On

1.9K 117 95
                                    

Yarın ve salı çok önemli bir işim olduğu için maalesef ki bölüm paylaşmayacağım.

Yeni bölüm çarşmaba günü kaldığı yerden devam edecek. Malum, sağlık her şeyden önce gelir. O yüzden beni anlayacağınızı düşünüyorum :)

Bu bölümü yeterince uzun tutmaya çalıştım, umarım beğenirsiniz.

Keyifle okuyun ❤️

•••

Yazar'dan;

Yemeğini bitirdikten sonra odaya çıktı Ali. Yatakta bir süre öylece oturup düşündü Fadime ablanın söylediklerini.

"Acıma Ali, sakın acıma. Kimse sana acımadı çünkü." Hızlıca düşüncelerinin arasından sıyrılıp ayağa kalktı.

Yatağın üzerinde ki örtüyü kaldırıp yastığı koyduktan sonra uzandı. Hala tavanı izleyip düşünmemesi gereken şeyleri düşünürken kapı açıldı.

Yavaş adımlar ile içeri doğru ilerledi Feryat. Ali ise uyumuş numarası yaptı muhatap olmamak için. Ardından ışıklar kapandı, Feryat yatağın boşta kalan tarafından diğer yastığı ve aldığı battaniyeyi kanepeye doğru götürdü.

Ali ise çaktırmadan yaptıklarını izledi.

Ardından odaya çöken sessizlik ile uyudu ikisi de..

Daha doğrusu, birbirlerinin uyuduğunu sandı..

***

Sabah olduğunda uyuduğu yatakta birkaç kere huzursuzca kıpırdanmanın ardından gözlerini açtı Ali.

Bakışları direkt kanepeye kaydığında gece orada uyuyan Feryat'ı göremedi. Ardından ayağa kalktı..

Yerini yadırgadığı için dudaklarının arasından birşeyler söyleye söyleye banyonun yolunu tuttu. İşlerini hallettikten sonra banyodan çıktığında o boş kanepede Feryat'ı gördüğünde şaşırdı.

"Hayalet amına koyayım."

"Efendim, birşey mi dedin?"

"Demedim! Ayrıca sana diyecek neyim olabilir ki? Ancak küfrederim ben sana."

"Rahatlayacaksan edebilirsin. Ama şahsıma olsun mümkünse." Dedi, gülümseyerek.

"Sen cidden ruh hastasısın." Gülüşü kahkaya dönüştü Feryat'ın.

"Cidden bak. Bence senin kliniğe falan yatman lazım çok geç olmadan."

"E deli olduğumu tüm çevrem biliyor zaten."

"Neyse bu kadar boş muhabbet yeter. Ayrıca gerekmedikçe lütfen konuşma benimle."

"Olur konuşmayız. Ama şuan konuşmamız gerek." Ceketinin cebinden çıkardığı zarfı Ali'ye uzattı.

"Çünkü sana bunu vermem lazım."

"Ne bu?"

"Kredi kartı. Yanında olmadığım zamanlarda bir ihtiyacın olursa falan diye çıkarttım."

"İyi bırak şuraya alırım." Diyerek elinde ki havluyu bir kenara bırakıp, giyinme odasına doğru yöneldi.

Geri döndüğünde Feryat hala olduğu yerde durmuş, yüzüne bakıyordu.

"Ne?"

"Hayret. Ben zarfı kafama geçirirsin falan diye düşünmüştüm." Güldü Ali. Feryat ise hayranlıkla baktı bu haline..

FERYAT - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin