Oldukça odaklanmış bir şekilde kravatını bağlayan sevgilisine bakmış ve bu sevimli yüz ifadesi ile gülmeden edememişti . Kravatı düzeltip ona bakan Chris ise niye güldüğünü anlamamıştı .
-" niye gülüyorsun ?"
-" Çok sevimlisin ona gülüyorum ." Demişti sevgilisini çekip yüzüne sesli öpücükler kondurarak
-" yha , Minho ." Kendini kurtarıp geri çekilmiş ve parmağını uzatmıştı tehditkar bir ifadeyle
-" Kıyafetinin ütüsünü bozacaksın , o kadar uğraştım kuru temizlemeden getirene kadar ." Demişti kızarak
-" Yerim ki seni ." Demişti tekrar çekip öperken
Fakat gıdıklanıp güldürdüğü sevgilisi tekrar sudan çıkmış bir balık misali çırpınıp kolları arasından kurtulmayi başarmıştı .
-" Durur musun iki saniye ." Parmak uçlarına uzanıp saçlarını düzeltmişti
-" Oldu mu ?" Demişti Minho komik bir poz vererek
-" Oldu şapşal ."
Sevgilisini kapıya kadar geçirmiş , Minho ayakkabılarını giyindikten sonra da yaslandığı yerden ayrılmış ve onu kravatın dan tutup kendine çekerek dudaklarını birleştirmişti .
-" Şans için ." Demişti geri çekilip gülümseyince
-" Dünyanın en şanslı adamıyım zaten ben ." Demişti şebek bir gülümseme ile
-" Hadi bakalım dünyanın en şanslı adamı . Dikkatli git gel . Biz de burada bekliyoruz ." Kucağındaki Ezel ile gülümsemiş ve kedisinin patisini tutup el sallar gibi hafifçe sağa sola sallamıştı
Minho vedalaşıp apartmandan çıktıktan sonra arabasına binmiş ve yola koyulmuştu .
Bugün bir süredir aralarını düzeltmeye çalıştıkları annesi onu iş ortamına sokacak ve ortakları ile tanıştıracaktı . Çünkü Minho bilmese de kadın bütün malvarlığını oğluna bırakacaktı , iş ortaklarını tanıması onun için iyi olabilirdi .
Uzun süre ayrı kalmalarına rağmen aralarındaki bağı eskisinden daha da sağlam bir hale getirmeye çalışıyorlardı . Çünkü ayrı kalmaları onların suçu değildi . Suçu olan parazit ise çoktan öteki dünyaya gitmişti bile . Hem de yapmayı en çok sevdiği şeyi yaparken . Alkollü araba kullanırken .
Arkasından kimse üzülmüyordu , bu meretin bir gün sonu olacağını o hariç herkes görmüştü çünkü .
Minho navigasyonun onu getirdiği yere bakmış ve oldukça lüks bir otel olduğunu görmüştü . Önemli iş görüşmeleri otellerin yemek salonlarında yapılıyordu görünüşe göre . Üstüne çok düşünmemişti , bilmediği konulara yorum yapmayı sevmezdi .
Anahtarını valeye bıraktıktan sonra içeri girmiş ve girişte onu sekreteri ile konuşan annesi karşılamıştı . Güzel kadın oğlunu görünce sekreterini göndermiş ve oğluna sarılmıştı .
İkili sohbet ederken yemek salonuna geçmiş bir süre sonra da iş ortakları gelmişti .
Minho ilk başta gergin olsa da korktuğu gibi gitmemişti . Çünkü çalıştığı insanlar da annesi gibiydi . Onu rahatsız hissettirmemişti .
Yaklaşık iki buçuk saat süren yemek sonrası sonunda dağıldıklarında annesine veda eden genç adam arabasına atlayıp eve dönmüştü .
Bu kadar sosyalleşmek ona oldukça fazla gelmişti . Sevgilisine sarılıp televizyon izlemek çok daha makul geliyordu . Eve giderken markete uğrayıp atıştırmalık bir şeyler almıştı üçü için de . Ezel de onlara dahildi genelde .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love My All Mine
FanficSiz ; Minho ben Chris duş alıyor Biraz ateşi var gibiydi Soğuk duş alsın diye yolladım banyoya Bici bici [ Texting - Düzyazı / Minchan ]