İçimde fırtınalar kopuyor ama kimse görmüyor ya da göremiyor. Belki de ben yansıtamıyorumdur. Herkes koşuşturuyo etrafta. Kimisi sevdiğinin yanına gidiyor , kimisi ailesinin.. Ama hep bir yerlere gidiyorlar , bekliyorlar. Durumunu sorsak bir şey demiyorlar. Madem konuşmayacaksın niye altı yıl tıp okuyorsun kardeşim. Sorduğumuz soruların cevabı sadece "beklemek" oluyor. Niye? Çok fazla bişey istemiyorum ki sadece bir kelimecik duymak istiyorum ya bir kelimecik. 'İyi' desinler söz ağzımı açmayacağım. Rahatsız da etmeyeceğim. Sadece iyi desinler. Gözyaşlarım dökülmek için bekliyorlar ama izin vermiyorum. Daha bitmedi ki hiç birşey bitemez.
' Ya da biter ama kalbin kabul etmez. ' iç sesimin bu mevzuya karışması iyi olmadı. Doğruları söylüyor çünkü kabullenmek istemiyorum. Tamam Yaradandan geldik yine Yaradana gidicez eyvallah bunu biliyoruz ama bunun yakınımız olması çok koyuyo be abi. Hayaller kuruyorsun arkadaşın kardeşin sayıyorsun bir zaman sonra çekip gidiyor. Sonra buna 'hayat işte..' diyoruz.Şimdi Çağın'ın kapısının önünde bekliyorum. Neden beklediğim hakkında en ufak bir fikrim yok. O da sıradan bir hasta peki neden kalbimin ritimleri değişiyor? Neden korkuyorum? Onu tanımıyorum bile niye endişeleniyorum? Ben böyle kafayı yemek üzereyken burnumun önüne getirilen çayla düşünce aleminden çıktım. Kafamı kaldırdığımda Batuhan ' ı gördüm.
' Teşekkür ederim. '
' Rice ederim. '
Bir süre konuşmadık. Yan yana oturup çaylarımızı içtik. Benim anlatmamı bekliyordu. Açıkçası bende anlatmayı bekliyordum. Konuşmazsam eğer kendi düşünce denizimde boğulacağım.
' Korkuyorum. Nedenini sorma bilmiyorum. Sadece ona bişey olsun istemiyorum. '
' Bi şey sormadım ki anlatmak zorunda değilsin. '
' Konuşmazsam kendi kendimi yiyeceğim. '
' Doktorlar içeride biliyorsun. Geldiğimizden bu yana 1 saat geçti. Kötü bir şey olsaydı öğrenirdik. Benim asıl merak ettiğim.. '
' Susma niye bu kadar endişelendiriyor seni diye soracaksın. Ama şimdiye kadar dediğim gibi yine tek diyeceğim şey "bilmiyorum" olacak.'
O sırada doktorun çıkmasıyla yanına ilerledik.
' Durumu nasıl Hasan amca. '
' Tomografi sonuçlarını bekliyoruz kızım. Neyi var sonuçlardan sonra belli olacak. Ailesine haber verdiniz mi? '
' Hayır eşyaları nerde ailesine ulaşalım. '
Batuhan konuşurken bende acaba ailesi kimdir diye düşünüyordum. Şimdi öğrenince çok korkacaklar. Tabi sevgiliside varsa o da gelir. Sevgilisi var mı ki? Tabi vardır Allah için yakışıklı çocuk. Birinin elini gözümün önüne sallamasıyla kendime geldim.
' Kızım sana söylüyorum duymuyor musun beni? '
' Efendim Hasan amca. '
' Diyorum ki hastanın ailesine haber verin. '
' Tamam haber veririm şimdi. '
İçeriden çıkan hemşire Çağın'ın eşyalarının olduğu poşeti elime verip gitti. Bende hemşire odasına gidip telefonu bulmak için poşeti boşalttım. Ceketin ceplerini kontrol ederken kokusu geldi burnuma. Değişik bir kokusu var sigara kokusuna gizlenmiş okyanus kokusu gibi. Daha fazla oyalanmayıp telefonunu aldım açmaya çalışırken şifreli olduğunu gördüm. Ee ben nasıl açacağım şimdi bu telefonu.
Batuhan' a sorduğumda teknikerin birini çağırmaya gideceğini söyledi. Elimde telefon öylece bekliyordum. Kısa bir süre sonra tekniker arkadaş gelip telefonu şifresini kırdı ve gitti. Şimdi işin zor kısmına gelmiştik. Ne diyecektim. ' Efendim çocuğunuz trafik kazası geçirdi gelin.' mi diyeceğim. Off Allah'ım sen yardım et. Telefondan son aramalara baktığımda Jan Jan diye biri kayıtlıydı. Bu nasıl bir lakaptır arkadaş.. Aslında anne ya da babasını aramam gerekiyor ama şu an onları arayacak gücü kendimde bulamıyorum açıkçası.
