hm' 3

239 34 113
                                    

Denize karşı kahvesini yudumlarken tüm yorgunluğu uçup gitmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Denize karşı kahvesini yudumlarken tüm yorgunluğu uçup gitmişti. Saat neredeyse öğlen olacaktı. Çalışmaya başlamadan biraz etrafı gezip, ev için market alışverişi yapmaya karar verdi.

Üzerine zümrüt yeşili bir takım giydi. İçindeki beyaz saten gömleğiyle oldukça şık duruyordu. Genel olarak şık giyinmekten hoşlanıyor olsa da bazı günler çalışmak için gerçek bir sanatçı gibi giyinmek ona ilham veriyordu.

Makyajını özenle yaptı ve sevdiği inci kolyesini boynuna taktı. Uzaktan bakılınca sanat mı, sanatçı mı olduğu tartışılabilirdi.

Arabasına binip yaptığı ufak market alışverişinden sonra yakında çizim için malzeme alacağı bir yer bulmaya karar verdi. Çok geçmeden işlerini hallettmiş olmanın rahatlığıyla, sevdiği müzik eşliğinde yolun keyfini çıkardı. Her bir sokağından denizi gören bu küçük yer, ona beklediğinden iyi gelmişti.

Poşetleri almadan arabayı atölyenin önüne park edip indi.  Öncesinde çiçekçiden ilham verecek birkaç çiçek almayı planlıyordu. Kapının önünde hortumla etrafı yıkayan bedenin, tahmin ettiği kişi olup olmadığından emin değildi. Ona benziyordu, ama 'neden çiçekçinin camlarını yıkasın ki' diye düşündü.

Aralarında birkaç adım kaldığında seslendi.
"Minh-" üzerine dönen hortumla geri kaçmaya çalışırken yere düştü.

Minho şaşkınla hortumu kenara bıraktı. "İyi misin?" Tedirgin bir şekilde yanına eğilip yardımcı olmak istedi.

Hyunjin ellerini yere sabitlemiş destek alırken, Minho kaldırmak için üzerine eğildi. "Çok özür dilerim sadece arkamdaki saksıları sulayacakt-"

Minho açıklamasını bitirmeden, kenara bıraktığı hortum suyun gücüyle hareket etmeye başladı.

İkisi de delicesine ıslanıyordu.

Yerden kaldırmaya çalıştığı kişinin daha fazla ıslanmasını istemediğinden, suya sırtını siper etti.

Üzerlerine sıçrayan su git gite hortumun ani hareketleriyle artıyorken, Hyunjin kahkahalara boğuldu. Onun gülümsediğini gören Minho tedirgin olmaması gerektiğini düşündü ve kahkahalarına eşlik etti.

Hyunjin refleksle Minho'nun yakalarını tutmuş, ıslanmamak için onu kendine çekerken, Minho hafiften ıslanmış olan yüzün güzelliğine yakından bakmanın keyfini çıkarıyordu.

Çok geçmeden Hyunjin kalkmak için Minho'nun boynuna ellerini yerleştirdi. Minho yerinden doğrulurken, elini Hyunjin'in ince beline sardı.

Daha farklı seçeneklerle doğrulabilirlerdi belki ama şu an ikisi de bunu düşünecek vaziyette değildi. Yalnızca öyle gelişmişti ve kimse rahatsız değildi. 

Hala ıslanmaya devam ediyorlardı fakat, çoktan sırılsıklam olmuş ikilinin umrunda değildi. "Özür dilerim." Dedi, Minho. belki şu an oldukları durumdan, belki de inkar edemeyeceği şekilde ondan etkilendiğinden dudaklarını tekrar araladı. "Demek isterdim ama, yanlış bir şey yapmadım. güzel bir çiçeği yeteri kadar suladım."

middlemist, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin