Bryce hasat bittiğinden beri olanları idrak etmede sorun yaşıyordu. Her geçen dakika isminin kavanozdan çekildiği ana geri dönüyordu. Bir de yetmezmiş gibi onunla beraber çekilen diğer haraç Daphne olmuştu. Küçüklüğünde onu okulda zorbalayan kız...
Yemek saatlerinde herkese kişi başı birer ekmek dilimi verilirdi. Başkent bunu merhamet göstergesi olarak onlara sağlardı fakat bir dilim ekmek onları doyurmaktan çok, daha fazlasını istemelerine neden olur, daha çok acıkırlardı. Daphne ise sırf Bryce'la uğraşmak için defalarca kez onun ekmeğini çalmış, çoğu zaman kendi bile yememiş, sadece suyla ıslatıp yüzüne geri atmıştı. Evet, belki o zamanlar küçüklerdi ve ne yaptıklarını bilmiyorlardı. Ayrıca Daphne, Barış muhafizlarıyla dolu bir aileden geliyordu. Bu nedenle o verilen ekmek parçasına diğer çocuklar kadar ihtiyacı yoktu. Yaptıkları muhtemelen onun için bir şakadan ibaretti fakat Bryce yanında oturmakta olan Daphne'ye baktıkça eskileri hatırlayıp duruyordu. "Sıçayım cidden böyle işe.""Bir şey söylemeyi planlamıyor musun?"
Bryce bu sözleri Daphne'nin kendisine söylediğini sanarak cevap vermek için ağzını açtı. Fakat Daphne ona değil akıl hocaları olması gereken, tepeden tırnağa sarhoş Haymitch'e bakıyordu. Haymitch, Daphne'yi takmayarak elindeki şişesinden yudumlar almaya devam etti. Daphne sakinliğini korumaya çalışıyor gibi görünüyor ama görünür bir şekilde sinirden titriyordu. Gözleri de oldukça kırmızıydı. Bryce, onun uzun süre ağladığını tahmin etti."Ondan bir hayır geleceği yok." Bryce'ın bu sözleri söylemesiyle Daphne sinirle ona döndü.
"Senin zaten ne kadar umurunda olabilir ki? Küçükken bile devamlı binaların altıncı, yedinci katlarından atlamaktan bahsediyordun ve 12. Mıntıka'da altı katlı bina bile yoktu!"Bryce iyice sinirlenmeye başlamıştı. Daphne sinirini ondan çıkarıyordu. Önündeki bardakta bulunan suyu aldı ve tamamını Daphne'nin yemeğine boşalttı. Daphne buna karşılık şaşkınlıkla iç çekerek kendi bardağını aldı ve Bryce'ın kafasından aşağı boşalttı.
Nihayet Haymitch'in ilgisini çekmeyi başarmışlardı. Haymitch onlara bakarak kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Bryce koluyla yüzünden akan su damlalarını sildi ve konuşurken yumruğunu sıktı.
"Kavga etmenin bir anlamı yok. Zaten arenada bolca zamanımız olacak."
Daha sonra bir barış göstergesi olarak elini Daphne'ye uzattı. Daphne'nin gözlerindeki sinirli ifade geçmişti. Ìkisinin de duyguları normal değildi ve Bryce belki de ilk defa onu anlıyordu. Daphne, Bryce'ın barış teklifini kabul ederek elini sıktı.
Haymitch ise onlara gülmeye devam ediyordu.
"Bu sene düşündüğüm kadar sıkıcı olmayacak gibi duruyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
69. Açlık Oyunları
FanficSelamm, Bu hesapta yazdığımız şeylerin hepsini gerçekten küçükken yazmıştık. Şimdiyse üzerlerinden 5-6 sene geçti ve geri dönüp okuyunca biz bile yazdıklarımıza gülüyoruz. Bu kitap ise, daha buradaki ilk hikayelerimizi yazarkenki zamanlardan bu zama...