Hatırlatma: Tina kardeşinin yaptığı saygısızlıktan sonra canı çok yandığı için kendini karanlık ormana atmıştı.
Ağacın kenarında günlüğünü yazdı ve kapağını kapattı.Tina oldukça sinirli ve kırılgandı.
Normalde kontrol edebilirdi ama hayır... Busefer en sevdiği de darbe vurduğu için insanlık duygularını kapatmıştı...( Aynı Tom ödösölw)
Tina ağacın kenarından kalkıp ayağa dikildi.
T-"Oww tanrım çok açım!"
Tina üstünü başını düzeltti ve yürümeye başladı
T-"Bakalım yiyecek neler varr??"
Tina kara gölün etrafında gezerken bir tavşan gördü.
Gülümsedi ve yanına doğru ilerledi.
T-"Hmmm... üzgünüm minik Tavşancık.Karnım çok aç!"
Tina tavşanı manipüle etmişti
T-"Bu açlığını bastırır!"
Tina tam tavşanın boynunu ısıracakken omzunda el hisseti.
Arkasını döndü ve sinirle bağırdı bu mattheo'ydu.
T-"Senin bu lanet yerde ne işin var!"
Mattheo şaşkın gözlerle bi tavşana bi ona baktı.
M-"Küçücük hayvandan ne istiyorsun!!"
T-"O teknik olarak ölü matty!?"
M-"Evet çünkü sen öldürdün!"
T-"İnsan mı öldürseydim!"
Mattheo şaşkın gözlerle Tina'ya bakıyordu.
Tina sinirle nefes verdi.
T-"Neden hep etrafımdasın Riddle?!'
M-"Lumaria için geldim! Yani üzülmemen için!'
Tina güldü.
T-"Ahahahah!! Üzülmek mii! Ben mi!"
Mattheo dikkatle Tina'yı izliyordu.
M-"Az önce dehşete dönmüştün!"
Tina güldü ve Mattheo'nun omzuna dokundu
T-"O az önceydi?! Şimdi ise umrumda değil"
Mattheo kaşlarını çattı.
M-"Ne yani lumaria ile konuşmayacak mısın?"
Tina göz devirdi.
T-"Sence Riddle?! Hem...Hem sen niye burdasın?! Ziyafetimi bölün!"
M-"Sana kan bankasından kan torbası getirdim! İnsan öldürüp canlıya kastetmemen için!"
Tina gözlerini kararttı.
T-"Sahi mi! Nerde!?"
Mattheo onun elinden tutup kara gölün karşısına götürdü.
Belinden asasını çıkarıp sakladığı torbayı açtı.
M-"İşte burda!!"
Tina güldü.
T-"Sen harikasın Riddle!!"
Mattheo güldü ve oturdu.
Tina doya doya kan içiyordu
Ağzında bir sürü kan izleri kalmıştı.
T-"Mhmm çok lezzetli!"
Mattheo elindeki torbaları çekti.
T-"Hey! Napıyorsun!!?"
M-"Bukadar yeter! Biraz daha az!!"
T-"Öfff tamam bee!!"
Tina boğazını temizledi ve ağzını silerken konuştu
T-"Tom ile kardeşmişsiniz.. Oysaki birbirinize düşman gibi davranıyorsunuz!"
Mattheo güldü.
M-"Evet..o öyledir! Duygusuz ruhsuz dehşet saçıcı..."
T-"Ah evet biliyorum!"
Mattheo kıkırdadı.
M-"Onunla kardeş olmak zor... Eskiden beni korur kollardı ama şimdi büyüdüm.."
Tina sözünü kesti
T-"Artık sikinde değilisin!"
M-"Kısmen.."
İkinizde gülüştünüz ve arkadan mattheo Theodore ve blaise gelmişti.
D-"Vay vay vaay!! Kimler varmış burda!"
Tina ve Mattheo ayağa kalktı.
T-"Genç aşıklar ormanda buluşuyor desenize""Gülüşmeler"
Tina göz devirdi.
T-"Saçmalama Malfoy!"
Draco Tina'nın üzerine yürüdü.
D-"Nolur yoksa??"
Tina ellerini Draco'nun bununda götürdü ve kulağına fısıldadı.
T-"Yoksa o güzel saf kanını zevkle içmekten hiç çekinme Malfoy!"
Draco geri çekildi ve ürkütücü gözlerle arkadaşını da alıp oradan ayrıldılar.
D-"Babam bunu duyacak!!"
Tina güldü ve orta parmak çekti
T-"Korkak"
Mattheo güldü
M-"İyi ayar verdin!"
Tina ve Mattheo hızla kaleye giriş yaptılar...
Lumaria ablasının gözüne çok batmamak için regulus ile ayrı oturuyordu.
Ablası ortak salonda geldiğinde onu gördü ve hemen yanına gitti
Telaşla nefes verdi.
L-"A-abla! Abla çok özür dilerim! Yemin ederim yanlışlıkla söyledim!! Amacım seni kırmak değildi ağzımdan çıktı lütfen beni affet!!"
Tina lumaria'yı ölümcül bakışlar atarak süzdü
T-"Bak git Maria!"
Lumaria ablasının ellerini tuttu
L-"Abla yemin ederim isteyerek olmadı çok pişmanım lütfen affet nolur!!"
Tina hızla ellerini onun elinden çekti ve parmağını ona doğrulttu.
T-"İsteseydim seni çok güzel kırardım Lumaria! Ama uğraşmayacağım! Çünkü okadar değersizsin artık anladın mı!!"
Lumaria şaşkın ve üzgün sulu gözlerle ablasına baktı.
L-"A-Abla sen nediyosun??!"
T-"Duydun!"
Tina salondan ayrıldı ve kütüphaneye ilerledi.
Lumaria arkasından öylece bakakaldı.
Daha sonra biraz hava almak için bahçeye çıktı.
Duvarın kenarına oturdu ve düşünmeye başladı.
çok üzgün ve kızgındı kendine
L-"Aptalsın lumaria!! Onu söylemeyecektin!"
E-"Kendi kendine ne konuşuyorsun burda Maria?!"
Lumaria arkasına döndü bu enzoydu.
Gülümsedi.
L-"Hiiç ya öylesine"
Lorenzo Lumaria'nın yanına oturdu ve elini omzuna attı.
E-"Ablamı dert etme zamanla affdicektir..Hem bunu kolay sindiremez"
Lumaria gülümsedi ve Enzo'ya döndü.
L-"Affeder değil mi!"
E-"Tabikii"
Oraya doğru ilerleyen regulus enzo ve Mariayı görünce aralarına girdi.
R-"Noluyor gençler?"
Regulus kuskanmış ama bi okadar da belli etmeyen gözlerle lumaria'ya baktı.
L-"Hiç ablam hakkında konuşuyorduk enzo ile"
Regulus elini lorenzo'nun omzuna attı.
R-"Demek öyle enzo?"
Enzo anlamayan gözlerle regulus'a döndü.
Lumaria gülerek regulus'a konuştu.
L-"Bir sorun mu var regulus?"
R-"Hayır yok"
E-"Neyse ben gideyim ozaman"
Regulus gülerek kafa salladı ve lumaria'nın yanağını öptü.
R-"O çocuğun burada ne işi var?"
Lumaria Side eye attı
L-"Sadece konuştuk Reggie o iyi biri en iyi arkadaşım hatta"
R-"Pekala sorun yok ozaman"
Lumaria gülümsedi ve ona sarıldı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ᴅᴇʜşᴇᴛɪɴ ɢᴜ̈ɴʟᴜ̈ɢ̆ᴜ̈~ (Hogwarts'ın çöküşü)
ActionTina ve lumaria Mikelson babası elijah Mikelson'un son vasiyetini yerine getirmek için hogwarts'a intikam için gider,fakat herşey tam planladığı gibi gitmez.Kardeşlerin biri toxic aşka,diğeri ise tutkulu aşka adım atarken asli görevini unutup,dehşet...