11- Mafia Debt

167 14 9
                                    

7 ay önce

Ailesini kaybedeli çokta uzun bir zaman olmamıştı. Geceleri başını okşayıp öperek odasından çıkan annesi ya da kardeşiyle daha çok ilgileniyor diye tavır yapıp gece gönlünü ilgisiyle alan babası da yoktu artık. Sadece kardeşi, o ve abisi kalmıştı. Tabii bu bir sene öncesine kadardı. Çünkü artık sadece kardeşi ve o kalmıştı. Abisini saymıyordu kendi içinde, unutası bile vardı. Ama olmuyordu, yapamıyordu Jungkook. Tek başına bir ebeveyn sorumlulukları yüklemek ağır geliyordu sırtına. Oysaki bir zamanlar tüm bu yaşadıklarına karşı abisi ve kardeşi için güçlü durmaya çalışıyordu. Kirayı ödeyemedikleri için kendi evlerinden çıkmak zorunda kaldı üç kardeş. Genelde maddi durumları iyi olmayan insanların yaşadığı bir sokağa taşındılar. Abisinin onlara sağladığı ilk ve son yarardı bu. Sonra abisi çok değişti. Sırf para kazanabilsin diye saçma sapan ortamlara sardı, başını beladan belaya soktu ve bu yolun sonu hep Jungkook'a açıldı. O belaya bulaştıkça Jungkook onu kurtarmak için çabalıyordu. Şimdi olduğu gibi.

Son aldığı haberle abisinin yine bir borca karıştığını öğrenmişti. Sıkılmıştı artık bu durumdan ancak eğer o borç kapanmazsa onu öldüreceklerdi, bunu da biliyordu. Her şeye mecbur bırakılmış bir çocuk gibi hissediyordu Jungkook. Abisini kollamaya mecbur bırakılmış, okulda zorbalık görmeye mecbur bırakılmış, değişmeye mecbur bırakılmış, küçük kardeşi için yaşamaya mecbur bırakılmıştı. Bu borcu üstlenmeye ve abisinden tamamen kurtulmaya da mecbur bırakılmıştı.

Sıktığı yumruğu ruhen bitkinliğinden akan yaşı silmek için gevşetti ve biraz ilerisinde duran, belki de hayatında ilk defa bu kadar büyüğüne şahit olduğu eve baktı. Ev demek yeterli miydi orası meçhul ancak Jungkook, kendisi için çok çok fazla olduğunu biliyordu. Bahçenin her bir köşesinde takım elbiseli adamlar bekliyordu. Derin bir nefes aldı ve neredeyse ensesine uzanan saçlarını düzeltererek bahçe kapısına ilerledi.

Büyük demir kapının önünde duran iki adam arasında gezdi gözleri. Sanki bir şey dese onu oracıkta öldürecek gibiydiler. Bir an için bu işten vazgeçmeyi düşünse de başka şansı olmadığı da geldi aklına. Bu saatten sonra geri dönemezdi. Bu cehennemi bile onlara zindan eden abisinden ve onun sorunlarından kurtulmak zorundaydı. Bunları düşünürken kapıda duran iki adamın da kendisini izlediğini fark etti.

"Neye bakıyorsun öyle çocuk?"

Jungkook irkildi. Belindeki silahla kendisine soru yönelten adamın sesi bile onu ürkütürken yutkundu.

"Ben...Kim Seokjin ile görüşmeye geldim. O burda mı acaba?"

Adamlardan kopan kahkahaya hazırlıksız yakalanmıştı. Bir an korkusu onlara komik geldi diye düşündü. Hoş, sebebi ne olursa olsun sorgulayamazdı ya.

"Burası her geçenin girebileceği bir yer değil çocuk. Bay Seokjin senin gibilerle zamanını harcamayı sevmez. Canını korumak istiyorsan yoluna bak, hadi."

Yapamazdı, burdan dönemezdi. Onunla konuşmalıydı. Belki kendisini gösterirse borç konusunda insaflı davranmasını diledi. Bununda mümkün olmadığını biliyordu çünkü Kore'nin uzun zamandır en büyük mafya liderlerinden birinden bahsediyordu. Adını duyanların dönüp etrafına baktıkları, onunla konuşmaya gerçekten büyük cesaret gerektiren ve fazla acımasız olan adam.

Kim Seokjin.

"Lütfen onunla görüşmeme izin verin. Bu benim için çok önemli. Bayım, yalvarırım beni onunla konuşturun. Ya da en azından ona söylemek istediklerimi iletin. Lütfen."

Adamlar bir süre yalvaran bakışlar altında duran çocuğa baktı. En sonunda biri kulağındaki kulaklığa bastırdığı parmağıyla bakışlarını yolda gezdirerek konuştu.

For Your Body ★ | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin