Akşam yemeğine indiğimde;dayımı düşünceli bir şekilde sigara içerken buldum.Sanırım benim geldiğimi bile farketmemişti.Sigarasından derin bir nefes çekti ve pencereden yağmurlu havayı izlemeye başladı.Üzgün görünüyordu,zaten sigarayı içişinden belliydi hali.Usulca yanına yaklaştım.''Dayı..''diyebildim,ama duymuyordu beni tekrar seslendim.''Dayı..'',bi ''Ha..''diyebilmişti.Sanırım şaşırmıştı.Derin bir nefes daha çekti sigarasından,yavaş yavaş yukarı doğru üfledi.Sigaranın dumanı şimdi odadaki garip sıkkın havayla karışıp,harmanlanmıştı.Bu adamın benden sakladığı birşey mi var?İstemiyormu beni yanında artık? Hastamı yoksa? Ben böyle kendi düşüncelerimle boğuşuken dayım rahatsız edici sessizliği bozarak ''Kızım,geç otur şöyle''eliyle mutfak sandalyesini işaret etti.Geçtim oturdum.''Bir sorunmu var?''diyebildim ürkek sesimle.Gerçekten şu aralar sorun falan istemiyordum,zaten annemle babamın yokluğu beni özlemle kavurup,kuruturken birde başka bir sorunla uğraşmak benim için zordu.Umarım sorun falan yoktur.''Kızım...Ecem'im...''diyebildi sonra topladı kendini ''Ecem bak kızım,beni işten çıkardılar.Bende ikimize bakmak için çalışmak zorundayım.Bir gemide iş buldum.Artık seninle birlikte olamaya bilirim,sana her ay para yollayacağım..''yutkundu''Ben böyle olsun istemezdim kızım ama geçinmek için gitmek zorundayım,sende beni anla.''Yutkunamadım o an,boğazımda bir yumru oldu,gitmiyordu.Kaybedecektim;annem ve babam gibi,tek kalan varlığımıda kaybedectim,ondan başka kimsem yoktu...''Dayı...Gitme...'',gözlerim yanmaya başlamıştı ''Ben çalışırım,sen yeter ki gitme.''hıçkırarak konuşmuştum,az önce ağlamak için hazırlık yapan gözlerim,şimdi akıtıyordu göz yaşlarımı,tuzlu tadı dilimin ucuna geldi.Saklamadım,hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.Yorulmuştum...Daha 19 yaşındaydım,kız arkadaşlarımla alışveriş yapmam gerekirken;ben annemin ve babamın mezarında ağlamıştm.Onlarsız hayat çok zordu.Eski neşemden eser yoktu.Son noktayıda dayım koymuştu...İşte şimdi tamamen kimsesizdim.Dayım geldi,sarıldı bana sıkı sıkı,öptü,kokladı.''Ecem'im,kızım yapma,ağlama.''Ah dayı!şimdi ben ağlamayayım da kim ağlasın.''Peki,sen ne zaman geri geleceksin?''sırtımı sıvazlayan eli durdu bir an''geleceğim elbet kızım,çok kalmayacağım.''sesinde bile şüphe vardı.Sanki,kendi dediğine bile inanmak istemedi,bende şüphe duydum.Ama sonra tüm duygularımı bir kenara bıraktım;daha çok,sıkı sıkı sarıldım bana hem anne hem baba olan bu adama.'Keşke...'dedim içimden ama olan olmuştu işte.
Cuma günü dayımla hazırlanıp,mezarlığa gittik.Yolda;o da bende konuşmadık,her ikimizde yorulmuştuk artık,bu kısa sürede yaşanan acı verici olaylar bizi bitirmişti.Mezarlığın kapısından ilk ben geçtim.Dayımın kolundan çektim kendimi,annemle babamın mezarına koştum.Nefes nefese mezarın başına geldim,dayım gelmedi yanıma uzaktan izledi beni.''Annem,bak ben geldim.''dedim,''Baba...kızın,meleğin geldi''ses gelmedi,dayımı ağlayarak üzdüğüm için üzgün olabilirlermiydi?Sahi,bana kırgınlarmı yoksa? ''Babacığım,anneciğim bakın ben geldim,sizi çok özledim'' ''Yoksa siz beni özlemedinizmi?'' sitemli çıkmıştı sesim.Başkası bu halimi izlese deli olduğumu düşünürdü ama işin içinde ailem varsa;evet ben deliydim...onlar için delide olurdum,aptalda.Sustum.Elimle mezar taşlarını temizledim,ne olursa olsun onlara ait birşeyin lekeli olmasını istemiyordum,onlar temiz olmalılar çünkü onlar bunu hakediyorlar...Annemin toprağını avuçludam,burnuma getirdim.Çok acı vericiydi,insanin annesini kaybetmesi,bu duygunun tarifi yoktu.Ağladım,bu sefer hıçkırmadım ama.Usulca ağladım.Hıçkırık sesimi duyup,rahatız olmalarını,üzülmelerini istemiyordum.Dayım seslendi''Ecem kızım haydi gitme vakti.''Son kez öptüm mezar taşalarını ''Hoşcakalın..''diyebildim ve sanki bu üzücü acıdan kaçar gibi dayımın yanına koştum.Sarıldı bana 'Ah be dayı bir tek sen kaldın,gitme nolur..'dedim içimden.
Bu gece dayımla veda gecemizdi.Eski anılarımızdan bahsederek ortamı yumuşatmak istiyorduk ikimizde,ama olmuyordu,tek yakınım bu gece bana veda ediyordu.Gitme saati gelince,dayımla hazırlanıp evden çıktık.Taksiye binip,limanın yolunu tuttuk.Dayım sen gelme diye tutturmuştu ama tabikii bırakmadım,son kez yolcu edecektim sonuçta.Nihayet taksiden indikten sonra ufak bir kalabalığın arasına girdik herkesin durumu bizimkiyle aynı gibiydi.Çocuklarına sarılanlar,eşlerini öpenler,yakınlarına el sallayanlar,ağlaşanlar.Sanki bu gemi geri gelmeyecek gibi herkes ağlaşıp,bağrışıyordu.Sahiden! ya geri gelmezse?Korktum.Dayıma yapıştım,öptüm,kokladım.''Ara beni,habersiz bırakma sakın,evin kapısını kitlemeden uyuma,kendine dikkat et güzel kızım.'' ''Aklın bende kalmasın dayıcığım.Koca kız oldum artık..'' gülüştük karşılıklı.''Nihat Sevir!!!''sıra dayıma gelmişti.Son kez sarıldı bana kollarını çekti arkasını dönüp yürümeye başladı.Arkasına bakmadı,vedaları sevmeyen bir adamdı zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAMIN BEDELİ
RomanceBen;öksüzüm... Ben;yetimim... Ben;kimsesizim... Ben;kararsızım... Ben;koca İstanbul'un unuttuğu; Sahipsiz... Ben;kendi benliğinde kaybolmuş; Koca bir hiçim... Ben;intikamın bedeliyim...