İLK ÖPÜCÜK

29 3 1
                                    

Çağın YAVUZER

İsmim Çağın gençler. 21 yaşındayım. Boyum 1.87 yakışıklıyım, eh tabi ukala olduğumu söyleyenlerde var. Ailenin büyük çocuğuyum. Babamın sağ koluyum denilebilir. O yüzden karanlık işlerini ben yürütürüm. Iç mimarlık okuyorum. Aslına bakılırsa iki üniversite okuyorum. Holdingin başına geçmem için işletme okumak zorundayım. Babam iç mimarlık okumama karşı çıksada annem babamı susturmayı başarmıştı. Babam her ne kadar karanlık bir adam olsada işyerinde, dışarıda herkes ondan korkar. Ama evde tam bir kedi gibidir. Bizim evin reisi annem denilebilir. Iç mimarlık üçüncü sınıfım. On sekiz yaşında lise son sınıf öğrencisi bir kız kardeşim var. Hayatımı adadığım iki kadın.. Biri canımdan çok sevdiğim annem diğeri canım dediğim kardeşim.

Cansel... Benim küçük prensesim. Her abi gibi sevgisini göstermeyen uzaktan seven bir abi olmadım hiçbir zaman. Aksine onların birgün yanımdan ayrılacaklarını bildiğim için daha çok yanlarında olmaya çalışıyorum. Biraz kardeşimden bahsedecek olursam eğer; 1.72 boyunda kahverengi uzun dalgalı saçları ve kahverenginin en güzel tonunda göz rengi var. Dışarıdan hanım hanımcık gibi görünse de içi tam bir deli. Ayrıca çokta güzel. Az adam dövmedim ben bunlar yüzünden. Yalan söylenmesinden nefret eder ve kendiyle alakalı bir durum olduğunda karşıma geçip dobra dobra konuşur. Makyaj yapmayı pek sevmez sadece göz makyajına çok düşkündür. Araba kullanmaya hevesli olduğunu biliyordum. Geçen ayda ehliyetini almıştı. Cansel benim en zayıf noktam ama en önemlisi yaşama sebebim. Siz şimdi diyorsunuzdur bu nasıl abi, bizim abiler böyle değil. Bir kere kaybetme korkusunu yaşarsanız sizde ailenize çok düşkün olursunuz.

Neyse cadıdan bu kadar bahsettiğim yeter. Şu an babamın işlerini yürüttüğü depodayım. Amcamlarla kafalarımız uyuşmadığı için düşmanız. Tamam temiz insanlar değiliz lakin masumu da ezmeyiz ezdirmeyizde. Işte amcamlarla ayrılma sebebimiz bu. Onlar doğru yanlış bilmezler. Tek istedikleri işlerinin görülmesi ve bu uğurda babamı bile harcayabilecek birisi. Babam amcamla uğraşadursun bende sevgili (?) kuzenim ile meşgul oluyorum. O da babasının yolundan gittiği için aramızda sonu gelmez bir savaş var. Buradaki işlerimi halledip çocuklara gerekli talimatları verdikten sonra range roverıma doğru ilerlemeye başladım. Arabama binip arkadaşlarımla buluşacağım yere doğru sürdüm. Trafik çok yoğun değildi. Kırmızı ışıkta durduğumda telefonumun melodisi kulağıma geldi.

' Söyle. '

' Bi kerede insan gibi aç şu telefonu dişimi kıracağım. '

' Mario kaşınma istersen ne söyleyeceksen çabuk söyle. '

' Benimle düzgün konuşana kadar söylemicem. Hıh! '

' MARİO! '

' Tamam ya ne bağırıyorsun kırılıyorum ama. '

Tam bir şey söyleyecekken birkaç hırıltılı ses duyuldu ardından telefon el değiştirdi sanırım. Bende bu sırada yeşil ışık yandığından yoluma devam ediyordum.

' Aga sen bakma bu dengesize Yakamoz kafedeyiz biz seni bekliyoruz. '

Cevap verecekken arkamda sellektör yakan arabayı gördüğümde duraksadım. Geçmesi için yol verdim ama geçmeyip beni sıkıştırmaya devam ediyordu. Ardından bir kaç arabanında yaklaştığını fark ettim.

' Alo.. Abi orda mısın? Abi cevap versene. '

' Caner ben biraz gecikebilirim. '

' Abi noldu, nerdesin? Gelelim hemen. '

' Gerek yok koçum iki üç serseri sa.. '

' ABİ! '

Cümlemi tamamlayamadan arkadaki arabalardan biri silah sıkmaya başladı. Arabalara biraz daha dikkatimi verince bunların Akın'ın köpekleri olduğunu anladım. Caner hâlâ telefonda bağırıyordu.

SARSINTILI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin