~ᴅᴇʜşᴇᴛɪɴ ɢᴜ̈ɴʟᴜ̈ɢ̆ᴜ̈~ (Hogwarts'ın çöküşü)

"beklenmedik gelişme"

Hatırlatma: Tina'yı tüm binadakiler duvardaki yazı ile bulunca flich'in kedisini öldürüp kan ile yazmakla suçladı ve tüm profesörler onu suçlu sandı taaki remus Lupin Tina'yı koruyana dek...

Dumledore o uzun sakalı ve imalı kısık gözleri ile konuştu.

D-"Burda konuşamayız.Benimle gelin!"
Tina remus ve Dumledore beraber onun odasına gittiler.

D-"Tina,sen gir biz remus ile küçük birşey konuşup halledeceğiz!"
T-"Tamam profesör"
Tina içeri girdiğinde karşısında kocaman 2 katlı bir sürü tablolarla dolu oda çıkmıştı.
En başta uyuyan bir Dumledore vardı...komikti.
T-"Dumledore kendi fotoğrafını mı koymuş"
Tina güldü.
Karşısında bir anka belirdi kırmızı sarı kanatlı kolları ile dikkat çekiyordu.
Tina sevmek için yaklaştığında yanmaya başladı
Odaya profesör girdi.
Tina telaşlandı.
T-"P-profesör yemin ederim ben yapmadım"
Dumbledore gülümsedi.
D-"Biliyorum Tina,senin suçun değil anka kuşları vaktileri gelince yanarlar sonra küllerinden tekrar doğarlar sana da ölümünü görmek kalmış ne yazık ki..."
Sen gülümsedin ve kuş tekrar doğdu.
Sen sevdin.
T-"Çok güzel yaratıklar profesör"
Dumbledore gülümsedi ve evet anlamında başını salladı.
Dumledore yerine oturdu ve ellerini birleştirdi.
D-"Çocuklar bakın bunu sizin yaptığınızı asla düşünmüyorum.Ama yine de prosedür gereği sormam gerek"
Tina ve remus birbirine baktı
D-"O duvara yazıları kim yazdı?"
Tina yutkundu.
T-"E-efendim aslında remus yalan söylüyor"
Remus şaşkınlıkla kaşlarını çattı.
Dumledore dikkatle dinledi.
T-"Aslında ben yurduma giderken koridora doğru ilerledim,daha sonra duvarlardan ses gelmeye başladı..."
Dumledore ve remus şaşkınlıkla dinliyordu.
T-"Gaipten bi sesler bana yanlış yolda olduğumu öleceğimi söylüyordu... Sonra da ben tam oraya geldiğimde o yazılar ve taşlaşmış kedi vardı bay flich'in kedisi..."
Dumledore ayağa kalktı.
Tina'nın karşısına geçti.
D-"Tamam tina! Bukadarı yeterli oldu artık hogwarts güvenli değil.. Siz şimdi yatakhanelerinize gidin."
Remus ve Tina onayladı ve dışarı çıktılar.
R-"Neden öyle söyledin? Seni koruyordum!"
T-"Korunmaya ihtiyacım yok Lupin! Ben doğru olanı söylemeseydim daha kötü şeyler olabilirdi kim bilir?"
Remus derin nefes verdi
R-"Başına birşey gelirse napıcaksın! Kızım sen hiç mi rahat durmazsın!"
Tina bağırdı.
T-"BAK REMUS GEÇEN SEFER SENİ BENİ ISIRDIĞIN İÇİN KORUDUM AMA BUSEFER BEN SENİ EMECEĞİM KİMSE KURTARAMAYACAK!"
gözleri dönüştü Tina'nın.
T-"GİT BURDAN ÇABUK!"
dedi Tina arkasını dönüp ısırmamak için
R-"Hayır gitm-"
Derken Mattheo belirdi.
M-"Bi dakika bi dakika...Tina'yı ısıran sen miydin?"
Tina ve remus şok içinde mattheo'ya baktı.
T-"Yok hayır!! Onu sinirle söyledim öyle bişey yok!!"
Mattheo sinirle remus'un yakasına yapıştı.
M-"Bunun altında senin olduğunu biliyordum seni adi!!"
Mattheo remus'a yumruk attı.
Tina ikisinide ayırmaya çalıştı.
R-"Sen niye hep bu kızın etrafındasın! Sanane be Sanane!!"
Tina şaşkınlıkla onlara bakıyordu.
M-"O kızdan uzak durucaksın anladın mı lan!"
Tina bağırdı.
T-"YETER!"
Mattheo ve remus birbirine bakıp sustular
T-"Bir Ergen gibi tartışmayı kesin! Özellikle de benim gibi biri için!"
Mattheo yanına geldi.
M-"Kusura bakma Tina iyi geceler"
T-"İyi geceler..."
Remus göz devirip oradan uzaklaştı.
Sen oturup diz çöktün.
Ağlamaya başladın karanlıkta...
T-"Neler oluyor bana! Neden böyleyim!"
Gözyaşlarını tutamıyordun.
Tablolardan biri sana seslendi.
"Ağlamayı kes! Uyuyamıyorum!"
Tina orta parmak çekti
Ve ayağa kalktı gözyaşlarını sildi.
Başı dönmeye başladı... Kendini iyi hissetmiyordu.
Belli ki açtı...fazla aç.
Tüm yurtların kapısı kapatılmıştı
T-"Siktir yaa!! Napıcam ben gece boyunca! Miğdem de bulanıyo"
Elindeki asasıyla "lumos maxima" yapan Tina ışığı ile
Sessizce geziyordu.
Hogwarts geceleri çok korkutucuydu...Elleri buz gibi olmuştu Tina'nın.
Koridorun öbür ucuna gidecekken bir ayak sesi geldi.
Tina irkildi
T-"H-hey sende kimsin!"
Asayı gelen sese doğrulturken arkadan omzunda el hissettin
T-"Hay sikeyim!"
Tom'du.
T-"Bu saate burada dolaşmak tehlikelidir Mikaelson! Neden yatağında değilsin?!"
Tina nefes nefese kalmıştı.
T-"Sen neden değilsin?!"
T-"Sanane?"
T-"Benden de sanane ozaman!"
T-"İyi ozaman kendi başının çaresine bak aptal!"
T-"Bana aptal demeyi kes!"
Tom hızla ilerlemeye başladı.
Sen korktuğun için gurur yapamadın.
T-"T-tamam dur gitme!!"
Tom arkasından sırıttı ve geri döndü.
T-"Yani yolu bilmiyorum ondan"
T-"kesin"
Tina göz devirdi dengesini kaybedip düşecekken Tom'a tutundu.
Tom irkildi ama kolunu da çekmedi.
T-"Napuyosun!!"
Tina nefes nefese kalmıştı.
T-"Ö-özür dilerim düşüyordum!"
Tom kaşlarını çattı ve Tina'ya dikkatle baktı.
T-"Sana noluyor?!"
T-"A-açım..."
Tom şaşkınlıkla yüzüne baktı.
T-"Aç mısın? Yemek saati geçeli 2 saat oldu neden açsın?!"
Tina nefes verdi ve yere çöktü.
T-"Öyle değil Tom! Kan istiyorum!"
Tom kaşlarını çattı ve yere eğildi
T-"Kan..."
Sen evet anlamında başını salladın.
Tom seni kolundan tuttu ve ayağa kaldırdı
T-"Yürü gidiyoruz!"
T-"N-nereye!"
T-"Kan bulmaya!"
Tina Tom'a tepkisizce baktı ve yürümeye başladılar.