Telefon çalıyor, çalıyor..' Aga nerdesin sen? '
' Şey.. Beyefendi telefonun sahibi bir trafik kazası geçirdi. Şu an hastane.. '
' Ne diyosun lan sen ne hastanesi, hangi hastane? '
' ... Hastanesi. '
Aradığım kişi kimse Çağın' a çok değer veriyor olmalı. Daha fazla burada beklemeyip yardıma ihtiyaç var mı diye Efsunların yanına gittim. Onlara yaklaştıkça etrafında kalabalıklaştığını farkettim. Ne çok meraklı insan var böyle. Biraz daha ilerlediğimde Efsun'un ve Emre'nin CPR yaptıklarını gördüm. Güvenliğe haber vererek insan topluluğunu biraz olsun azalmasını umarak arkadaşlarıma yardıma gittim. Hasta asistole girmişti. Yanımızdaki doktorun adrenalin uygulayın demesi üzerine hemen hastaya IV Adrenalin verdim. Kalp ritimlerinde herhangi bir değişiklik olmadı. Bu sırada kalp masajına ve suni solunuma devam ediliyordu. Bir kaç dakika sonra hasta tekrardan hayata döndü. Derin bir nefes almıştık. Buradaki işimiz bittiğinde herkes sorumlu olduğu yerlere dağılırken bende Batuhan ile Çağın'ın yattığı odanın önüne geldim. O sırada beş kişinin bize doğru yaklaştığını gördüm.
' Afedersiniz trafik kazası nedeniyle bir hasta getirilmiş buraya. '
' Kim olduğunu danışmaya sorarsanız size bilgi verilecektir çünkü birçok yaralı getirildi buraya. '
' Hanımefendi bizi biri aradı ve Çağın'ın burada olduğunu söyledi. '
Demek konuştuğum kişi bunlardan birisiydi.
' Sizi ben aramıştım. Arkadaşınıza ilk müdahale yapıldı. Durumunu doktoruna sorabilirsiniz. '
' Siz söyleyin Çağın iyi mi? '
' Bir bilgim yok beyefendi. Dediğim gi.. '
' Zırvalamayı kes madem durumunu söylemeyeceksin ne uğraştırıyorsun bizi? '
Bu neydi böyle? Neyse Işıl sakin ol. Onların acısı var. Sakin ol. Onlar doktoru bulmaya giderken bende Çağın'ın yanına girdim. Vital bulguları stabildi. En azından burda bir sorun yoktu. Bu trafik kazasında ölü ve yaralı sayısı oldukça fazlaydı. Kafamı ona çevirdiğimde ne kadar yakışıklı olduğu geçti aklımdan. Beyaz tenine dağınık kahverengi saçları çok yakışıyordu. Neden öpmüştü beni? Ilk öpücüğünü her şekilde veren bir sürü kız vardır ama vakada verenide yoktur herhalde. Uyan be okyanus esintisi sana hesap sorabilmem için uyan , senin gözlerine bakmak için bu öpücüğü bahane edebilmem için uyan.
Arkadaşlar biliyorum kısa oldu ama bu bölümü bir arkadaşım için özel bölüm olarak yayımladım. Geçtiğimiz zamanlarda bizim yaşlarımızda bir arkadaşımızı kaybettik evet onun ki trafik kazası değildi bir hastalıktı ama ölüm ölümdür sonuçta giden geri gelmiyo malesef. Aslında bölüm değil yazı paylaşacaktım fakat böylesi daha iyi gibi. Fazla uzatmayacağım Deniz arkadaşımıza allahtan rahmet diliyorum inşallah gittiği yerde rahattır ailesine ve çok değer verdiğim arkadaşım Fatma'ya da başsağlığı diliyorum. Hayat devam ediyor sen istesende istemesende ve bazen o "iyi" sözcüğü herşeyin olabiliyo biz o sözü duymadık, duyamadık. Yapmamız gereken de kendimizi mahvetmek değil içimizdeki üzüntü acı geçmeyecek çünkü. Yapmamız gereken O'nu güzel bir şekilde anmak hatırlamak ve dua etmek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SARSINTILI AŞK
Genç KurguNerden başlamam gerektiğini bilmiyorum. Aslında biliyorum ama bilmiyormuş gibi davranmak hoşuma gidiyor. Böylece düşünmeyi bırakıp o ana odaklanıyorum. Yoruluyorum. Düşüncelerimden, yaşadıklarımdan..