Eyyy Hormonlar Sen Nelere Kadirsin !!

141 6 10
                                    

Yüzüme vuran güneş ışığıyla uyandım. Bu siktiğimin odasında perde yok muydu ? Gözlerimi hafif aralarken bütün vücudumu esneterek gerindim. Bu hareketim yanımdakini rahatsız etmiş olmalı ki hafif mırıldanarak arkasını döndü bana. Acaba bu sabah nasıl bir evdeyim. Yattığım kadınların isimlerini bilmesem de –ki bunu umursamıyorum- evleri her zaman dikkatimi çekmiştir. Neden dikkat edecekmişim ki isimlere. Ha Aysun ha Sude ha Selma. Sanki isimleriyle yatıyorum. Bedeni güzelse gerisi amına koduğumun saçmalıklarından ibaret. Yataktan hafifçe doğrulduğumda güneşin yüzüme vuran ışınlarının geldiği tarafa sağ tarafıma baktığımda İstanbul'un tüm ihtişamıyla ayaklarımın altında olduğunu gördüm. Kadınlardan daha çok seviyorum lan bu şehri. Gözlerimi bulunduğum oda da gezdirdiğimde gece pekte dikkat etmediğim –zamanımın da olmadığı- ayrıntılarla karşılaştım.Fildişi renkli duvarlar odanın daha ferah görünmesini sağlarken fazla eşya olmaması da artı bir avantaj sağlıyor. Bu avantajlarının arasında tabiî ki gece bir yere çarpmadan yatağa ulaşmak var. Sol tarafımda iki tane kapı var. Sanırım birisi banyo diğeri de tuvalet. Odadaki gök mavisi koltuklar uzaktan bile ne kadar rahat olduğunu belli ediyor. Gece bizzat rahatlığını test etmiştim. Cam kenarında ufak birkaç raflı kitaplık olduğunu ve içerisinde pek de fazla kitap olmadığını görünce yüzüm hafiften asıldı. İnsanlar kitap okumadan nasıl yaşıyorlar anlamıyorum.Tamam kızlardan pekte zaman bulamasam da benimde kendime göre kitap okuma zamanım var. Dünya orospu çocuklarıyla doluyken başka ne yapabilirim ki. Yataktan kalkmak için yattığım yerden doğrulmamla kafamı tavana çarpmam bir oldu. Ahh kafam. Ne işi var bu amına koduğumun tavanın burada? Yada bu yatağın havada  ne işi var? Uçuyor muyuz yoksa lan biz? Tavanda falan mı yatıyor acaba bu kaltak?Heh bir yarasamız eksikti siktiğimin yerinde. Uyku sersemliğimi biraz daha attığımda anlıyorum olayı. Demek ki çatı katındayım. Bunu öğrenmem biraz acı olsa da hoşuma gitti. Kitaplara, müziklere konu olan dillerden düşmeyen çatı katı hiçte fena değil. Yalıtımı iyi olsa bari. Yoksa kaltağın geceki çığlıklarından sonra yeni bir ev araması gerekecek. Çokta sikimdeydi sanki. Yüzümü yıkamak için banyo sandığım kapıyı açtığımda yanıldığımı hemen anlıyorum. Falukırmızısı rengindeki odanın bütün duvarları elbise dolabıyla kaplı. Hafif kenarlarında kalan boşluklardan anladığım bu renk ile dolapların lavenderpembesi rengi birbiriyle çok iyi uyum sağlıyor. Bir erkeğe göre fazla renk ismi bildiğimi kabul ediyorum ama eğer sizinde iç mimar bir ablanız ve ailenizin de pekte küçük sayılmayacak derecede şirketi varsa ister istemez öğreniyorsunuz.Bunları bilmem hala bana bir yığın saçmalık gibi görünmelerine engel değil. O odadan çıkıp bu sefer gerçekten banyo olan diğer kapıyı açıyorum ve aslında yüzümü yıkamak için geldiğim bu yerde fikrimi değiştirip duş alıyorum. İnanır mısınız küçük çocuklar gibi banyodan çıkasım gelmedi. Suyu sevdiğimden değil banyoyu sevdiğimden. Muhteşem bir zevki var demek ki kızın. Belime bağladım havluyla dışarı çıktımda vücudumdan ve saçlarımdan süzülen su damlacıklarını hiçe sayarak yatağın yanına yaklaşıyorum. Acaba kız benim zevkime de hitap ediyor mu? Sadece sıcak anları ve yeniden hareketlenmemi sağlayan dakikaları hatırlıyorum. Heh birde o enfes vücudu. Onu nasıl unutabilirm ki. Ama kızın yüzüne dahi hiçbir şey hatırlamıyorum. Belki de yüzünde kocaman bir beni vardır. Belki de yüzünün birçok yerinde et beni vardır, ya da yanağının hepsini kaplayan bir doğum lekesi.Belki de yüzü sivilcelerle dolu bir mayın tarlası gibidir. Çoğu kızın makyajsız halinin mayın tarlasından farksız olmadığını tecrübelerimden biliyorum. Bu düşünceler bile midemin bulanmasına ve irkilmeme sebep olurken merakıma daha fazla dayanamadım. Bunu öğrenmek için tam kızın üzerine eğilmiştim dudaklarıma kapanan dudakların şokuyla irkildim.Bu kız uyumuyor muydu? Şaşkınlığımı attıktan sonra geri çekildim. Ne zannediyor bu orospu kendisini. Hangi özgüvenle beni öper. Geri çekildekten sonra tek kelime etmeden eşyalarımı etraftan toplayıp giymeye başladım. Kaltakta şaşırmış olmalı ki o da hiç konuşmadan beni izledi. Tam kapıyı açmış çıkıyordum ki arkamdan seslendi.

BİR RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin