Öğʀᴇɴᴄɪᴍ/+𝟏𝟖/

⁶

Merhabalarrrr aşklarımmm

Nasılsınız bee?
............

Dondum kaldım resmen. Telefonumu ondan aldığımda o da hızla gitmişti.

Bir kaç kişi gizlice giderken. Çoğu kişi ise yakalanmıştı "Hepsini alın!" Diye yine o tanıdık ses konuştu.

Biri elimi önden ağlayıp soğuk metali de elime bağlamıştı. Kısa bir irkilmeden sonra beni götürüyolarken "Ben bir şey yapmadımm" Yarım dille konuşuyordum.

"Derdini karakolda anlatırısın ablacım" dediğinde "Ablan senin anandır. Ne ablası be" diye çirkefleştiğimde "Deniz?" İnanmayarak birisi benim adımı çağırmıştı.

Görüntü ne değildi amma sesi tanıdıkdı.

"Göremiyorum da. Çıkaramadım kimsin?" Dediğimde güldüler.

"Koçum ben buna bakarım sen diğerleriyle ilgilen" dediğinde "Tamam komserim" diyip elimdeki kelepçeyi açmadan gitti.

"Barı şu demiri açsaydın yaa" diye huysuzca konuştum.

"Ve sen kimsin? Bildiğim kadarıyla komiser yakınım veya tanıdığım birisi yok hayatımda. Tabi babamın bir arkadaşı ola bilirsin o ayrı" dediğimde yanıma gelip kolumdan tutu ve ilerlemeye başladık.

"Yürü hadi!" Diye sert sesiyle çok tanıdık geldi amma hiç anlamadım.

Beni bir arabaya bindirdiğinde "Yoksa sen beni kaçırıyor musun?" Dediğimde histerik şekilde güldü "Bir polise bunu demek komik" dediğinde doğru söylüyordu amma ben biraz netleşen görüntümle onu göremiyo-

"Erdem hocam?" Evet şu an karşımda onu görmüştüm.

"Bir dakika. Siz komiser misiniz?....Yani bi o olmadığ- Aaaaa siz beni ilgilendiren şey buydu- amma sizin komiser olmanızla benim ne alakam var ki?" Dediğimde ard arda sorduğum sorularla durakasadım. Banane canım?

"Yada banane canım dimi? Sizin özel hayatınızdan. İster mafya olun, ister polis. Aslında mafya olsanız daha iyi daha maceralı olur. Benim maraton haytımdansa o daha iyi" dediğimde durmadan konuşuyordum

"Yada söyleyin ya merka ederim ben. Ayrıca ben suçsuzum vallaha. Sadece şu denemeler, sınavlar derken bir kafa dağıtalım dedim" dediğimde ise arabayı durdurdu.

Gelmiştik.

"Hadi in!" Dediğinde yine sertdi.

Hiç bir şey demedim. Sadece yandan gelen soğuklukla kapının açıldığını anlamıştım.

Yavaşca indiğimde "Neden böyle sert ve soğuksun ki?" Diye duygusalıkla söylemiştim bunu.

Yüzü garip bir hal almıştı. Yavaş yavaş önden giderken "Neden böyle güzelsin ki?" Diye mırıldandığını duydum "Sende hiç fena değilsin" diye arkama bakarak konuştum.

Karokola girip bir odaya girdik. "Hoşgeldin Erdem gel" diyen adama baktım "Sende gel otur" diye kaşındaki koltuğu gösterdi.

Burda en az on kişi vardı.

"Ben eve gitmek istiyoyum" Çocuk gibi konuştuğumda müdür ve Erdem gülmüştü.

Saçlarım açık olduğu için yüzüme düşmüştü.

"Neden gitmiştin oraya?" Diye sorgular gibi soru sormuştu Erdem.

"Dedim ya. Denemeler, sınavlar derken kafa dağıtalım dedik" dediğimde "Hem reşitim. Yani özel bir mevzudan dolayı geç gittim. O yüzden ben ve arkada- bir dakika arkadaşlarım nerde?" Dediğimde ikisine baktım.