13- Namjoon's Family and Taehyung

131 13 0
                                    

"Hayır, hayır, hayır..."

Göğüsünde bitmek bilmeyen bir acı, sancı hissediyordu Taehyung. Delicesine bağırmak istiyor, ama kendinde bağıracak gücü bulamıyordu. Boğazında asla yok olmayan bir yumru ile birlikte, hastanede, ameliyathane kapısının önünde öylece yerde oturuyor, dakikalardır ağlıyordu. Elinden başka hiçbir şey gelmiyor olmasıysa onu sinirlendiren asıl şeydi. Şu hayatta belki de çoğu kişiden daha çok değer verdiği insan, abisi içerdeydi.

"Taehyung, Taehyung nolur sakin ol, kendine gel." Titreyen sesiyle, kendisi de çok iyi olmamasına rağmen yanındaki çocuğu teselli etmeye çalışıyordu Jungkook.

Genç çocuk Taehyung'un yanında yere oturmuş, ağlayan çocuğun kafasını göğüsüne yaslamıştı. Taehyung asla sakinleşmiyor, sanki dakikalar geçtikçe daha da bunalıyordu.

"Taehyung bana bak."

Taehyung kafasını yasladığı göğüsten yavaşça doğrularak Jungkook'a dönmüştü.

Jungkook karşısında ona, kıpkırmızı  gözlerle bakan çocuğa karşı dayanamayarak derin bir iç çekti. Şuanda kendisinden çok onun teselliye ihtiyacı vardı ve kelimeler tam olarak da burada tükeniyordu. "İyi olacak, güven bana. Çok güçlü bir adam o, seni bırakmaz. Nolur ağlama artık." Taehyung duyduğu kelimelerin ağırlığıyla, bastırmaya çalıştığı ağlamasını tutamazken tekrardan yanındaki bedene yaslamıştı kafasını.

Jungkook öylesine suçlu hissediyordu ki, Taehyung'u teselli ederken her şeyin onun suçu olduğunun bilincindeydi, Taehyung bunu onun yüzüne vurur diye korksa da yanındaki beden yine ona sığınıyordu. Jungkook tam da bu yüzden utanıyordu. Belki de marketten çıkmasaydı bunlar olmayacaktı ama Yeonjun'u ve o adamları gördüğünde kafasında şartellerin attığını hissetmişti. Orda öylece beklemesinin imkanı yoktu. Fakat keşke bekleseydim diye düşünüyordu o an için. Taehyung'u böyle görmeye dayanamıyor, onu gördükçe kendisi daha da kötü oluyordu ve bunun sonucunda tam karşılarında koltukta oturan Yeonjun daha çok panikliyordu. O an ortamda sakin olan hiçkimse yoktu.

Bir süre daha hareketsiz bir şekilde öylece beklediklerinde, upuzun olan hastane koridorunun en ucunda bir adam, ve peşinde simsiyah giyinen dört adam belirmişti. "Ona bir şey olursa bu hastaneyi başınıza yıkarım! Anladınız mı beni? Ne yapıp edip o adamı yaşatın!"

Güçlü ve kalın ses koridorun ucundan en sonuna kadar geldiğinde Jungkook irkilmeden edemedi. Adamı tanımıyordu ama oldukça zengin ve önemli biri olduğu açıktı. Giyindiği takımdan bile anlaşılıyordu.

Taehyung, duyduğu ses ile bulunduğu yerde doğrulduğunda, onlara iyice yaklaşan adama doğru konuştu.

"Baba..."

Oldukça güçsüz bir sesle konuştuğunda, Jungkook az önce, ilk kez gördüğü adamın Taehyung'un babası olduğunu anlamasıyla adeta kalakalmıştı. Asla böyle tanışmayı beklemezken, Taehyung'a oldukça benzeyen adamla şaşkınlığı ikiye katlandı o an.

Babası, oğlunun elini tutarak yerden kaldırdığında, Jungkook da n'apacağını bilemeyerek yerden kalkmış, kardeşinin oturduğu yere oturarak Yeonjun'u kucağına oturtmuştu.

"Ağlama oğlum, ben seni böyle yetiştirmedim. Ne olursa olsun güçlü olacaksın, soyadının 'Kim' olduğunu unutma." Taehyung babasının söyledikleriyle zoraki şekilde göz yaşlarını sildiğinde, boş olan koltuklardan birine kendini sertçe bıraktı. O an Jungkook, Taehyung'un nasıl kişiler tarafından yetiştirildiğini tam olarak anlamıştı. Sert mizâcı burdan geliyor diye düşündü.

"Baba ne olur bir şey yap. Ona bir şey olmasın, lütfen. O olmadan ben yapamam." Taehyung yine kendini tutamayarak ağlamaya başladığında, Jungkook kucağında iyice küçülen kardeşine daha sıkı sarıldı. Yeonjun da olanlardan oldukça etkilenmişti ama o bunu konuşmayarak yaşıyor gibiydi.

For Your Body ★ | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin