06: Patlamış mısır

434 35 7
                                    

-" Çek elini , yanacaksın ." Dedi Minho Chris'e

Chris Minho ona kızdı diye kaşlarını çatmıştı .

-" Ne çatıyorsun o kaşlarını acaba ." Dedi Minho

-" Çocuk gibi niye azarlıyorsun ." Dedi Chris kollarını kavuşturarak

-" Azarlamıyorum , elini yakma diye çekil dedim ."

-" yine aynı  soruma geliyoruz , çocuk muyum ben ." Dedi kızarak

-" Hay başlayacağım ya ." Ağzının içinde gevelediği cümle anlaşılmayınca Chris boş boş suratına bakmıştı

-" Hayırdır bücürük , çok mısır patlatasın mı vardı ?" Dedi patlayan mısırın altını yanmasın diye kapatarak

-" Evet . Ben yapmak istiyordum ." Dedi Chris somurtarak

Minho tanrı dan sabır dileniyordu çünkü Chris bazen çocuk gibi oluyordu . Fakat şikayet etmeyi sevmezdi bu sebeple çözüm odaklı davranmaya karar verdi .

-" Pekala , bücür ." Dedi Bücür e vurgu yaparak

Ardından tenceredeki çoktan patlamış mısırları büyük metal bir kaseye aldı . Merakla ne yapacak diye bekleyen Chris'in bakışları eşliğinde tencereye tekrar yağ koymuştu . Masanın üzerindeki kavanozdan aldığı cin mısırdan bir avuç alıp  tencereye koymuş ve kapağını kapatıp altını açmıştı .

Kenara çekilmiş ve eliyle Chris'e yer vermişti geçmesi için .

-" Buyur . Patlat ." Chris duyduğu ile parlayan gözleri eşliğinde hemen ocağın önüne geçmişti

Minho onun bu çocuksu tepkisi ile gülmek istemiş fakat kendini tutmuştu . Patlamış mısırı sevdiğini biliyordu ama patlatmak için bu kadar heyecanlı olacağını tahmin edememişti .

Tek yapacağı iş arada tencereyi yanmamaları için sallamaktı , fakat Chris bunun için bile oldukça heyecanlıydı .

İkinci bir mısır patlatma süreçleri olduğu için mutfaktan çıkmaları tahmin edilenden uzun sürse de sonunda çıkmışlardı . Chris önden kucağındaki mısır tabağı ile giderken Minho da elindeki tepsiyle geliyordu .

Chris oturup kumandayı eline aldığında Minho tepsinin içindeki abur cuburları önlerindeki orta sehpaya koymuş , ardından tepsiyi yerine götürüp geri gelmişti .

-" Ne izleyelim ?" Dedi Chris elindeki mısırları ağzına atmadan önce

-" Bilmem , ne istiyorsan aç . Bana fark etmez ." Bu kararı ona bırakmak biraz yanlış bir seçimdi

Çünkü Chris film maratonu yapmak istediğinde yeni bir seri seçenler den değildi . Her seferinde izlediği iki üç film serisine bağlı kalanlardandı . Bugün bağlı kaldıkları seri de Çığlık dan başkası değildi .

-" Ne yapayım eski kült korku filmleri izlemeyi seviyorsam ." Dedi omuz silkerek

Minho gülerek göz devirmiş ve kalkarak odanın ışığını kapatmıştı . Akşam üzeri olması havayı karanlık yapıyordu . Fakat kalın perdeleri de çekmişti . Karanlık bir ortamda korku filmi izlemek her zaman daha zevkli olurdu ona göre .

Chris bu fikre katılmazdı , fakat önündeki filme ilk defa izliyormuş gibi odaklı olduğundan fark edeceğini bile sanmıyordu .

Işıklar kapanmış , üstlerine pikelerini çekmiş ve abur cuburlarını almışlardı .

Böylece uzun soluklu bir film maratonu başlamıştı .

Chris eski versiyonları daha çok sevdiği için sadece ilk dört filmi izlemişlerdi . Fakat abur cuburları bitmesine rağmen şevki kırılmayan ikili şimdi de Testere serisine başlamıştı .

Üçüncü filme geldiklerinde kronolojik sıralamayı hatırlamış ve ona göre tekrar izlemeyi düşünmüşlerdi fakat sonra o kadar kaybolmuşlardı ki vazgeçmişlerdi . Nasıl olsa ezbere biliyorlardı artık bütün filmleri .

Serinin Dördüncü filmine geldiklerinde filme dahil olan karakter Peter Strahm Chris'in bütün ilgisini her seferinde olduğu gibi üzerine topladığında Minho somurtmuştu . Her seferinde düşünüyordu , ne vardı bu ajanda bu kadar ilgi çekici olan diye .

-" Şu karizmaya bak . Bu adamı harcadıkları için çok üzülüyorum her seferinde . Aptal Mark yüzünden oldu her şey . Sonunda hak ettiğini alması da içimi soğutmuyor . Mal ."

Televizyonla kendi kendine konuşması ile gülmüştü Minho . Bunu çok yapardı . Kendi kendine teoriler üretir , sevdiği karakterler hakkında konuşurdu . Nasıl olsa bildiği için izlerken dikkat etmesine gerek yoktu . Bunu kullanırdı kendi kendine sohbetlerinde .

-" Haklısın ." Dedi Minho sadece

Saat gece on bir buçuk olduğunda Chris çoktan Minho'nun dizlerinde uyuyakalmıştı bile . Minho onun bu haline gülmüştü . Hiç bir zaman sonuna kadar dayanamazdı . Fakat uyuyabilmesine sevinmişti .

Uyku problemleri olması bu sebeple de uykusuz kalması her zaman canını sıkmıştı .

Dikkatlice kafasının altına yastık koymuş ve bacaklarını çekmişti . Chris koltukta rahat bir pozisyona gelip uyumaya devam ettiğinde , üstünü örtmüş ve televizyonu kapatmıştı .

Ardından etrafı toparlamış ve sessizce salondan çıkmıştı . Bulaşıkları makinaya yerleştirmiş ve yatmak için odasına gitmişti . 

Akşam işlerini halletmiş , üzerindeki uzun kollu pijama üstünü kısa kollu bir tişört ile değiştirmişti . Evin içi fazla sıcaktı çünkü .

Ardından yatmıştı .

Fakat henüz uykuya dalmamıştı ki odasının kapısı açıldı . Bir kaç paytak adım ardından tanıdık bir ses duydu .

-" Uyudun mu ?" Minho uyumak üzereydi bu sebeple gözlerini açmadı

Fakat yanıtladı

-" hmhm ." Chris onunla dalga geçen arkadaşı ile gözlerini devirdi

Minho duvar kenarına kaydı ve battaniyesini havaya kaldırdı . Bu içine girmesi için Chris'e bir işaretti . Chris de hiç vakit kaybetmedi . Yatağın içinde girdiği anda üzerine örtülen battaniye ve ona sarılan kollar eşliğinde uykusunun tekrar bastırdığını hissetmişti bile .

Minho'nun güvenli varlığı ve sıcak yatağı her zaman uykusunu getirmeyi başarıyordu .

-" İyi geceler Mi ." Dedi gözlerini kapattıktan sonra

-" Tatlı rüyalar Bücürük ."

Minho'nun oynayan dudaklarının ensesine değdiğini hissettiğinde gıdıklanan içi ile gülümsemişti . Yüzünde istemsiz bir gülücük peydah olmuştu .

Ve bu gülücük , bu mutluluk hissi o kadar garipti ki . Midesinde bir kasılma hissetmişti . Fakat şikayetçi değildi . Mutlu olmuştu . Halinden memnundu .

My Love My All MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin