-" Çek elini , yanacaksın ." Dedi Minho Chris'e
Chris Minho ona kızdı diye kaşlarını çatmıştı .
-" Ne çatıyorsun o kaşlarını acaba ." Dedi Minho
-" Çocuk gibi niye azarlıyorsun ." Dedi Chris kollarını kavuşturarak
-" Azarlamıyorum , elini yakma diye çekil dedim ."
-" yine aynı soruma geliyoruz , çocuk muyum ben ." Dedi kızarak
-" Hay başlayacağım ya ." Ağzının içinde gevelediği cümle anlaşılmayınca Chris boş boş suratına bakmıştı
-" Hayırdır bücürük , çok mısır patlatasın mı vardı ?" Dedi patlayan mısırın altını yanmasın diye kapatarak
-" Evet . Ben yapmak istiyordum ." Dedi Chris somurtarak
Minho tanrı dan sabır dileniyordu çünkü Chris bazen çocuk gibi oluyordu . Fakat şikayet etmeyi sevmezdi bu sebeple çözüm odaklı davranmaya karar verdi .
-" Pekala , bücür ." Dedi Bücür e vurgu yaparak
Ardından tenceredeki çoktan patlamış mısırları büyük metal bir kaseye aldı . Merakla ne yapacak diye bekleyen Chris'in bakışları eşliğinde tencereye tekrar yağ koymuştu . Masanın üzerindeki kavanozdan aldığı cin mısırdan bir avuç alıp tencereye koymuş ve kapağını kapatıp altını açmıştı .
Kenara çekilmiş ve eliyle Chris'e yer vermişti geçmesi için .
-" Buyur . Patlat ." Chris duyduğu ile parlayan gözleri eşliğinde hemen ocağın önüne geçmişti
Minho onun bu çocuksu tepkisi ile gülmek istemiş fakat kendini tutmuştu . Patlamış mısırı sevdiğini biliyordu ama patlatmak için bu kadar heyecanlı olacağını tahmin edememişti .
Tek yapacağı iş arada tencereyi yanmamaları için sallamaktı , fakat Chris bunun için bile oldukça heyecanlıydı .
İkinci bir mısır patlatma süreçleri olduğu için mutfaktan çıkmaları tahmin edilenden uzun sürse de sonunda çıkmışlardı . Chris önden kucağındaki mısır tabağı ile giderken Minho da elindeki tepsiyle geliyordu .
Chris oturup kumandayı eline aldığında Minho tepsinin içindeki abur cuburları önlerindeki orta sehpaya koymuş , ardından tepsiyi yerine götürüp geri gelmişti .
-" Ne izleyelim ?" Dedi Chris elindeki mısırları ağzına atmadan önce
-" Bilmem , ne istiyorsan aç . Bana fark etmez ." Bu kararı ona bırakmak biraz yanlış bir seçimdi
Çünkü Chris film maratonu yapmak istediğinde yeni bir seri seçenler den değildi . Her seferinde izlediği iki üç film serisine bağlı kalanlardandı . Bugün bağlı kaldıkları seri de Çığlık dan başkası değildi .
-" Ne yapayım eski kült korku filmleri izlemeyi seviyorsam ." Dedi omuz silkerek
Minho gülerek göz devirmiş ve kalkarak odanın ışığını kapatmıştı . Akşam üzeri olması havayı karanlık yapıyordu . Fakat kalın perdeleri de çekmişti . Karanlık bir ortamda korku filmi izlemek her zaman daha zevkli olurdu ona göre .
Chris bu fikre katılmazdı , fakat önündeki filme ilk defa izliyormuş gibi odaklı olduğundan fark edeceğini bile sanmıyordu .
Işıklar kapanmış , üstlerine pikelerini çekmiş ve abur cuburlarını almışlardı .
Böylece uzun soluklu bir film maratonu başlamıştı .
Chris eski versiyonları daha çok sevdiği için sadece ilk dört filmi izlemişlerdi . Fakat abur cuburları bitmesine rağmen şevki kırılmayan ikili şimdi de Testere serisine başlamıştı .
Üçüncü filme geldiklerinde kronolojik sıralamayı hatırlamış ve ona göre tekrar izlemeyi düşünmüşlerdi fakat sonra o kadar kaybolmuşlardı ki vazgeçmişlerdi . Nasıl olsa ezbere biliyorlardı artık bütün filmleri .
Serinin Dördüncü filmine geldiklerinde filme dahil olan karakter Peter Strahm Chris'in bütün ilgisini her seferinde olduğu gibi üzerine topladığında Minho somurtmuştu . Her seferinde düşünüyordu , ne vardı bu ajanda bu kadar ilgi çekici olan diye .
-" Şu karizmaya bak . Bu adamı harcadıkları için çok üzülüyorum her seferinde . Aptal Mark yüzünden oldu her şey . Sonunda hak ettiğini alması da içimi soğutmuyor . Mal ."
Televizyonla kendi kendine konuşması ile gülmüştü Minho . Bunu çok yapardı . Kendi kendine teoriler üretir , sevdiği karakterler hakkında konuşurdu . Nasıl olsa bildiği için izlerken dikkat etmesine gerek yoktu . Bunu kullanırdı kendi kendine sohbetlerinde .
-" Haklısın ." Dedi Minho sadece
Saat gece on bir buçuk olduğunda Chris çoktan Minho'nun dizlerinde uyuyakalmıştı bile . Minho onun bu haline gülmüştü . Hiç bir zaman sonuna kadar dayanamazdı . Fakat uyuyabilmesine sevinmişti .
Uyku problemleri olması bu sebeple de uykusuz kalması her zaman canını sıkmıştı .
Dikkatlice kafasının altına yastık koymuş ve bacaklarını çekmişti . Chris koltukta rahat bir pozisyona gelip uyumaya devam ettiğinde , üstünü örtmüş ve televizyonu kapatmıştı .
Ardından etrafı toparlamış ve sessizce salondan çıkmıştı . Bulaşıkları makinaya yerleştirmiş ve yatmak için odasına gitmişti .
Akşam işlerini halletmiş , üzerindeki uzun kollu pijama üstünü kısa kollu bir tişört ile değiştirmişti . Evin içi fazla sıcaktı çünkü .
Ardından yatmıştı .
Fakat henüz uykuya dalmamıştı ki odasının kapısı açıldı . Bir kaç paytak adım ardından tanıdık bir ses duydu .
-" Uyudun mu ?" Minho uyumak üzereydi bu sebeple gözlerini açmadı
Fakat yanıtladı
-" hmhm ." Chris onunla dalga geçen arkadaşı ile gözlerini devirdi
Minho duvar kenarına kaydı ve battaniyesini havaya kaldırdı . Bu içine girmesi için Chris'e bir işaretti . Chris de hiç vakit kaybetmedi . Yatağın içinde girdiği anda üzerine örtülen battaniye ve ona sarılan kollar eşliğinde uykusunun tekrar bastırdığını hissetmişti bile .
Minho'nun güvenli varlığı ve sıcak yatağı her zaman uykusunu getirmeyi başarıyordu .
-" İyi geceler Mi ." Dedi gözlerini kapattıktan sonra
-" Tatlı rüyalar Bücürük ."
Minho'nun oynayan dudaklarının ensesine değdiğini hissettiğinde gıdıklanan içi ile gülümsemişti . Yüzünde istemsiz bir gülücük peydah olmuştu .
Ve bu gülücük , bu mutluluk hissi o kadar garipti ki . Midesinde bir kasılma hissetmişti . Fakat şikayetçi değildi . Mutlu olmuştu . Halinden memnundu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love My All Mine
FanficSiz ; Minho ben Chris duş alıyor Biraz ateşi var gibiydi Soğuk duş alsın diye yolladım banyoya Bici bici [ Texting - Düzyazı / Minchan ]