"Tina'nın anlatımıyla"
Sabah uyandım maalesef ki güneş vurmuyordu.
Sağıma döndüm,tabii ki Tom yine yoktu.
Ayağa kalktım ve lavaboya girdim.
Aynaya bir süre baktığımda düşündüm.
"Babam neden öyle dedi?" "Acaba geri döner mi?"
"Dönerse ne olur?" Fazla düşünüp kafayı yememek için yüzümü yıkayıp gardrobuma ilerledim.
O muhteşem slytherin üniformasını giymek bana gurur veriyordu.Giyindim.Saçımın ön kısmını ördüm ve arka kısmını açık bıraktım,nedense bugün böyle olmasını istedim.
Herkes ortak salona kahvaltıya inmişti.
Bende çok geçmeden salona girdim.
Mattheo'nun yanına oturdum.
T-"Naber kıvırcık??"
Mattheo o güzel kahverengi gözleriyle gülümsedi.
M-"İyidir kömür kız senden?"
Tina güldü.
T-"Kömür kız mı?!"
M-"E saçların siyah ya!"
T-"Pekiii ;)"
M-"Bu arada lumaria nerede?"
Tina ağzına attığı lokmadan sonra konuştu.
T-"Bilmiyorum ki, bende sana soracaktım"
O sırada masaya mutsuz şekilde Draco geldi.
D-"Bahçede"
Tina Draco'ya döndü.
T-"Ne yapıyor ki orada? Hem kahvaltısını yaptı mı?"
D-"Bekçisi miyim Mikaelson! Git kendisine sor!"
Draco sinirle yemeğe başladı.
Tina ve Mattheo bakıştılar. Tina mattheo'nun kulağına fısıldadı.
T-"Ters tarafından kalkmış herhalde"
Mattheo güldü.
M-"Ben konuşurum onunla"
Tina kafa salladı ve gözleri her ne kadar istemese de Tom'u arıyordu.
Tina boğazını temizledi.
T-"Bu arada Tom nerde mattheo?"
M-"En son koridorda yürürken gördüm nereye diye sorduğumda siktir git dediğini duydum sonra da buraya geldim"
Tina güldü.
T-"Umutsuz vaka!!"
Mattheo kıkırdadı.
T-"Ben doydum sana afiyet olsun mattheo!"
M-"Teşekkür ederim Tina sonra görüşürüz!"
Tina gülümsedi ve Bahçeye çıktı.
Kaldırımda oturan regulus ve lumaria'yı görünce kaşlarını çattı ve süzdü
T-"Bunların olayı ne?!"
Tina hızla Lumaria'nın yanına gitti.
T-"Öhm öhm!!"
Regulus ayağa kalktı.
R-"Günaydın bayan Mikaelson"
T-"Sana da Black?"
Lumaria ayağa kalktı ve ablası laf etmeden yanağını uzunca öptü.
L-"Günaaaydııın ablaaların birtanesiiii!"
Tina aynı kaşları çatık şekilde lumaria'nın yanağını öptü.
T-"Sana da Maria! Ama regulus ve senin "tek başınıza" ne işin var?"
L-"Iııııı ş-şey yaa-"
R-"geçen günkü olayı konuşuyorduk Tina"
Tina regulus'a dönüp süzdü.
R-"Teşekkür ederim Lumaria!"
Regulus kafasını eğdi.
Lumaria hemen ablasının elini tuttu.
L-"Abla onu konuşuyorduk gerçekten? Hem sen neden gelmiştin?"
T-"Hiç sadece kahvaltıda göremeyince merak ettim bu görüntüyü görünce de bi korkmadım değil"
Regulus Tina'ya şöyle bir bakış attı.
Lumaria ablasını kenara çekti
L-"Abla! Napuyosun ya ayıp!"
T-"Lumaria!! Senin o çocukla ne işin var!"
L-"Bi işim yok abla! Arkadaşız ve aynı zamanda "oda arkadaşı" hem neden bukadar taktın?"
T-"Takmadım Maria! Ama sanki sizde birşey hiss-"
L-"Yok abla yok! Ciddiyim birşey yok!"
Tina derin nefes aldı
T-"Peki! Ama gözüm üzerinde lumaria'cım!"
Lumaria ofladı
L-"Tamam Ablaaa!"
Tina göz devirerek oradan ayrıldı.
L-"Offf! Napcam ben ablamı! Nasıl söylicem!"
Regulus Lumaria'nın yanına gitti.
R-"Ne oldu? Ne konuştunuz?"
L-"Ya bizden şüpheleniyor! İçinde kuşku oluştu herhalde!"
R-"Maria! Neden ablan ilişki yapmanı istemiyor!"
L-"Çünkü ona göre aşk zayıflık!"
R-"İyide o ona göre! Bu senin hayatın senin ilişkin!"
L-"Biliyorum fakat... Ama işte bilmiyorum, ona izzah edicem zamanı gelince"
Regulus onu öptü ve göğsüne bastırdı.
L-"Seni seviyorum"
R-"bende seni..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ᴅᴇʜşᴇᴛɪɴ ɢᴜ̈ɴʟᴜ̈ɢ̆ᴜ̈~ (Hogwarts'ın çöküşü)
ActionTina ve lumaria Mikelson babası elijah Mikelson'un son vasiyetini yerine getirmek için hogwarts'a intikam için gider,fakat herşey tam planladığı gibi gitmez.Kardeşlerin biri toxic aşka,diğeri ise tutkulu aşka adım atarken asli görevini unutup,dehşet...