İZEL-Bir Destan-

0.1

Hoşgeldiniz.
Biliyorsunuz ki bugün o şanlı günün 8. Yılı. Bende bunu anmak adına kurgusu 15 Temmuza dayanan bu kurguyu bugün buraya bırakmak istiyorum.

Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet,şehit yakınlarımıza sabır diliyorum.

Vatan sağolsun...

Olaylar,kurumlar,kişiler gerçekten bağımsız bir kurgudan ibarettir!!!!(15 temmuz dışında)

NOT!!!:siyasetle hiçbir bağlantısı yoktur tarafsız yorumlar içermektedir ve yorumlarda siyasete dair bir bölünme görmek istemiyorum

Gerekli duyuruyu size yapacağım zaten ilk bölümümüz burda dursun.

Kızımız cumhuriyet savcısı terörle mücadelede oğlumuz üsteğmen. Bu geçmişten bir kesit iyi okumalar efenimmmm

--------

15 Temmuz 2016, 09:15

"Yani şimdi bu adam bu adamın bacanağı mı oluyor?"Babam bıkmadan usanmadan anneme tek tek yüzünce kez dizideki adamın bağlantısını anlatmaya devam ederken bende gözlerimi önümdeki kalın ansiklopediye dikmiş başlayıp başlamamak arasında gidip geliyordum.

"Yav hanım bak bu başrol ama üvey. Bunun abisi bak abisi görüyor musun abisi!"

"Ay tamam Ali Osman sende hiç sabırlı değilsin."

"Zaten koskoca binbaşı oturmuş burada pembe dizi izliyorum bir de üstüne bana açıklattırıyorsun. Ya rabbi"dedi babam yüzünü sıvazlarken. Bir yandanda kendine hakim olup anneme sesini yüksetlmemeye çalışıyordu.

"Ay aman bir şey de denmiyor."annem triple örgüsünü örmeye devam ederken kitabı açmamaya karar verip koltuğa yöneldim. Benim oturmam ve ablamın elindeki telefonuyla doğrulması bir oldu. 

"Komutan arıyor!"babamda doğrulup kumandayla annemin dizisinin sesini kıstı. Ablam ise bekletmeden açıp kulağına koymuştu.

"İyi akşamlar komutanım. Asteğmen Eylül Çavuş...evet komutanım...emredersiniz tamam komutanım"telefonu kapatıp direkt babama baktı.

"Boğaziçi köprüsüne görevlendirme verdiler. Tatbikat değilmiş. Trafiğe kapatılacak kontrol sağlanacakmış ama ne olduğunu anlamadım."kaşlarım çatılırken Babam cebinden telefonunu çıkarıp ekranına baktı. Ablam kalkıp hazırlanmak için odasına geçerken babamda birine telefon açmıştı. Ben ise bu saatte boğaziçi köprüsü için bir özel harekat askerinin çağırıldığını düşünüyordum. Bu saatte niye çağırılırdı ki hemde görev yeri Hakkari iken.

"Alo Binbaşı Ali Osman Çavuş. Köprü ile ilgili neler oluyor öğrenmek istiyorum...nasıl yani?...kim oldukları tespit edildi mi?...peki ya amaçları?...özel bir misyon mu?...anladım anladım sağol hayırlı akşamlar"babam telefonu kapatırken annem ile benim bakışlarımda onun üzerindeydi.

"Ali Osman neler oluyor?"

"Askeri araçlar köprüye yanaşmış. On beş özel harekat askeri görevlendirilmiş. Şu an neler olduğunu bilmiyoruz ama içimden bir ses hiç iyi şeyler olmayacağını söylüyor"

"Deme öyle rabbim yazdıysa bozsun. Bir sıkıntı yoktur inşallah"ablam üniformaları ve silahı ile geri döndüğünde babam ayaklandı.

"Çok dikkatli ol kızım."

"Emredersiniz binbaşım" Babam ablamın omzunu sıvazlerken annem örgüsünü bırakıp ayaklandı. Ben ise olanları hala aklımda oturtmaya çalışıyordum. Bir mantığa yatırmaya.

"Kızım dikkatli ol Allah'a emanetsin"

"Sizde annecim."annemle babam ablamı kapıya kadar geçirirken kumandaya uzanıp kanal kanal gezdim ama bunun ile ilgili bir bilgi bir haber yoktu. Haber yoksa sıkıntı yoktur diyerek kendimi rahatlatmaya çalışsamda içimde bir yerlerde bir sıkıntı kendini gösteriyordu.