Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hyunjin yıllar sonra hayalini gerçekleştirmiş olmanın verdiği mutlulukla eşyalarını getiren tırdan bir koli daha kucakladı.
Her şeyi yapacak yeteri kadar görevli olsa da yerinde duramayacak gibiydi. Sabahın ilk saatleri tırı neredeyse boşaltmış olamın rahatlığıyla atölyeye çıkan merdivenlere oturdu.
Yolun başından koşarak gelen adamın spor amaçlı yaptığı net bir şekilde belli oluyordu. Kendisi bu saatlerde asla yapmazdı. Komşusunun farklı olmasına sevindi. "Değişiklik her zaman iyidir."
Dışından söylediği -sadece kendisinin duyabileceği- cümleden sonra önünü kesmek için ayaklandı.
Bir elini arkadan beline koydu. Uzun sarı saçlarını at kuyruğu yapmıştı ve taktığı pembe çiçekli saç bandıyla oldukça güzel görünüyordu. Güzel ve dağılmış...
Terlemiş olan adam yine aynısını yapıştı. Histerik ve alaylı bir gülüş vardı yüzünde ama bu rahatsız edici değildi. Hatta Hyunjin'e göre oldukça seksiydi.
"Sanırım burada oturuyorsun?" Artık komşu olduklarından tanışmaları gerektiğini düşünerek ilk adımı atmıştı.
Minho başını sallayarak onayladı ve kendisine uzatılan ele baktı. "Hyunjin ben, Hwang Hyunjin."
Uzatılan eli daha fazla boşta bırakmadan tuttu ve dudaklarını araladı. "Lee Minho."
Utanmak istemediğinden ilk tanışma anlarını buymuş gibi kabul etti ve daha fazla kabalık yapmak istemediğinden tekrar konuştu. "Yorulmuş olmalısınız, bahçemde size bir kahve ikram edebilirim."
Hyunjin başını sallayarak onayladı ve önünden yürüyen adamı takip etti. Bahçeye girdiklerinde Minho rahat takılmasını söyleyerek kahve yapmak için evin kapısını açtı.
Dışarıya kaçan sarı tombul bir kedi görünce gülümsedi, Hyunjin.
"Bahçeden çıkmasına izin vermeyin lütfen." Minho'nun söylediği üzerine kediyi kucaklamak için adımladı. Salıncaklı koltuğa oturmak istese de masanın etrafında olan sandalyeyi seçti.
Kucağındaki kedi fazlasıyla ağırdı. orada dengede durabileceğinden emin değildi. Kediden izin alır gibi yavaşça yaklaşarak dudaklarını uzattı. Geri çekilmemesine şaşırarak, dudaklarını tüylerine bastırdı.
Sırnaşıp horuldaması Hyunjin'in hoşuna gitmişti. İlk kez bir kedi tarafından seviliyor gibi hissetti. Minho birbirine sırnaşmış olan ikiliye gülümsedi ve elindeki bardakları masaya bıraktı. Soonie'ye bakarak konuştu. "Normalde benden başkasına gitmez. Sizi ben sanmış olabilir."
Hyunjin gözlerini kısarak cevap verdi. "Yo beni de sevmiş olabilir." dedi ve alayla cümlesini bitirdi. "Sanki benzer bir yanımız var."
Minho karşısına oturduğu sandalyeye daha çok yayılarak, bardağı eline aldı. Bir yudum içmeden söylendi. "Doğru ben fazlasıyla yakışıklıyım."
