Titreyen eller, terli bir beden ve kanlı gözler ile bağırdı Taehyung "SİKEYİM! Nerede bu." Gözleri kararıyordu. Bedeni yanıyordu. Seokjin, o oğlanı da alarak evden ayrıldığında, Taehyung iyice kafayı yemişti. Uyuşturucu krizini daha da tetiklemişti oğlanın yaptıkları "siktiğimin piçi! Sana gününü göstereceğim lan, canını alacağım. Bana borçlusun o canı lan sen! Nerde siktiğimin paketi." Onlar ayrıldığından beri Taehyung evi birbirine katmıştı, en son aldığı uyuşturucu paketini arıyordu "sikeyim, bedenim yanıyor. Hangi cehenneme koydum şunu." Salonu baştan aşağı talan etmişti, odasını da aynı şekilde. Derin derin nefesler alarak, öfkeyle Seokjin ile kaldıkları odaya girdi "göreceksin lan sende! Beni bırakıp gittin. Siktiğimin oğlanı geldi diye sırf."
Nefesi kesiliyordu. Onlar gideli kendi kendine konuşuyordu. Arayacak kimsesi yoktu, tek ihtiyacı o toz taneleriydi. Ona iyi gelebilecek tek şey o beyaz tozdu. İlerleyerek yatağın örtüsünü kaldırdığında, yere düşen tişörte kaydı gözleri "Seokjin?", oğlana giydirdiği tişörttü bu. Hızlıca ilerleyipte tişörtü eline aldığında, refleks olarak burnuna götürmüştü. Burnuna dolan çilek kokusuyla derin bir nefes alarak yatağa oturdu "haa.. sikeyim, neden böyle tatlı kokuyor." Derin derin nefesler alarak tişörtü koklamaya başlamıştı. Oğlanın kokusu biraz da olsun sakinleşmesine yardımcı olmuştu. Gözlerini kapadığında, aklına düşen görüntüler oğlanın dün geceki halleriydi. Göğsünde uyuya kalması, çıplak bacaklarının oğlana sürtünmesi, nefesinin boynuna değmesi.
Taehyung her şeyi hatırlıyordu, her hissi. Alt tarafı şiştiğinde, gözlerini açarak tişörtü burnundan indirdi "sikeyim, cidden mi." Tişörtü elinde sıkarak ayağa kalktı. Bir şey yapması gerekiyordu, ihtiyacı vardı tozlara. Hayır, Seokjin'e ihtiyacı vardı. Oğlanın kapanan gözleri, terleyen ve yanan bedeni başından beri Seokjin için kıvranıyordu. Toz tanelerini almazsa kafayı yiyecekti. Oğlanın bir söz bile etmeden arkasını dönüp gitmesi, Taehyung'u deliye çevirmişti "sende yüz çevir bana zaten. Ben aldım lan seni kucağıma! Ben sardım, ben iyileştirdim yaranı." Odayı dağıtmaya başlamıştı, hala kendi kendine sayıklıyordu. Seokjin'in öyle gidişi, Taehyung'a geçmişinin kapılarını aralamıştı. Kendini bildi bileli, gördüğü muamele aynıydı.
"Baba! Yapma lütfen, özür dilerim. BABA! Bir daha yapmayacağım. Söz veriyorum rahat duracağım, yalvarırım gitme. ANNE! Dante Dante'yi istiyorum." Fakat o sözler görmezden gelindi. Arkasını dönüp gittiğinde, Taehyung'u o karanlık odada tek başına bıraktı babası. Oğlan korkudan sabaha kadar abisinin adını sayıkladı fakat o kapı açılmadı, abisi kapıdan içeri girip kardeşini kurtarmadı. Taehyung'un kimseye ihtiyacı yoktu, birilerine güvenmek aptallıktı. Herkes güveniniz boşa çıkartırdı, en yakınlarınız bile. Abisi onu, o odada tek başına bıraktığında Taehyung bunu anladı "SUS! SUS DEDİM SANA." Eliyle kafasına vurmaya başladı, hala etrafı dağıtıyordu. Kafasında ki sesler onu zorluyordu. Artık kendini kaybedecekti. Vücudu daha fazla dayanamayacaktı. Öfkeyle aşağı indiğinde dağılmış salona baktı, hatırladığında ise yere çökerek kahkahalara boğuldu "siktir! Paket yok ki.. paket yok kafamı sikeyim."
Taehyung tüm evi boş yere aramıştı. Pakette toz falan kalmamıştı, son paketi bir hafta önce bitirmişti. Kafası o kadar gitmişti ki, isteği onu o kadar uçlara itmişti ki bunu tamamen unutmuştu. Kahkaha atarak bedenini yere atıp uzandı "ah.. ah nefesim kesiliyor. Bu saatte kimden bulacağım." Ayağa kalktığında, gözünden akan yaşlar sessizleşmesine sebep oldu. Ne ara aktıklarını bilmiyordu. Bedeni ve ruhu acı içindeydi. Daha fazla böyle devam edemezdi "Seokjin.. Jinnie" dedi kırık bir sesle. Koşarak kapıya yöneldi, altında şort ve sadece bir tişört giyiyor olması umrunda değildi. Dağınık saçlarına bakarak eliyle gözlerini sildi. Hem kriz hemde ağlamak gözlerini iyice kızartmıştı "sikeyim neden böylesiniz." Soğuğa aldırış etmeden hızlıca kendini evden dışarı attı, Seokjin'e gitmeliydi. Sebebini, nedenini kendisi de bilmiyordu ama ona gidiyordu ayakları. Bedeni onu istiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
With (out) You
Fanfiction"Sen benimsin" diye söylendi altında kıvranan bedene bakarken, "sen sadece bana aitsin Jinnie". Oğlan sadece Jeon Jungkook'a aitti. "Jinnie, aşkınla beni yaşatıyorsun. İzin ver, ben Kim Taehyung şu siktiğimin toz tanelerine değilde, sana bağımlı ol...