5. Bölüm

3K 162 22
                                    


" Alınan kan örneklerine göre Ömer Çamlı 99.98% Selin Bozkurtun , Tunç Bozkurt ise 99.98% Umay Arslan'ın babasdır. Karışıklık için tekrardan özür dileriz. Sorumlu kişilerin cezalandırılırıçağına emin ola bilirsiniz."

99.98% kızdır.

kızıdır.

Beynimde bu sözler yankı yapıyordu. Ne yani bu acılar boşunamıydı. Bunca yıldır yaşadığım acılar bir karışıklık yüzündenmiydi? Şaka gibi. Birden bire geçmişim aklıma geldi kimsenin bilmediği kimseye söylemediyim daha 7 yaşındayken, o korkunç gece.

Umay 7 yaşındayken:

Küçük kız elinde arkadaşının verdiği oyuncakal oynuyordu. Güzel lbir bebekdi, çok sevmişti bu bebeği küçük kız annesi ve babası ona oyuncak ve ya bebek almazdı, bu onun ilk bebeğiydi. Onunu için özeldi. Küçük kız kendi halinde oynarken birden kapısı hızla açıldı. Baabsi gelmişti, ama babası onun odasına gelmezdi ki.

"Senin elindeki ne öyle. Kimden çaldın bu bebeği!?"dedi sert bir şekilde.

Küçük kız korktu kısık sesle.

"Arkadaşımı hediye etti."dedi

Adam sırıtarak kıza baktı. Ve konuştu.

"Güzel kızım ben seninle güzle bir oyun oynucam" dedi sırıtarak.

Küçük kız neler olduğunu anlamışdı. Ama babasının onunla ilk kez oynamak istemesi onu mutlu etmişdi. Sevinçle olumlu yönde başını salladı.

Adam sırıtarak kıza yaklaştı.

Ve o gün küçük kız hayatının en korkunç gününü yaşamıştı o adam ona tecavüz etmeye çalışmıştı. Evet çalışmıştı ama başaramadı. Küçük kız her zaman korktuğu için yastığının altında bir bıçak saklar. Babasını onun canını acıtmaya başlamasında sonra bıçağı onun bacağına saplanmışdı. Adam bacağıyla ilgilenirke o kaçamaya başladı. 2 gün boyunca dışarda kalmıştı.

Şimdi ki zaman:

Kafamı iki yana sallayıb aklıma gelen anılardan kurtuldum. Etrafima baktığımda insan demeye bin şahit varlıklarla boya küpü sarılıyordular. Gözlerimi devirerek önüme döndüm, valla hiç üzülmedim. Karşıya baktığımda diğer ailedeki kadın yani bio annem gözleri dolu bir şekilde özlem ve şefkatle bana bakıyordu. Adama yani bio babam da aynı onun gibi bakıyordu, ama gözleri dolu değildi sert bir şekilde bakıyordu.

Yanlız adam sencede tam bir asker Vibe vermiyormu

Haklısın Pakizecim bende öyle hissediyorum.

Başımı genç çocuğa çevirdiğimde bana özlemle ve korkuyla bakıyordu. Korkuyla mı? Bende mi korkuyordu? Ama neden? Bu kız onlara ne yapmışdı?

Bunları boş verip ayağa kalktım ve odadan çıktım. Arkamdan geldiklerini ayak seslerinden anladım, ama boş verip devam ettim.

"K- kızım bekler misin?"

Yavaşça arkamı döndüğümde Özlem hanım Tunç bey ve Mert geliyordu.

"Buyurun Özlem hanım" dedim boş gözlerim ve soğuk sesimle.

Hanım dediğim için bozuldu ama hemen kendisinin topladı. Ne bekliyordu acaba anne diyerek boynuna atlamamı mı?

"Kızım akşam bize yemeğe gelirmisin? Hem abilerinle de tanıştırsın."

Evet size söylemeyi unuttum cevaplarin çıkmasını beklerken Bozkurt ailesi haqqında araştırmanın sonuçları geldi. Hepsinin donunun rengine kadar biliyorum maşallah. 4 abim 1 ikizim 1 kardeşim 2 yengem 3 yiğenim var. Ayrıca benden başka asker olanda varmış. Hatta Tunç bey yeni karargahım da Albay. Ben onları araştırdım ama onlar beni sadece adımı ve soyadımı biliyorlar.

Özlem hanıma baktığımda umutla bana bakıyordu. Sanki reddetsem şuracıkta ağlayacak gibiydi. Oflayıp cevap verdim.

"Peki Özlem hanım ben size numaramı veriyim siz bana konumu atarsınız."dedim

Lan kadın resmen şeker verilmiş çocuk gibi sevindi.

"Tamam kızım sen ver numaranı"dedi.

Numaramı verip dışarı çıktım onlarda arkandan geliyordu. Onlara hoşçakalın dedikten sonra Kara'mın yanına doğru yürümeye başladım. Arkamı dönüp onlara baktığımda bir bana bir de kara'ma şaşkınlıkla bakıyordular. Benim böyle bir arabam olmasını beklemiyorlardı büyük ihtimal.

Eve varmıştım, baya yorulmuştum her şey üst üste gelmişti. Daha Akın'la yüzleşme mövzusu vardı. Off offf

Telefonuma gelen bildirimle telefonumu elime aldım.

Mesaj:

Merhaba kızım benim annen Özlem. Saat 20:00 da gelirsin konumu atıyorum.
*Konum*

Konum 45 dk mesafedeydi. Saate baktığımda 18:34 olmuştu.

Güzle bir duştan sonra hazırlanmaya başladım.

  Üstüme siyah kot pantolon, içine krop ve üstüne siyah ceket giydim ve artık hazırım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 
Üstüme siyah kot pantolon, içine krop ve üstüne siyah ceket giydim ve artık hazırım.

Saat 19:10 olmuştu artık çıksam iyi olacaktı.

Kapıyı kilitleyip kara'ma doğru yürüdüm, yolda bir bakalvacı gördüm 2 tepsi fıstıklı bakalva aldım, çıkarken gözüme pastalar çarptı dosyaya göre Mert meyveli pastayı çok severmiş bir tane de meyveli pasta aldım. Dışarı çıktığımda çiçekçiden Özlem hanım için gül aldım.

Konuma gelmiştim. Böyük bir evleri vardı. Gerçi bu kadar kalabalık bir aileye ancak bu ev yeterdi.

Kapıya geldiğimde korumalardan biri beni durdurdu.

"Buyrun hanım efendi kime bakmıştınız?"dedi koruma

"Umay Arslan ben Tunç beyin misafiriyim."dedim korumaya

"Evet Tunç bey söylemişti buyrun Umay hanım"başımı salladım sadice.

Kapıyı çalıp beklemeye başladım ve kapı hızla açıldı. Kapıdamı bekliyordunuz kardeşim bu ne hız.

Kapıyı Özlem hanım açmıştı. Hemen bana sarıldı. Biraz bekledikten sonra benden ayrıldı.

"Eee şey kusura bakma kızım ben oyel heycan yaptım birden" dedi mahçup sesiyle ona başımı sallamakla yetindim.

Hadi bakalım neler olacak bu akşam görelim.

İçeri girip uzun bir kolidordan geçtik. Ev gerçekten şık döşenmişti. Salon olduğunu düşündüyüm yere vardığınızda içeriye baktım herkez susmuş bana bakıyordu.

Birden üstüme biri atladı...

__________

Mehanaaaa nasılsınız bakalım sevgili okurlarım iyisindir inşallah.

Kusura bakmayın bölüm biraz geç geldi. Uzun zamandır okulla ve sınavlarımla alakalı ugrastigim için bir türlü bölüm atmıyordum.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorummm

Kısa bir bölüm oldu tekrar kusura bakmayın.

Kızıl Kan (-Gerçek Ailem-)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin