Işıl SAYMER. 19 yaşındayım. Dokuz Eylül üniversitesi paramedik bölümündeyim. Esmerim ve kahverengi gözlerim var. Taliplerimi bekliyorum. :-):-)
Şaka bi yana çok.. ahh ne diyeceğimi nasıl davranacağımı çözemiyorum. Üst üste geliyor her şey kaçamıyorum. Babamın baskısı , okulum , işim ve o. Hayır yani her şey güzel giderken neden tökezliyoruz. Beni bırakıp gitmesinin üzerinden 7 ay geçti. Koskoca 7 ay.
Düşünmek için kordona gelmiştim. Burda yürüyüş yapmayı seviyorum. Denizin kokusu beni rahatlatıyor aynı zamandada düşüncelerime ortak oluyor. Çoğu zaman buraya gelirim. Kimseye anlatamadığım şeyleri burda denize dökerim.
Kimse rahatsız etmesin diye telefonumu sessize almıştım. Bakalım arayan soran var mı? Uhuuu 46 arama 72 mesaj mı? Evet sanırım fırça yicem. Bakalım kimler aramış.
Kadir 5 arama 28 mesaj
Efsun 10 arama 25 mesaj
Emre 7 arama 13 mesaj
Annem 4 arama
Kardeşim Umut 2 arama 5 mesaj
Batuhan 18 arama 1 mesajEvet tam anlamıyla sıçtım galiba hepsini geçtim. Batu'nun 1 mesajını merak ettim doğrusu.
" Seni bulucam atarlı. Emin ol bulduğumda hiç iyi şeyler olmayacak. " hmm evet işte şimdi korkmalıyım.
Telefon elimden çekilince kafamı kaldırıp kaldırmama konusunda kararsız kaldım. Çünkü bu ayakkabıları tanıyorum. Denize atlasam kurtulur muyum?
" Hiç denize atlamayı falan düşünme hemen yakalarım biliyorsun. "
Kafamı kaldırdığımda Batu' nun sinirli bakışlarıyla karşılaştım.
' ne bekliyodun sana gülmesini mi? tabikide kızacak. '
ah bende diyodum benim iç sesim nerelere kayboldu, burdaymış.
Uzun zaman cevap vermediğimi farkettim. Batu' ya bakıp şirince gülümsedim. Suçlu olduğumda hep bu şekilde gülümserim annemde işe yarıyordu ama Batu.. ımm.. sanırım yutturamadım.' Konuşmayacak mısın? '
' Bağırmanı bekliyorum. '
' Hatanı kabulleniyorsun yani. '
' Sadece..
' Sadece ne? '
' Boşver. Nasıl olsa dinlemeden bağıracaklar. Başla Batuhan eve gidene kadar antrenman olsun. '
Gözlerimi kapatıp bağırmasını beklerken beklediğim şey kesinlikle bu değildi. Batu hırkasını omuzlarıma koymuş ardında sarılmıştı. Daha fazla dayanamadım. Bende sarıldım ve göz yaşlarım firar ederek akmaya başladılar.
Ben sakinleşene kadar böyle kaldık. Batu korumacı, sakin, ama gerektiğinde çok sert oluyordu. Aynı gerektiğinde anlayışlı olduğu gibi.
' Sakinleştin mi biraz? '
' Sanırım. Sen nasıl buldun beni? '
' Herkesten kaçabilirsin ama benden kaçamazsın atarlı bunu unutma. '
' Kaçmak isteyen kim ben sadece.. biraz rahatlamaya çalışıyodum.'
' Hani unutmuştun, hani eskide kalmıştı. Aşmıştık bunları. Hı? '
' Biliyorum ve deniyorum. Ama kolay değil Batu. Tam diyorum unuttum artık düşünmüyorum. Sonra.. sonra bir an geliyo yaptığımız her şey gözlerimin önüne geliyor. Bıraktım artık diyorum. Hop yaşadıklarımız film şeridi gibi gözlerimin önünden geçiyor. Ben.. Ben ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. '
Tekrar ağlamaya başlamıştım ama bu sefer hıçkırarak daha şiddetli. Ayakta duracak halim kalmamıştı. O kadar saat yürüyüp üstüne de bu duygu patlaması ağır gelmeye başlamıştı. Bacaklarım titreyince yere düşmemek için Batu'ya tutunmuştum.
' İyi misin? '
' İyiyim sabahtan beri yürüyorum yoruldum. Oturalım mı? '
' Aslında evde seni bekliyorlar. '
' Anladım. Biraz dinlenelim gideriz. Olur mu? '
' Tamam gel bakalım. '
Birlikte yakındaki banka oturduk. Başımı omzuna koyup biraz bekledim. Yaklaşık 20 dakika sonra telefonumun mesaj sesiyle başımı kaldırıp mesaja baktım. Mesaj Umut'tandı. Umut benden 4 yaş küçük kardeşim. Mesajda
" Abla hemen eve gel. " yazıyordu. Batu görmüş olmalı ki eve gidelim dedi. Beni evde ne bekliyordu bilmiyorum ama benim kaldıracak gücüm olmadığı kesindi.
Eve gidene kadar hiç konuşmadık. Beni evin kapısına geldiğimizde ona döndüm.
' Önemli değil. Bi şeye ihtiyacın olursa ara. Saati umursamana gerek yok. '
' Teşekkür ederim. '
Batu ile sarıldık sonrada gitti. Batu böyleydi işte. Sen daha bir şey söylemeden ne demek istediğini anlar. Neyse daha fazla oyalanmadan zile bastım.
Evimiz altı katlı bir apartmanın üçüncü katıydı. Asansöre binip üçüncü kata çıktım. Merdivenlerle uğraşamazdım şimdi. Kapının önüne geldiğimde yerdeki ayakkabılar dikkatimi çekti. Bir dakika ya babamın evde ne işi var? Hemde bu saatte. Allah allah.
Zile bastığımda kapıyı kardeşim açtı. Bu işte bir terslik var.
' Umut sorun ne? '
' Geç abla babam içerde seni bekliyor. Ama çok sinirli. '
Vakit kaybetmeden içeri geçtim. Babam tekli koltuğunda oturmuş annemde yanındaki koltuğa oturmuştu. Beni ilk farkeden babam oldu ve ben daha ne olduğunu anlayamadan kendimi yerde buldum.
Yanağım çok acıyordu. Ama asıl acıyan yanağım değil kalbimdi. Babam bana ilk defa TOKAT ATTI. Ayağa kalkıp babamın karşısına dikildim.
' Baba.. Sen.. Nasıl? '
' Sus. Birde utanmadan konuşuyor. Yazıklar olsun sana. Ben seni böyle mi yetiştirdim. '
' Neler olduğunu anlatacak mısınız? '
' Bir de neler oldu diyor şuna bak.. '
Babamın sözünü kesen annemin eli oldu. Babamın kolunu tutmuş oturtmaya çalışıyordu. Hiç bir şey anlamadım üstüne bir de tokat yedim iyi mi.
' Anne neler olduğunu anlatacak mısınız artık ? Niye bu kadar sinirlisiniz. En önemlisi ben bu tokadı hakedecek ne yaptım? '
Babam birden ayağa kalkıp zarf gibi bir şeyi yüzüme savurdu. İçinden bir sürü fotoğraf savruldu. Yere eğilip ne olduklarına baktım. Bunlar.. İyi de bu fotoğraflar ne zaman çekildi. Bu kişiler kim. Noluyor burda ya.
' Baba ben bilmiyorum, tanımıyorum burdakileri. Ben hiç buluşmadım bu kişilerle. İnan lütfen. '
' Hala tanımıyorum diyor. Tanımıyorsan bu sarmaş dolaş fotoğraflar ne! '
Tam cevap verecektim ki buna mani olan babamın beni odama sürükleyişi oldu. Odamın kapısını açıp beni resmen içeri fırlattı. Dengemi son anda sağlayıp yere düşmekten kurtuldum.
' Bundan sonra okul, ev ve hastane dışında bir yere gitmeyeceksin arkadaşlarınla okul ve hastane dışında görüşmeni yasaklıyorum. Bunu senden beklemezdim. '
Bende senden bunu beklemezdim baba. Ben bir şey demeden kapıyı çarpıp çıktı. Kilitlemeyide unutmadı tabiki. Nasıl beni dinlemeden yargılar. Şu anda bunu kim yapmış onu bile düşünemiyorum. Çünkü babamın attığı tokat ve soğuk bakan gözleri buna engel oluyor.
Benim babam böyle değildi. Dinlemeden bir şey yapmazdı. Daha fazla dayanamadım ve ağlamaya başladım. Ben ne çok ağladım bugün ya. Üstümü değiştirip yatağıma yattım. Sabahtan beri bir şey yememiştim. Şimdi de yemeği düşünmüyordum.
O yüzden yatmaya devam ettim. Bunu bana kim yapmış olabilirdi? Benimle dertleri neydi? Off.. onların gerçek fotoğraf olmadığı kesindi. Birileri benimle çok pis oynuyordu.
Ama bende atarlıysam bana bunu yapanları bulucaktım. Ama şimdi biraz uykuya ihtiyacım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSINTILI AŞK
Teen FictionNerden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Aslında biliyorum ama bilmiyormuş gibi davranmak hoşuma gidiyor. Böylece düşünmeyi bırakıp o ana odaklanıyorum. Yoruluyorum. Düşüncelerimden, yaşadıklarımdan..