9∆

52 7 10
                                    

Artık içim rahattı ama nereye kadar jisungu ameliyata aldılar çok uzun sürmüştü kapının başında kaç saat beklediğimi hatırlamıyorum bile.

~Lee Minho:eğer seni elime alırsam fena sikerim.

Jy:Oooho bay Lee sevgilinizi
koruyorsunuz.

~Lee Minho:ne saçmalıyorsun.
görüldü (23.40)

ÖÖ 07.21

"Minho,hadi uyan bakalım."

"Anne?"

"Hmm?"

"Jisung nerde?"

"Ameliyattan yeni çıktı belki beş dakika olmuştur."

"Off"

"Noldu?"

"O piçi bulmam gerekiyor."

"Oğlum bırak şunun peşini!"

"ANNE JİSUNGU ÖLDÜRÜYORDU!"

"Jisung iyi ama şu an değilmi?"

"Of anne."

"Açmısın."

"Evet."

"Tamam ben kafeterya dan yemek alıp geleceğim."

Annem gittikten sonra jisungun odasına gittim çocuklar gitmiştiler,tek biz kalmıştık, Felix istemişti.Odaya giriş yasaktı bu yüzden onu camdan izliyordum,ah nasıl acı çekti minik sincap...

"Bay Lee sizmisiniz?"

"Evet"

"Bizimle karakola gelmelisiniz"

"Minho! Nereye?"

"Ben gelicem anne merak etme jisunga göz kulak ol!"

Bu işte bir bokluk vardı hangi polisin arabası siyah Vandı ki?

"En sonunda görüştuk Lee"

★★★★★★

En sonunda dedim içimden,en sonunda görüştuk.o igrenç yüzün midemi bulandıriyor demeliydim o an

"Ne sikime götürüyorsun beni?"

"Jisung uyanınca pişmanlık duysun istiyorum böylece senin peşini birakacak ve tek kalacak o dandik arkadaşları ellerini dahi kaldıramazlar korkusundan seni bırakacak ve kaçmaya çalışacak ama tak! Onu vuracağım tam kalbinden ve sen bilmeyeceksin."

"Anca rüyanda."

"Aha! geldik sanırım,işte jisungun her hafta geldiği yer ohfff nasıl AMAAA!"

Çok sikimsonik biryerdi ve kasvetli yerlerde kurumuş kan vardı gözüm kenarıdaki panoya çarpmıştı.

"Bu arada onlar her kurbanın işlesiği şuça göre değişir."

"Nasıl?"

"Gel jisungunkini göstereyimm!"

"Hassiktir"

"Sadece bıçak vardı."

"Neden sadece bıçak?"

"Silahtan korkuyormuş,bende biçağı denedim."

"PİÇ HERİF!"

Keşke korumalar olmasaydıda onu oracıkta oldurseydim.

"Sanada seçtim haydi,Ah bu arada söylemeyi unuttum jisung bıçağını yarasından çıkartma konusunda hiç iyi değil ellerinde kesmişti."

"Birdaha jisungun adını ağzına almaya cüret etme sakın!"

"Off çok sıkıcısınn,geri götüreceğim seni ama önce jisungun KOLEKSİYONUNU görmelisin!"

"Koleksiyon?"

"Önce taş ile başlıyordu sonra jilet, silah, bıçak ve hap."

"Nasıldı?"

"Berbat."

Adamlar beni kollarimdan tutup dışarıya atmıştı.. oradan bir donmuşa binip hastaneye gittim.kimse yoktu annem eve gitmişti tek ben ve jisung vardık.Jisungun yaralarını çok merak ediyordum en sonunda dayanamadım.. AH! sadece dikiş ile kaplıydı minik bedeni ve kuru kan izler duruyordu ama acısı....Son yarasından bahsetmiyorum bile zaten..Minik ellerini ellerime aldım ve bekledim...o minik gözleri açılsa...

"Minho?'

"Jis?"

"Başım çok ağrıyor.."

"Sorun değil bebeğim."

Burukça gülümsüyordi jisung

"Jisung yaraların.."

"Sorun değil Minho, alışığım ben."

"Yapma jisung!"

"...."

"Canının yandığını biliyorum jisung yalan söyleme."

"Hayır! Yalan söylemiyorum!"

"Söylüyorsun jisung."

"Hwyr."

Sesi titriyordu yorganı kafasına kadar çekip ağlıyordu.

"Yalancı jisung."

"Yalancı değilim ben!"

"Öylesin."

"Değilim."

"Ağlama hadi."

"Ağlamıyorum!"

"E heryer su oldu jisung"

★★★★★★

Kanlı prensHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin