R.K.7

66 6 2
                                    

Bu bölümü Blackanglesss Melisaya adıyorum.
Yanımda olduğu için teşekkür ederim.

Kitabın her bir satırını yazmamda yardım eden. 10 senelik herşeyime esinercan88 teşekkür ederim.

Kafamı kaldırdığımda Rüzgar'ın bana şaşırmış bir şekilde baktığını gördüm. O yeşil gözler daha çok koyulaşmış yeşille kahverengi arasında bir hal almıştı. Kafamı utançla yere eğdim. Daha yeni yaptığım şeye ben bile şaşırmıştım. Hayatımda bir kez birine aşık olmuştum. Tabi ona aşık olmak denilirse, herkes hoşlantı olduğunu söylüyordu. Aşkı ben de tam anlamıyla bilemememe rağmen, daha yeni yaptığım şey yani... Şey biraz garipti. Sanki bütün bedenim karıncalandı. Sanki daha yeni bütün dünya ben Rüzgar'ı öpmemle alev aldı. Ah be yakından ne kadar da güzel kokuyor bu çocuk. Ah ne saçmalıyorum ben.

Kafamı tekrar kaldırdığım da ise Rüzgar'ın gözleri kapalıydı. Gülümsedim. Sanırım ben ilktim. Yada ben öyle sanıyordum.

Konuyu hemen dağıtmam gerektiğini anladım. Ama nasıl yapacağımı bir an bilemedim. Aklıma ilk gelen şeyi söyleyiverdim.

"Şey... Rüzgar.... Bulutlar ne kadar güzel değil mi!" Bunu söylerken bile hala Rüzgar'a bakıyordum. Tereddütle kafamı yukara kaldırdım. Gökyüzünde bir tane bile bulut yoktu. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Çok çabuk kızaran yanaklarıma lanet ederek, kafamı yere eğdim. Yine rezil olmuştum.

Kahkaha sesini duyunca kafamı yukarı kaldırdım. Aman Tanrı'm! Rüzgar... O kafasını geriye atmış. Gülüyordu. Suratını tam anlamıyla göremesem de, kahkaha atarken o kadar güzel kahkaha atıyordu ki, hiç bu kadar güzel gülenini görmedim desem yalan olurdu. Gülerken suratı nasıl bir hal alıyor diye bakmak için parmak uçlarımda yükseldim. Rüzgar'a biraz daha yaklaştım ve suratına baktım. Aman Tanrı'm! Niye iki de bir bu kelimeyi kullandığımı bilmiyorum ama, Rüzgar'ın sol yanığındaki çukur o kadar güzel ki. Küçük bir gamze Rüzgarda ne kadar da güzel duruyor! Gülerken hiç bu kadar yakışıklı olan birini görmemiştim ama.

Rüzgar ağır çekimde kafasını bana çevirdi. Aramızda santimler vardı. Suratındaki gülseme daha çok yayılırken:
"Demek bulutlar çok güzel,ha?"dedi.
Kaşlarımı çattım. Bir de dalga mı geçiyordu? Ben burada ne yapacağımı şaşırmış bir halde çırpınırken o dalga geçiyordu. Ah tabikide dalga geçecekti!
Ben de gülmeye başladım. Salak çocuk ne yapacağı belli olmuyor!
" Beş aydır ilk defa gülüyorum."
Ağzımı şaşkınlıkla açtım.
"Gerçekten beş aydır hiç gülmüyor musun? Yani daha yeni söylediğim şey çok saçmaydı. Buna gülmen bile garip."
Rüzgar gözlerini gözlerime sabitledi.
"Hayır. Sırf bunun için gülmedim ben. Beş aydır birikimimi şimdi patlattım."
Ah! Eminim öyledir. Göz devirdim. Beş aydır hiç gülmedim dedi. Yani demdi ama onu demeye getirdi. Acaba beş ayda neler olmuştu da hiç gülmemişti? Kafamda deli sorular. Ama Rüzgârla ilgili her şeyi o söylemeden ben öğreneceğim. Nasıl olucak bilmiyorum ama öğreneceğim. Ne pahasına olursa olsun ona yardım edeceğim.
Kendi kendime gülmeye başladım.
"Deli." Kafamı Rüzgar'a çevirdim.
"Ne dedin sen?"
"Deli."
"Niye ben deliyiymişim,sensin o deli!"
"Kendi kendine gülüyorsun." Göz devirdim.
"Bana diyene bak! Beyfendi iki saattir gülüyorsunuz." Kafasını bana çevirdi. Bom boş gözlerle bana baktı. Hiç bir şey demedi. Suratımda ki gülümseme kaybolurken kafamı başka tarafa çevirdim.

Çalan zil sesiyle Rüzgar elini cebine götürdü. Yavaşça telefonu çıkardı, bıkkın bir ifadeyle açtı telefonu;
"Hm?" Cidden bu çocuk telefonu böyle mi açıyordu. Gerçi bana hiç bir şey dememişti ama.
"Tamam. Sen oyala onu yarım saate geliyorum."
Kim? Ne? Neyi? Neden? Hepsini sormak istedim ama kurcalamadım.
"Hadi bakalım deli domates, artık gitme vakti." Gerçekten mi deli domates mi? O ne ya öyle?
"Deli domates mi?" Kafasını bana çevirdi. Bıkkın bir ifadeyle bana baktı.
"Evet. Deli domates."
"Niye deli domates?" Bu sefer o göz devirdi.
"Çünkü, deli gibi davranıyorsun ani duygu değişimlerin var. Ve ayrıca beni öptükten sonra domates gibi kızardın"Ah! Ona mı dikkat etmişti. Kafamı utanarak yere eğdim.
"Al işte kanıtı." Ah! Olamaz yine mi kızarmıştım ben? İçimden salak diye geçirdim.
-----------
Eve giderken ikimizde tek kelime etmemiştik. Arada Rüzgar'a kaçamak bakışlar attım. Bir ara direksiyonu sinirle tuttuğunu gördüm.

Renkten KorkanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin