24. bölüm

203 15 8
                                    

-yine Kerem'den-

Uyandığımda Altay yanımda yoktu. Gene beni bırakıp nereye gitmişti bu çocuk. Yatakta doğrulup balkona baktım. Günahını almışım çünkü balkonda oturuyordu. Yataktan kalkıp yanına gittiğimde beni fark etmemişti bile.

Balkon demirlerine tutunmuş biçimde dışarıyı izliyordu. Yüzü bembeyazdı. Yanına gidip arkasından sarıldığımda bana baktı.

"Günaydın Altay. İyi misin?"

"İyiyim Kerem."

"Yalan söyleme Altay. Yüzün niye böyle oldu?"

"Sadece biraz stres oldum o kadar."

"Anlat hadi bana. Noldu aşkım?"

Kafasını çevirip tekrardan dışarıyı izlemeye devam etti. Sanki üzgün gibiydi. Ne olduğunu anlatsa birlikte çözerdik ama anlatmak istemiyor gibiydi.

Arkadan sarılmayı bırakıp önüne geçtim. Göğsünden sarıldığımda beni bi' anda sanki hiç görmemiş gibi öpmeye başladı.

"Altay sakin ol. Hiç mi görmedin beni ya? Anlat artık, neyin var?"

"Ben ölmekten korkuyorum Kerem. Seni bu lanet dünyada yalnız bırakıp gitmekten korkuyorum."

"Altay saçmalama ne ölmesi ya?"

"Son zamanlarda kalbim sıkışıyor, nefes alamıyorum Kerem."

Bunu dediği anda sanki bi' parçam kopmuş gibi oldu. Ne demek kalbi sıkışıyordu? Hayır ya. Benim tanıdığım Altay beni bırakıp gidecek kadar şerefsiz olamazdı. Tamam 2-3 defa aldattı ama bu lanet acıyı yaşatmazdı bana...

"Altay doktora gidelim. Kendi kendine ölücem diye teşhis koyamazsın."

"Bilmiyorum Kerem."

"Hadi gel. Zaten geri Türkiye'ye dönmeyecek miyiz? Gitmeden önce seni doktora götürelim."

"Tamam Kerem'im."

"Hadi, ben valizleri topluyorum sende topla."

"Tamam..."

İçeri geçip valizleri toplamaya başladık. Kafamın içindeki sesler bana "Altay ölecek" , "seni bırakıp gidecek" gibi şeyler diyordu. Çok korkuyordum. Ya gider de beni yalnız bırakırsa? Umarım öyle bişey olmazdı.

Valizleri toplamayı bitirdikten sonra Altay'a baktım. Az önceki halinden daha iyi gibiydi. Veya ben öyle sanıyordum.

"Altay."

"Efendim Kerem."

"İyisin demi?"

"İyiyim Kerem."

Gözlerim dolmuştu. Çünkü sesi hiç de iyi gibi gelmiyordu. Birden hıçkırarak ağlamaya başladığımda Altay bana baktı.

"Ama ağlama Kerem'im ya. Sen böyle oldukça ben iyice kötü oluyorum."

Diyerek bana sarıldı. Bende sarılmasına karşılık verdim. Çok sıkı sarılıyordum. Adeta "beni bırakıp gitme" dercesine.

"Nolur yapma bunu Altay. Sen eğer beni bırakıp gidersen bende peşinden gelirim."

"Saçmalama Kerem. Öyle bişey olmaz umarım ama şayet olursa sen sakın yapma bunu."

"Olursa deme işte..."

İyice sıkı sarılıp ağlarken Altay'sa saçlarımı okşayıp geriye atıyordu. Sabah sabah o kadar kötü olmuştum ki anlatamam.

"Hadi kalk... Kontrol ettirelim seni..."

"Tamam Kerem'im de bu valizler nolacak?"

"Onları kliniğe gidip geldikten sonra almaya geliriz. Şimdi gidelim artık."

"Tek İstediğin Aşk Mı?" || •AlKer•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin