ZEYNEP İN GEÇMİŞİ

15 2 0
                                    

Bu olaydan tam altı yıl önce Zeynep'in yaşadığı travmalar. Babası Hikmet on dokuz yaşındayken Zeynep dünyaya gelmişti. Henüz beş yaşındayken annesi ile babası ayrılmıştı. Müslüman olduğunda yirmi yaşındaydı. Müslüman olmadığı zamanlar, lise yıllarında hiç olgunlaşmamıştı. Ergenlik dönemlerinde de hep arkadaşlarıyla takılıyor, kötü işlere bulaşıyordu. Bir gün liseden eve morali bozuk geldi. Çünkü partiye davet almadığı için arkadaşlarını kıskanmıştı. Eve geldiğinde babasına hiçbir şey demeden odasına gidip yatağına yattı. Babası, odasına gelip kapıyı tıkladı.

" Kızım ne oldu, iyi misin? En sevdiğin yemek, tavuk sote yaptım. Yemek ister misin? " Kapı arkasından konuşuyordu.

" Hayır baba, bana bu gece dokunma. Bir şey yemeyeceğim. İştahım yok." 

" Neden böyle yapıyorsun babacığım. Ne oldu sana, anlatsana."

" Baba lütfen gider misin " diyerek hafiften bağırdı. Babası bu tavrını görünce morali bozuk bir şekilde masaya gitti. Yemekten bir tabak koyup oturdu. Tek başına yemekten nefret ediyordu. Zeynep'in moralinin bozulmasının sebebi partiydi. Aslında bu partiyi hoşlandığı kişi Umut yapıyordu. Hayali, o partide ona sevdiğini itiraf etmekti. Hayal kırıklığına uğramıştı. O yüzden başını yastığına gömmüş, bu düşünceden kurtulamamanın acısını yaşıyordu. Aklına o çocuk geldiğinde, elinde olmadan aşkını hissediyordu. Sürekli onu düşünüyordu, sürekli onu hayal ediyordu. Onu başkalarıyla olurken düşündüğü için elinde olmadan ağlıyordu. Tam o esnada sürekli birlikte takıldığı kişi, Esma aradı. İlk önce telefonu açmak istemedi. Fakat partiye davet edilme umuduyla ağlamasını bırakıp telefonu açtı.

" Alo, ne oldu Esma. Niçin aradın? " Hasta gibi konuşmuştu. Sesinde bozukluk vardı.

" Partiye geleceğin dimi." 

" Bilmiyorum " sesinde ki bozukluğu giderdi. Bir anda konuşmasına heyecan katmıştı. " Davet almadım."

" Boş versene. Ben hallederim, sıkıntı yok." Esma onu unutmamıştı. Arkadaşlıkları çok sıkı olduğu için birbirinde ayrı eğlenemezlerdi. Onun çok sevineceği mutlu haberi vermek istedi. " Sence bu partiyi düzenleyen kişi kim? Senin hoşlandığın kişi düzenleyecek. Artık ona itiraf etme zamanın geldi."

" Hoşlandığımı nereden çıkardın ya? " diyerek karşılık verdi. Böyle demesinden çok rahatsız olmuştu.

" Arkadaşım, biliyorum işte sır saklamana gerek yok. Ona nasıl baktığını gördüm."

" Tamam tamam." diyerek kabul etti. "Evet ondan hoşlanıyorum. Ama ona nasıl yaklaşacağımı bilmiyorum, gerçekten çok korkuyorum. Hem o zengin birisi, daha iyilerine layık." Zeynep kendisini çok seven birisiydi. Ama yine de kendisini onun yanında yetersiz görüyordu.

" Ne alakası var. Seni tanıştırayım, seni çok sevecek. Ben bile senin adına heyecanlandım."

" Peki planın ne? " Umut'u düşünüyor, aynı zamanda onunla tanışmanın heyecanıyla yanıp tutuşuyordu.

" Yarın saat on da hazır ol. Seninle mağazaya gidip biraz üstümüze güzel şeyler alacağız." Zeynep in yüzünde kelebekler uçuşmaya başladı. Elinde olmadan gülüyordu. " Tamam. Hadi görüşürüz kapatıyorum."  Telefonu kapattıktan sonra odadan çıktı. Hikmet yemek masasında oturmuş, kızını öyle mutlu görünce,

" Hayırdır, az önce benimle konuşmuyordun. Şimdi ayakların yerden kesilmiyor." Zeynep birazda ciddi olmaya çalıştı, belli etmek istemiyordu.

" Abartma baba ya " diyerek dudaklarını ısırdı. Gülmek istemiyordu, o kadar çok heyecanlanmıştı,  yemek masasına oturdu. Vakit öyle böyle geçti. Zeynep yatağına uzandı. Heyecandan bir türlü uyuyamıyordu. Onu düşünerek gözlerini kapattı. Onunla birlikte aile kurmayı hayal ediyordu. Yarın olduğunda artık Esma ile Zeynep mağazaya gitmişler, elbise bakıyorlardı. Zeynep teker teker elbiseleri deniyor, Esmanın da fikrini alıyordu. En sonunda kırmızı, ışıl ışıl elbise bulmuşlardı. Zeynep beğenir beğenmez elbiseyi denedi. Hemen gelip Esmaya gösterdi.

TORDEX İN LANETİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin