10. Bölüm| Aile gibi..

1.4K 68 17
                                    

Aile dediğin en önemli şeydir insan için. Ailesi olmayan insan eksik bir yapboz parçası gibi, labirent 'in eksikliği gibi yerine ne koyarsan koy asla tamamlanmaz. Kendi parçası olmadığı sürece eksikliği tamamlanmaz. Ailesizlikte öyle birşeydir yerine kendi canından başka birini koymadıgın sürece o eksik hiçbir zaman kapanmaz...

1 hafta sonra ;

" Annecim neden beni dinlemiyorsun? Sadece birkaç günlüğüne gideceğim sende anneannen ile kalacaksın burada..."

Hastaneden sonunda çıkabilmiştik. Kerem benimde onun yanında olmamı istemesi ile herşey karışmıştı özelliklede Ayazla ilgili olan durumlar çıkmaza girmişti. Ayazdan ayrı kalmak, Kerem'e belli etmemeye çalışmak, Ayaz'a ne cevap vereceğimi düşünmek beni fazlasıyla yormuştu. Eve geldiğim gibi güzel bir duş alıp aşağı Ayaz'ın yanına indim. Ve ona bir hafta kadar yanında olamayacağımı söyledim fakat herşey hiçte kolay olmadı hem de hiç...

" Beni neden götüymüyoşun?" Diyor ellerini gögüsüne kadar getirip birbirine bağlarken. Bu onun küsme hareketiydi ve şuan bana onu yapıyor ve oturduğum tekli koltuğun önüne gelip karşıma dikiliyordu. Bize üzgün bakışlarla bakan annem aramıza girmemek adına ayakta dikilip sessizliğini koruyordu.

" Annecim üzme beni lütfen." Diyorum Ayaz'ı kendime çekerken. Gelmemek için kendini sıkıyor.

" Şende beni üzüyoşun.. Sen beni aytık sevmiyorsun."

" Annecim o nasıl söz ha? Hiç sevmez olur muyum sen benim herşeyimsin deme böyle bir daha sakın." Üzgünce yüzüne bakıyorum,sonra ise ayaktaki anneme üzgün şekilde bana bakıp kafasını sallıyor.

" Deyim sen böyle yaptıkça bende deyim."

" Ayaz! Sadece bir hafta ayrı kalacağız o kadar annecim lütfen daha fazla zorluk çıkarma."   Ona ilk defa bağırmamın verdiği üzgünlükle masum masum yüzüme bakıp gözlerimin içine sabitliyor yeşil gözlerini sonra ise oyuncağını kucağına alıp seviyor.

" Bak bu benim en sevdiğim oyuncağim, ben buyu aşla bırakıp ditmiyorum.." Oyuncağına sıkı sıkı sarılıp " Ben senin çocuğun oldugum hayde beyi şende babam gibi beni bıyakıp didiyorsun." Yüzüme bile bakmayıp merdivenlere doğru koşmaya başlıyor ve odasına koşuyor.

Dediklerinden sonra kendimi kötü hissediyorum. Annem ayakta durmayı bırakıp tekli koltuğu yanıma çekip yanıma oturuyor. Susuyor bir süre konuşmamı bekliyor. Sonra pes edip konuşuyor.

" Onuda götür Zeynep." Diyor annem elimi tutarken.

" Anne Kerem'in yanına Ayaz'ı nasıl götürürüm.." Derin bir of çekip başımı koltuğa yaslıyorum.     " Ne yapacağım ben?"

" Bir şekil uydururuz ama sen gidersen bu sefer Ayaz sana kırılacak, ne dediğini duydun bu onun içinde senin içinde iyi olmayacak kızım."

" Kerem ya anlarsa?" Diyorum korkak bir sesle.

" Ayaz'ı tembihleriz. Hadi çık ve konuş onunla Kerem'in yanına götür." Dediğinde birşey demeden koltuktan kalkıp odasına gitmek için yukarı çıkıyorum. Ayaz'a tembihlerimi söyleyip bana orada anne dememesini sağlayacağım.. Umarım!

Odaya geldiğimde yatağında bağdaş kurmuş elindeki oyuncağına bakıyordu. Odaya girip " Ayaz." Dediğimde yüzüme bakmadan " Efendim." Diyordu. Yanına gidip yatağa oturup onu kendi kucağıma alıp kulağına fısıldıyorum. " Benimle bir oyun oynamaya ne dersin?" Dedikten sonra gülüp yüzüme bakıyor.

" Ne oyunu ?"

" Çok gizli bir oyun bu eğer sana dediklerimi yapmazsan kaybederiz." Dediğimde dikkatini artık iyice bana verip gözlerime bakıyordu.

Yıllar Sonra !Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin