Hala gördüğüm fotoğrafların şokunu atlatmaya çalışıyorum. Umut da fotoğrafı farkedip bana bakmaya başladı. Ona verecek bir cevabım yoktu. Ne diyebilirdim ki. Aslında gidip doğrudan bu çocukla- ki çocuk demem ne kadar doğru bilemiyorum bildiğin kaslı bi adam yani- neyse işte buluşabilirim.
Ama tek gidersemde bizimkilerin gazabından kaçmam imkansız. Off! Ne yapıcam ben ya. Ekrana baya bi dalmış olmalıyım ki Umut beni dürttü.
' Abla ne yapmayı düşünüyorsun. '
' Bilmiyorum ufaklık. '
Durumun ciddiyetinin farkında olmalı ki ona ufaklık dememe bile kızmadı. Yoksa şimdiye kadar benim kaçmam gerekiyordu.
Böyle boş boş oturup kafayı yiyeceğime gider onlara kafayı yediririm düşüncesiyle haraket etmiştim ki Umut ne yapacağımı anlamış gibi beni durdurdu.' Abla düşündüğüm şeyi yapmayacaksın! '
' Aa sende mi makarna yapmayı düşünüyorsun o zaman sen makarnayı yap bende sosunu hazırlayayım ne dersin? '
' Işıl beni sinirlendirme istersen ha kapısına dayanıp napcan. Ara Batuhan abileri gelsinler bize oturup konuşalım. '
' Umut ablacım sen karışma bir saate gidip gelicem. '
' ATARLI! Bu konu tartışmaya açık değil. Ara arkadaşlarını. '
Açıkçası Umut'un bana bağırması yapacağım şeyi ikinci bi defa düşündürmüştü. Korkmadımda değil hani. Bu çocuktan bu ses nasıl çıktı mübarek. Daha fazla bakışmadan telefonu elime aldım.
Yüzünde memnun olmuş bi ifade vardı. Ben sana bunu ödetirim nasılsa.. Önce Batu'yu aradım ama cevap vermedi. Emre' yi aradım o da cevap vermedi. Efsun'u aradım eğer bu da cevap vermezse...
' Alo.. '
' Efsun bu telefon niye geç açılıyo. Lan açmıyorsan taşıma niye elinde fazlalık olarak duruyo. '
' Peki anneciğim. Kızım bi nefes al bune açtığım gibi car car konuştun. '
' Bücür! '
' Tamam mevzu derin galiba atarlı. Noldu? '
' Bir saat içinde çocukları toplayıp bize geliyorsunuz. Ayrıca o fırtınayla( batuhan ) sert çocuğa ( emre ) söyle o telefon ben aradığımda açılacak. '
Telefonu suratına kapatıp koltuğa fırlattım. Şu an çok sinirliydim. Sinirim, ihtiyacım olduğunda telefonlarını kapatmaları mı yoksa bana bunları yaşattığı için o çocuğu dövememem mi hala çözmüş değilim.
Umut ne yapacağımı kestirmeye çalışıyor sanırım ya da acıktı. Yüzündeki ifade gülmeme sebep olsada duruşumu bozmadım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı.
Gözlerimi kapatıp derin derin nefes aldım. Ayakta yorulunca oturup kapalı ekrana bakmaya başladım. Sessizlik sinirimi bozuyordu. Umut bana yavaş yavaş yaklaşıp yanıma oturdu.
Temkinli davranıyordu. Artık nasıl bir izlenim bıraktıysam çekingen davranıyordu. Sanki az önce bana bağıran o değilmiş gibi.
Bu haliyle uğraşırdım ama bu hallerine daha fazla dayanamayıp kollarımı iki yana açtım. Şaşırmış olacakki öylece bana bakıyordu. Ellerime gel gel işareti yaptım.
O da hemen kollarıma girip beni sarmaladı. Saçlarının kokusunu içime çektim. Mis gibi kokuyordu benim ufaklığım. Aslında ne kadar sinirlensemde- sinirlendirsede- ufaklığımın kokusu beni sakinleştiriyor.
' Ablamm.. '
' Hmm.. '
' Tektanem.. '
' Efendim ufaklık.. '
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSINTILI AŞK
Teen FictionNerden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Aslında biliyorum ama bilmiyormuş gibi davranmak hoşuma gidiyor. Böylece düşünmeyi bırakıp o ana odaklanıyorum. Yoruluyorum. Düşüncelerimden, yaşadıklarımdan..