2. Bölüm ( Mardin )

3.4K 154 32
                                    

Önceki bölümden.

Zarfı açıb okumaya başladım...

____________

+ "Mardin"

Evet tayinim Mardin'e çıkmışdı. Seviyorum Mardini şu an Şırnak'ta görev yapıyorum. Mardin'e bir kaç kez görev için girmişdim güzel bir yerdir. Ama tek problem Akın da orda. Akın kim mi? Akın ölüm timinden geriye kalan tek kişi yani benden sonra Üsteğmen Akın Balcı ona haber vermeden gitmişdim. Bana baya kızgın olmalı. Açıkçası vericeği tepkiden korkuyorum ben bunu düşünürken Albay konuşmaya başladı.

- "Yüzbaşı'm Üsteğmen Akının haberi var mı?"

+ "Hayır komutanım ona haber vermeden gittim tepkisi ağır olacak gibi"

- "Halledersiniz siz aranızda dediğim gibi 1 ay izindesin 1 ay içerisinde Mardin'de olmalısın"

Albay yerinden kalkıp bana sarıldı. Şu an alt-üst ilişkisinde değildik. Şu an o Ahmet amcamdı. Benden ayrılıp konuşmaya başladı.

- "Yolun açık olsun Kızıl git birazda ordaki şerefsizleri temizle. Sen TSK-nın en iyi askerlerinden birisin bunu unutma"

Ahmet amcam neler yaşadığımı biliyordu. Timimle nasıl hayata dündüğümü onlar şehit olduğunda onlarla nasıl öldüğüm ama o gün Kızıl doğdu. Dağların korkulu rüyası girdiyim her kampı kana buladığım için Kızıl diyorlardı bana bazende kızıl kan.

+ "Ben izninizi istiyorum komutanım"

- "Tamam asker çıka bilirsin"

Baş selamı verib odadan çıktım. Giderken beni tanıyan askerlerin bazıları beni gördüğüne şaşırıyorlardı. E haklılar haliyle 3 yıl sonra tekrar ortaya çıktım bahçeye indiğimde bazı timler içtima yapıyordu bazılarıysa çardakta oturuyordu. Onlara bakmayı kesib otoparka gitmeyi inmeye başladım. Arabamı Kara'mı özlemişim.

                    ( Umayı'n Kara'sı )

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                    ( Umayı'n Kara'sı )

Kara'ma binip evime doğru gitmeye başladım. 1 ay izinliydim burda arkadaşlarım ve akrabam olmadığı için kalmama gerek yok Mardin'e gitmek daha iyi bir fikir. Eve vardığımda kapıyı açıp içeri girdim 3 yıldır kimse girmediği için her yer toz olmuşdu. Hemen gidib pencereleri açdım. Birden gözüm duvardaki timimle olan fotoğraflara takıldı. Gerçekten onlarla mutluydum beni bırakıp niye gittiler ki ama orda mutlu düşünmeyi bırakın odama geçtim yorgunudum yatağımın çarşafını deyistirdim ve kendimi uykunun karanlık kollarına bıraktım.

Uyandığımda hava baya kararmıştı kalkıp dolaba baktım üstümü değiştirip evden çıktım yemek yememişdim ve açılmışdım. Bir ev yemeklerini restoranına vardığımda içeri girib siparişimi verdim. Siparişimi beklerken etrafa bakıyordum içerde göz gezdirdiğimde bir qurup adamın benim masama baktığını gördüm onları incelediğimde hepsinin belinde bir şişkinlik vardı ya asker ya da polis olmalılar yüzleri düzenli olarak tıraş olduklari için tahriş olmuşdu. Bunları düşünürken siparişim gelmişdi. Yeməyimi yedikten sonra kalktım ve çıkışa doğru ilerlemeye başladım. Bir anda camın patlamasıyla hemen ürək çöktüm ve bağırmaya başladım.

+ "Herkes masaların altına saklandı kimse kafasını kaldırmasın"
 
Onlara karşılık verirken az önceki qurupun da onalra ateş ettiğini gördüm hemen telefonumu çıkarıb Ahmet Albay yazısına tıkladım on beş saniye sonra telefon açılmışdı.

- "Efendim Umay"

+ "Albayım *** restoranına silahlı saldırı var sayıları çok fazla burda bir bir qurup polis ya da asker olduğunu düşündüyüm Tim var onlarla birlikte catisiyoruz ama sivillerde var ve sayıları fazla acil destek taleb ediyorum"

- "Destek hemen gönderiyor Yüzbaşı'm sivilleri ne olursa olsun korumalısınız size güveniyorum"

+ "Emredersiniz komutanım!"

Onlara sıkmaya devam ediyordum aniden duygugum sesle o tarafa döndüm bir kız restoranin ortasında ağlıyordu dışarı baktığımda itin biri kızı hedef alıyordu hemen kıza doğru koştum kolumda hiss ettiğim keskin acıyla vuruldugumu anladım kızı hemen annesinin yanına götürdüm. Kolum baya kanıyordu kursuun içerde kalmışdı. Bir kaç dakika sonra silah sesleri arttı gelmişdi aslanlarım  bir dakika sonra bütün silahlar susmuştu. Bir Üsteğmen bize doğru geliyordu kimliyimi cikartib ona verdim hemen temkil verdi.

- " üsteğmen Evren Gölbaşı/ Ankara emet komutanım"

+ " Rahat asker saldırının sebebini biliyormusunzu neden saldırmışlar"

- "Evet komutanım mekanın sahibinden haraç istemişler vermeyincede korkuymak için saldırmışlar"

Biz Üsteğmenle konuşurken az önceki qurup gelmişdi.

X- "Merhaba ben Kıdemli Üsteğmen Ali Kaya siz?"

+ "Kıdemli Yüzbaşı Umay Arslan"

Der demez bütün tim temkil vermeye başladı. ( İsim aklıma gelmiyor )

+ "Memnun oldum arkadaşlar siz burasıyla ilgilenin iyi geceler"

# "Emredersiniz komutanım!"

Hemsi bir ağızdan dediği ile baş selamı vererek çıktım eve gitmeden önce gitmem gereken bi her vardı.

Vardığımda ezbere bildiğim yolla ilerlemeye başladım ve sonunda onları kardisinda durup selam verdim.

+ "Kıdemli Yüzbaşı Umay Arslan/ Adana"

Evet önerin yanına gelmişdim ölüm timinin yanına. Kimisi abim kimis kardeşimdi biz bir aileydik.

+ "Ben geldim tim üzgünüm biraz geciktim daha intikamınızı alamadım ama size söz alıcam kanınız yerde kalmayacak. Biliyormusunuz tayinim çıktı Mardin'e Akın da orda beni gördüğü an yumruğu çakacak kesin"

Kendi kendime güldüm. Birden gözlerim doldu.

+ "Neden gittini tim neden beni yanlız bıraktınız çok yanlızım ben hiç kimsem kalmadı yeni bir tim vericeklermiş bana ben yeni bir tim istemiyorum ben sizi istiyorum"

Artık ağlıyordum.

+ "Sizi seviyorum tim sizi asla unutmayacağım intikamınızı en kısa zamanda alıcam merak etmeyin kanınızı yerde bırakmıycam"

Onlarla veda edib şehitlikden çıktım. Eve doğru gitmeye başladım. Sonunda eve vardığımda duş alıp kitap okumaya başladım. Güneş doğmaya başlamışdı artık bende sabah kendime bir kahve yapıp bahçeye indim uzun zamandır içtima yapmıyordum yapsam iyi olacaktı. Üstümü değişip gri bir eşofman takımı giydim telefonumu ve asker kimliyimi yanıma alıb koşmaya başladım. 2 saatlik koşudan sonra bir parka gelmişdim parkta pek kimse yoktu sabah koşusu yapan bazıları vardı onra bakmayı kesib sınav çekmeye başladım.

650 sınav sektim ve ayağa kalktım etrafima göz attigimda bazıları beni izliyordu çokta takmadan mekik çekmeye başladım 450 mekikte bitirdim. Kendime uygun bir barsfik çubuğu bildim ve çekmeye başladım 600 barsfik çektim ve aşağı indim indiyim anda bir alkış koptu arkamı döndüğümde baya bir topluluk vardı. Hepsi hayranlıkla beni alkışlıyordu. Ama bunu pek umursamadım bu benim görevimdi.

Spordan sonra eve dönmüşdüm kısa bir duşun ardından eşyalarımı toplamaya başladım timle olan eşyalarımı toplarken gerçekten onları ne kadar özlediğimi hatırlıyordum. Artık Akın'la yüzleşme vaktiydi. Hazırlanıb eşyalarımı arabama yükledim ve Mardin'e gitmeye başladım uzun bir yolculuk olacaktı...


.....



Merhabalar arkadaşlar kusura bakmayın kısa bir bölüm oldu gelecek bölümü daha uzun yazicagima söz veriyorum

Bölüm hakkında düşünceleriniz?

Akın?

Tim?

İntikam?

Mardin?

Mardin'de bizi neler bekliyor?

Oy ve yorumlarınız bekliyorum

920 kelimeyle bölümü bitiriyoruz



Kızıl Kan (-Gerçek Ailem-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin