Miran karşımdaydı. Birkaç saniye birbirimize baktıktan sonra gözüm ellerine kaydı. Bir elinde telefonu bir elinde benim Umut'un doğum günün de taktığım kolye vardı . Şaşkınlıkla tekrar yüzüne baktığımda Miran
- Kolyen yere düşmüştü ama seni bulamamıştım o yüzden veremedim
dedi. Ben de hemen elinden kolyemi alıp teşekkür ettim.
Ben de onun olan birşey vardı. Onun gül sembolü bilekliği vardı. Birkaç saniye düşündükten sonra elimi cebime attım ve bilekliği aradım ama bileklik bu kıyafetimde değil diğerindeydi. Miran' a tekrar "teşekkür ederim" dedim ve o birşey demeden hızlıca kapıyı kapattım ve Beren'in yanına salona yürüdüm. Beren" e ne diyormuş" dedi ve bende "hiç kolyem düsmüs onu verdi " dedim ve sonrasında "yarın okul var ben artık gidiyim yüzme kursum var ve birkaç işim var yarın görüşürüz" dedim ve Beren ile vedalaşıp eve doğru yürümeye başladım.
Eve geldikten yarım saat sonra yüzme kursuna gittim ve saat 18.30 da yüzme kursum bitti ve eve geldim.Eşyalarımı yatağımın üzerine fırlatıp masamın üzerindeki Miran'in kolyesini elime aldım çok güzel görünüyordu.
Bunu yarın ona verecektim bu yüzden hecanlıydım.
Sabah olduğunda uyandım ama hala uykum vardı. Kahvaltımı yaptım, üzerimi değiştirdim,sacımı topladım ve evden çıktım. Beren ile birlikte okula yürüdük.
İlk iki ders fizikti. Ben derste yine uyudum. 2. teneffüs olduğunda Miranların sınıfının oraya geldim elimde onun bilekliği vardı. Bilekliği cebime koyup kapatamıyorum sınıfın içine doğru uzattım.
Miran bir kız ile oturmuş sohbet sohbet ediyorduk ve gülüyordu.
O anda bilekliği ona vermeme kararı aldım.
Ve sınıfa Beren'in yanına gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THE ROSE⚘️
RomanceMira bir gün okulda biriyle çarpışır ve bu kişi Mirandır çarpışmayla Miran dan düşen gül sembolü bileklik Mira ve Miran'ın hayatını yakınlaştırır.