[9. Bölüm]

968 133 81
                                    

Sabah okula geldiğimde Soobin'i koridorda gördüm. O beni görmedi. Dersin işleneceği sınıfa çıkarken üzerimdeki tedirginliği atamıyordum. Sevgilisi yanında, onunlayken benim yanıma gelemez diye düşünüyordum. En azından o kadarını yapması gerekirdi.
Gözüm kocaman amfide Hyuka'yı aradı. Bir süre bulamadım. Kapının önünde dikilmiş bakmaya devam ederken arkamdan Felix'in sesini duymamla sınıfın içine girip rastgele bir yere gitmem bir oldu.

Ve Hyuka'yı gördüm. Amfinin en arkasında yanında bir kızla oturuyordu. Yanlarına gidip çantamı masanın üzerine bıraktım ve kafamı hafifçe aşağı eğdim. Gözlerim kapıda, girenlere bakıyordum.

Önce Felix girdi. Arkasından da arkadaş grubu: Taehyun, Hyunjin, Beomgyu ve Soobin. El ele tutuşuyorlardı. Arkadaşlarının seçtikleri yere oturdular. Beomgyu onun yanından ayrılmıyor, koluna yapışmış gibi sürekli bitişik duruyordu.

Profesörün derse girmesi bile bir şeyi değiştirmedi. Gözlerimi ikisinin üzerinden çekemiyordum. Sürekli onları izliyordum. Hyuka beni fark ederek kolumu dürttü.

"Ders orada değil Yeonjun."

Omuz silktim. "Sanki sen çok dinliyorsun da."

Kolumdan çekiştirdi. "Dinliyorum tabii oğlum. Boş adam değilim ben." Ona döndüm. Hyuka'nın da aklı başka yerdeydi öyle olmasa bile o da ders dinlemeyi sevmezdi ki.

"Bakma öyle harbiden dinliyorum."

"Sınavda görüşürüz Hyuka-"

"Hyuka bana en son nerede kaldığımı söyleyebilir misin?" Profesörün tüm sınıfın dikkatini bize çevirttirecek sesi yankılandı. Hyuka kızardı. Bir şeyler gevelemeye başladı ve sınıftaki insanların kıkırtıları duyuldu. Ona yardımcı olmak istiyordum ama ben de dinlememiştim.

Gözlerim sınıftaki gezinirken onunla gözgöze geldim. Soobin ile. Bize bakıyordu. Hatta sadece o değil tüm arkadaş grubunun gözü bizim üzerimizdeydi. Gözlerimi kaçırmak istemedim ama Soobin ile bakışmak istemiyordum. Ve siktir, okulda olduğumu bilmemeliydi!

Profesör, Hyuka'yı dersten sonra odasına gelmesi için çağırdı. Ve henüz yarısındayken 'siz beni dinlemiyorsunuz' diyerek sinirlenip dersten çıktı. Çantamı koluma taktığım gibi Hyuka'nın peşine takıldım.

Birlikte profesörün odasına doğru giderken benim adımların onunkilere yetişmeye çalışıyordu. Ama ben tek derdim Soobin'den kurtulmaktı. "Hyuka, ben tuvalete gidiyorum. Sonra görüşürüz."

Koşar adımlarla tuvalete girdim. Kabinlerin hepsi boştu. Herhangi birine gireceğim sırada tuvaletinin kapısı açıldı. Bir süre öylece kaldı ve içeriye kimse girmedi. Tam kafamı uzatıp bakacağım sırada onu gördüm. Soobin, Beomgyu ile birlikte tuvalete girdi. Kahretsin!

"Yeonjun! Nasılsın?" Beomgyu gülümseyerek bana doğru geldi ama Soobin olduğu yerde kaldı. Zaten ona bakmamaya çalışıyordum. "İyiyim. Sen nasılsın?" diye karşılık verdim ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Ben de iyiyim. Kahve işini bir ara yapalım. Seninle tanışmak istiyorum." Soobin ile gözgöze geldim. Bana 'sakın' dercesine bakıyordu ama onu dinleyecek değildim.

"Olur. Yaparız." dedim gülümseyerek. Beomgyu elini omzuma atacağı sırada onu arkamda bırakıp kabinlerden birisine girdim hemen. Kapıyı kilitlemek için durdum. İkisinin konuşmalarını dinledim. Sanırım gidiyorlardı.

"Çantamı sınıfta unutmuşum." dedi Beomgyu.

"Gidip al hemen. Ben işimi halledeceğim." Soobin'in imalı sesini duydum.

"Tamam." Kapının açılıp kapandı. Beomgyu sanırım gitmişti. Tam elimi atmış kabinin  kapısını kilitleyecekken arkadan uygulanan bir kuvvetle kapı açıldı ve geriye doğru sendeledim.

memories - yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin