En iyi arkadaşın Cedric Diggory ile kale koridorlarında yürüyordun. Üstünde mavi yazlık bir elbise, saçında ise bir kurdele vardı.
Bugün ders yoktu ve sizde mutfağa doğru ufak bir gezintiye çıkmaya kara vermiştiniz.
"Eğer bir gün kulübeme gelirsen sana yemek yapmayı öğretebilirim" diyorsun. Ve kollarını senin omzuna doluyor.
"Hmm, bunun pek iyi fikir oluğunu sanmıyorum, en son yemek yapmaya çalıştığında mutfağı ateşe vermiştin." diye gülüyor ve ev cinlerine kimseye söylememeleri için yalvardığını hatırlıyor.
"Tamam bu adil değil, ve biliyorsun ki sen de yardım etmiştin..."
"Y/N!"
Arkanızı döndüğünüzde Draco Malfoy'un gülümseyerek size doğru geldiğini gördünüz. Cedric'in gülümsemesi yavaş yavaş soldu ve kaşları çatıldı.
"Ne var Malfoy?" diye içini çekti Cedric, ve zaten ne olacağını biliyordu.
Draco kaba bir insandı, bu yüzden sana -melez bir Hufflepuff'a- üçüncü sınıfta çıkma tekifi etmesi çoğu insanı şaşırtmıştı. Ancak ona olan ön yargıların sebebiyle kibarca reddetmiştin.
Bu olaydan sonra sana hiçbir zaman rahatsız edici ithamlarda bulunmamıştı, ancak arkadaşlarına sataşmıştı.
Onu reddetmen Draco'yu durdurmadı, aksine seni daha çok arzulamasına sebep oldu.
O zamanda beri neredeyse her hafta sana çıkma teklfi etti, ancak her seferinde reddettin.
İki yıl sonra kendini tamamen sana kapılmış bir şekilde buldu. Seni çok kez unutmaya çalıştı ancak sensiz bir hayat hayal edemedi. Eğer ona senin hakkında sevdiği şeyleri sorsalardı listelemesi bir günden fazla süresini alırdı. Annesi dışında pek sevgi göremeden büyümüşütü, bu sebeple senden ilk hoşlanmaya başladığında bu ona göre çok garip bir duyguydu.
İlişkinizin umutlarının ilk yeşerme sebebi onunla baloya gitmeyi kabul etmendi. Merlin'e defalarca teşekkür etti ve neredeyse mutluluktan ağlayacaktı. Kesinlikle hayatının en güzel gecesiydi. Hatta o gece öpüşmek üzereydiniz ancak bu romantik an Snape tarafından basılmıştı.
Şimdi şu ana dönersek seninle özel olarak konuşmasının mümkün olup olmadığını sordu. Cedric her şeyin yolunda olup olmadığını anlamak için sana baktı ve sende kafa sallayıp birkaç dakika sonra tekrar döneceğini söyledin.
Draco seni boş bir sınıfa çekti ve "Çok güzel görünüyorsun sevgilim." dedi. Ah tanrım, domates gibi kızarmıştın!
Sana günde defalarca kez iltifat etmesine rağmen her seferinde kızarıyordun.
"Teşekkür ederim, ne hakkında konuşacaktın?"
"Bak senden ne kadar hoşlandığımı biliyorsun, hatta tüm okul biliyor. Sadece bana bir şans ver. Eğer gerçekten bana karşı bir şey hissetmiyorsan bunu kabul edeceğim." diyor ve başını eğiyor. "Lütfen tatlım." diye fısıldıyor.
"Uh.. tamam." diyorsun, ufak bir gülümsemeyle.
Gülümsemeden önce durdu, seni öpmenin uygun olup olmadığını sorarken dudaklarını dudaklarına sürtüyor.
Sıcak dudaklarını onun soğuk dudaklarına bastırıyorsun ve seni belinden tutup kendine yaklaştırıyor.
Ona hayranlıkla bakıyorsun, saçları dağılmış yanakları kızarmış ve dudakları hafifçe şişmişti.
"Çok mükemmelsin, biliyorsun değil mi?" dedi ve utanarak başını çevirdin.
Yavaşça çenenden tutuyor ve ona bakmanı sağlıyor. "Hepsi bu,meleğim. Benim mükemmel kızım... Seni öpmekten çok keyif alıyorum tatlım, ama eğer bunu devam ettirirsek bu odadan yakın zamanda ayrılamayacaksın." diye sırıttı.
İki adım geri gitmeden önce dudaklarına hızlı bir öpücük veriyorsun "Ah, haklısın. Cedric'e dönmeyi unuttum. Normal görünüyor muyum?"
Ellerinle saçlarını düzeltmeni izlerken, "Her zamanki gibi mükemmel görünüyorsun hayatım." diye yanıtlıyor.
"Ki zaten Diggory oğlanında ne buluyorsun anlamıyorum."
Kapıya doğru giderken hafifçe omzuna vurup, "Hey, kes şunu." diyerek gülüyorsun.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Draco ortak salona girdiğinde en yakın arkadaşı Blaise'i kanepede iksir çalışması yaparken buluyor.
Yanındaki bir kanepeye çöktü. Blaise ona bakıp başını tekrar kağıda çevirdi ama durumu idrak edice tekrar ona baktı. "Hey- naptın?"
Draco iç çekiyor ve "Asla tahmin edemezsin dostum..." Öpücüğü hatırlarken rüyada gibiydi.
"Takıntılı olduğun sevimli Hufflepuff kızıyla mı alakalı?"
"Belki... Ve ben takıntılı değilim!"
"Ve iksir ödevi yapmayı seviyorum"
"Bana yaptığını söylemiştin!" diye yalan söylüyor Draco.
"Hayır yapmadım."
"Evet yaptın."
"Hayır yapmadım"
"Evet yaptın"
"Hayır yapmadım."
"Hayır yapmadın."
"Evet yaptım!"
"İşte!" Draco zaferle sırıtıyor.
Blaise gözlerini deviryor. "Siz ikiniz öpüştünüz mü?"
Draco sırıtarak, "Belki yaptık, belki yapmadık."
"Aferin sana, öpüşmeniz yeterince uzun sürdü."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
