EIGHTEEN

67 11 0
                                    

Önümdeki tabağa bırakılmış noddle'a bakarken elime çatalı aldım.  Noddle'ı çatala dolayıp yedim. Bir kez daha aynı işlemleri uyguladım... Ve bir daha... Tabağımdaki noddle bitince öylece tabağa baktım.

Sanırım biraz daha istiyordum.

"Al," önüme itilen tabak ile Çağan'a baktım. Önündeki tabağı benim önüme itmişti. "Sen ye, ben şimdi bir tane daha yaparım kendime." Ayağa kalkıp önümde olan boş tabağı aldı ve dolu tabağı tam önüme yerleştirip 'afiyet olsun' diledi.

Sanırım canım acıyordu, çatalı önüme yerleştirilen noddle'a daldırdım. Doladım ve yedim...

Sanırım noddle onun acısını alıyordu.

Artık canım yanmıyordu.

Tanıdık bir melodi kulağıma dolduğunda Çağan'ın telefonunun çalmaya başladığını çok uzun bir süre olmadan fark edebilmiştim. Çağan telefonunu açıp kulağına yasladıktan sonra bir süre karşısındaki kişiyi dinledi. Büyük ihtimalle Çağan’ın konuşmasına izin vermemişti o kişi.

"Tamam, gelin." İki kelimeden oluşan tek cümlesi birilerinin buraya geleceğini mi anlatmak istemişti?

Sanırım cevabı evetti.

"Yemeğini ye sen, arkadaşlarım geliyor. Bize katılmak istemezsin büyük ihtimalle." Ona başımı sallayıp katılmak istemediğimi yine aynı şekilde onun da bildiği gibi dile getirdim.  Önümdeki tabağı bitirip suyumdan bir yudum aldım.

"Leya," mutfaktan çıkmak üzereyken kolumdan tutup durduruş şeklini hafifletti ve durduruş şekli de hafifti...

Gözlerimi gözlerine dikip 'efendim' anlamında başımı salladım. "Meyve suyunu da iç, arkandan ağlar yoksa."

"Meyve suyunu içmemişsin. Bak, yine ağlar arkandan yoksa... Hadi iç. "

"Sen iç, ben sevmiyorum meyve sularını."

Geçmiş, gözümün önüne çekilen perdenin önünde oynarken; meyve sularını sevmediğimi unutmasından nefret ettim.

Neden unuttun?

"Bir şey mi oldu?" Boğazımı temizleyip elindeki bardağı aldım. Ona hatırlatmayacaktım. Bardağı dudaklarıma yaklaştırıp bir yudum aldım.

Uzun zaman olmuştu, tadını almayalı...

Bir yudum daha aldım ve hepsini kafama diktim.

"Teşekkürler. " diyerek gülümsedim. "Rica ederim." diyerek gözlerimin içine doğru gülümsedi. "İyi eğlenceler size,"

"İyi ol, iyi olmazsan yanına gelir otururum. Eğlenmek umrumda olmaz.  Sonra ne yapıyorsan birlikte yaparız." Dudaklarımı birbirine bastırıp ona kafamı salladım. Olur veya olmaz demedim, kafamı salladım. Yanıma gelmezdi, emindim.

***

Evet...

Nasıldı bakalım?


KENDİMİ BULDUM | TEXTING | | LÇ |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin