19. bölüm

265 17 8
                                    

En az kaç saattir uyuyodum hiç bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda güneş daha yeni doğuyordu. Gözüm yatağın yanında çekmecenin üstünde duran telefonuma kaydı. Saate baktığımda saat 06:23'tü. Çok erken uyandığımı anlamıştım. Çok acı çekmekten midir bilemem ama vücudum sanki bütün gece koşmuşum gibi sızlıyordu.

Bitkin düşmüş vücudumu yataktan kaldırıp doğruldum. Yunus kesin ya aşağıdaki salonda pes oynuyodu ya da uyuyodu. Gerçi uyuduğuna pek emin değildim çünkü şerefsiz genelde sabah saat 6-7'ye kadar oyun oynayıp sonra da bişey olmamış gibi zıbarırdı.

Yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Açıp odadan çıktığımda ayağıma değen şeyle hafif değil baya bi' tırstım. Telefonumun ışığını açıp baktığımda fark ettim ki ayağıma değen şey Yunus'un kedisiydi. Kedinin adını bile sormaya zahmet etmemiştim.

Kediyi kucakladım. Kedi bembeyaz gözleri mavi aşırı tatlıydı. Kucaklayıp aşağı indim. Ve tahmin ettiğim gibi. Şerefsiz Yunus yine pes oynuyodu. Kediyle birlikte yanına geçip oturdum. Beni fark etmemişti çünkü kulaklığı takılıydı. Fark etmesi için elimi dizine koyunca korktu piç.

"ANANI SİKİM ÖCÜ"
"Ne öcüsü amına koyim benim ya Kerem"

Benim olduğumu fark edince rahatladı.

"Ya Kerem piç misin amına koyim ödüm patladı"
"Ya amına koyim pes oynuyon neyinden korktun"
"Pes den önce 2 saat boyunca outlast oynadım Kerem her boka tırsıyorum"
"Oynamasaydın amına koyim kim dedi sana 2 saat boyunca outlast oyna diye"
"Kendim"
"Kendini sikim"

O sırada Yunus'un kedisi kucağıma uyumuştu. Aşırı tatlıydı. Adını merak etmiştim.

"Yunus bunun adı ne bu arada?"
"Onun adı -Ofsayt- Kerem"
"Ne alaka amına koyim bu ne biçim ad"

Kediyi benden alıp kucağına aldı.

"Ya şimdi en son ki maçta benim attığım gole ofsayt geçersiz demişlerdi. Bende sinirlendim o an. Maçtan sonra tam staddan çıktım arabaya doğru gidiyorum bu güzeli buldum. O anki sinir ve sevecenlik karışımıyla adı -Ofsayt- oldu"
"Seni tebrik ederim Yunus. Çok güzel bi' hikaye alkışşş"
"Ne hikayesi olum gerçek bişey bu"
"Olum sen b- neyse yok bişey bizim İtalya turuna noldu?"
"Heh tam onu diyecektim"

Bunu dedikten sonra telefonunu açıp bi' yat resmi gösterdi.

"Lan ben sana sadece tur demiştim yat ne alaka yarram??"
"Bi' sakin ol çocuk adam. Anlatayım. Önce tabiki uçağa binicez sonra Marsilya'dan çıkıp yerleşeceğimiz otele gidicez bu görmüş olduğun yatla."
"Nasıl yani otel şehir içinde değil mi?"

Gözlerime sanki dalga geçer gibi baktı.

"Sen beni ne sandın Kerem? Öyle şehir içinden mi otel kiralayacak adamım bak bakalım."
"Ya amına koyim nası olacak o zaman?"
"Kerem kalacağımız otel şehirde değil. Bi' adada."
"N-neee"
"Ciddiyim"

O an ki şokla sanki ölecektim. İlk defa bi' adada otelde kalacağım için heyecanlıydım.

"Peki... Altay oraya gelemez demi..?"
"Hayır tabiki Kerem hayatta gelemez. Hem nası bilicek bizim orda olduğumuzu."
"Bilmiyorum o illaki buluyo beni bi' şekilde"
"Sen merak etme bulamaz bizi"
"Neyse tamam"

~1 hafta sonra~

Yunus'la birlikte bütün eşyalarımızı valizlerimize koyup dediği gibi önce uçağa binmek için havaalanına geldik.

"Kerem ben cafeteria ya gidiyorum bişey istiyo musun?"
"Yok teşekkürler sen al istediğini Yunus"
"Tamam kendine dikkat et sonra sikerler seni burda"
"Saçmalama Yunus hadi siktir"
"Tamam be sikik"

"Tek İstediğin Aşk Mı?" || •AlKer•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin