Çağan'dan...
Leya'nın kapısının önüne oturup başımı duvara yasladım. Ne kadar sevsem azdı. Ne kadar kendimi belli etsem, babam çekilmek zorunda olduğumu hatırlatıyordu.
Hiç durmadan, hiç susmadan...
Sabaha evde olmayacağımı hatırladığımda bir veda olarak Leya'ya sarılamayacak olmaktan nefret ediyordum. Gözlerime yaşlar dolduğunda burnumu çektim. Derin bir nefesi dışarı verirken, fısıldadım.
"İnan hep mi ben?
Düşüce'm yerden yere
Bilmem, kaçıncı derdim bile
Ölsem koyamazsın onu yerime
Ne oldu gülüm bize birden?.."
Akmayan ama göze dolan yaşlardan he nefret etmiştim. Annem ben beş yaşında bizi terk ettiği zaman başlamıştı bu nefretim. O gün de akmamıştı göz yaşım ama gözüme dolmuştu.
***
Ah Çağan dediğinizi duyar gibiyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KENDİMİ BULDUM | TEXTING | | LÇ |
ChickLitÇağan: Allah'ım sen beni mi sınıyorsun bu nasıl bir imtihan. 00:00(görüldü) 0(537)... çevrimdışı... Çağan çevrimiçi... Çağan yazıyor... Çağan çevrimdışı... *** Bu 3,5 yılda gittiğin yerde huzurluydun belki de sen... Ama ben bitiktim, bitkindim... Se...