♤İLİKLERİNE KADAR HİSSET♤

~Tam Barıştık derken~

"Bizi makarna ile geçiştirirsin zannediyodum valla" dedi Uras

"O kadar mı beceriksiz görünüyorum peki saolun.." dedim sesimi kırgın çıkarmaya özen göstererek. Çağın geldiğinden beri yüzüme bakmıyordu , nasıl bakıcaktı ki zaten yüzü var mıydı?

"Benimle evlenirmisin Arjin üniversiteye benimle gel ben makarna sevmem bana güzel güzel yemekler yapar evinin kadını olursun " demişti önüme diz çökerek elinde yüzük kutusu varmışçasına yüzünü bir umutla bakan Batın "Çocuklarımın anası evimin kadını yatağımın as-" demeye kalmadan Uras kaşlarını çatarak Batın'ın kafasına vurdu. Batın ellerini ben masumum dercesine Uras'a baktı.

Mutfağa çorbaları tabağa koymak için gittiğim.
Çorbanın altını kapattıktan sonra buzdolabından içicekleri çıkarmak için arkamı döndüğümde Uras hemen dibimdeydi dip dibeydik aşırı derecede yakındık ve ben arkaya tezgahdan dolayı gidemiyordum. Buda yetmezmiş gibi Uras daha da yakınıma geliyordu.

Durduğun yerde dursana be çocuk .
"Korkuttun " dedim ki ödüm bokuma karıştı.
"Biliyorum zaten korkutmak istemiştim" dedi 'iyi bok ettin' diyemedim tabi yeni barıştık sonuçta yemiyo.

"Bişi sorucam Çağrı ile ilgili ?" Soru sorabilir miyim gibi sorarcasına . Cümleye bak be çok kuul Soru sorabilir miyim gibi sorarcasına ... Bence çok tatlı bi cümle kurdum..

Herneyse..

Başımı olumlu anlamda sallayıp "tabii" diye ekledim .

"Ne zamandır çıkıyodunuz ve ayrılma nedeninizi sorucaktım." sen neden ilgilisin bu kadar anlatsana biraz .s.s
"10 yıldır yurtdışındayım ve 10 yıldırda onu tanıyorum. Ama çıkmamız yani resmi bi şekilde yani resmi bi şekilde derken kendimize ve etrafımıza söylemeye başladığımız zamandan itibaren 3 yıl çıktım ve ayrılıncada buraya geldim işte ."

"Neden ayrıldınız peki?"

"Aa şey onu söylemek istemiyorum yani üzgünüm."

"Gene birşeyler saklıyorsun!" Dediğinde sesi sert çıkmıştı ürkmedim desem yalan olur .

"Özelim var ve söylencek bişi olsa söylerdim tamam mı söylencek bişiler sorduğunda söylüyorum demi." diye çıkıştığımda sinirlenerek üstüme gelmeye başladı ,sanki çok yer varmış gibi(!)

Tezgahla onun arasında tamamen sıkışmıştım ve kendini bana çok fazla bastırdığıdan erkekliğini hissetmiştim.
İtmeye çalıştığımda tezgahtan tutunmaya başladı .

"Ne yapıyorsun ya çekilsene"

"Lanet olsun bilmiyorsun demi !" Diye bağırdığında

"Neyi bilmiyorum" diye bende bağırdım
"Lanet olsun bir kere bile gözlerimin içine tam anlamıyla bakmadın ve gene lanet olsun ki bana gerçekten içten gülümsemedin bile " aniden önümden çekildiğinde tezgahla Uras'ın arasından birden çıktığımdan olsa gerek dengemi zar zor sağlamıştım ve düşmeden bir yere tutunmuştum. Tebrikler bana..
Ellerini saçına geçirip bana bağırmaya devam etti "3 yıl boyunca o çocukla çıktın öylemi ne halt yediniz ?"
"Ne?" Dediğimde
"Yattınızmı bol bol çünkü 3 yıl sadece öpüşmekle geçmez." dedi bağırarak. İçerdekiler seslere gelmiş olucak ki 'ne oluyo burda ' falan diyerek geldiler.
"Ne saçmalıyosun sen ?" Dedim bizimkilere cevap vermeden .

Önceden oturmuş olsuğu sandalyeden kalkarak dibime geldi ve beni 'yine' tezgahla arasına aldı ve ellerini yanaklarıma koyup konuşmaya başlıcağı sırada göz göze geldik gözleri dolmuştu neydi onu bu kadar üzen .

"B-ben.."

Neyi bilmiyordum ben ??Gözlerinin içine bakınca ne görücektim??
Uras'ın gözleri neden dolmuştu??
Tam barıştık derken neler olmuştu böyle...

---

Vote ve yorum yaparsanız çok mutlu olurum..
Seviliyosunuz :*

Yeni hikayeme bakarsanızda çok mutlu olurum. Adı BİZİM TAYFA