20

1.7K 204 76
                                    






Ä🖤Ä

Bölüm - Yirmi

"İnsan çay poşeti gibidir, kaynar suya atana kadar ne kadar güçlü olduğunu göremezsin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İnsan çay poşeti gibidir, kaynar suya atana kadar ne kadar güçlü olduğunu göremezsin."








Jimin

"Koşuya gidiyorum!" diye bağırdım aşağı inerken. Kapıyı çarpmadan önce karanlık adam mağarasından uykulu bir homurtu geldi.

Evden ayrılıp bizim güvenli bölgemizde tek başıma koşabilirmişim gibi davranmak hoşuma gitmişti ama bunu yapamazdım. Bu yüzden merdivene oturdum ve spor ayakkabılarımı bağlayarak zaman harcadım.

Saat erkendi, sabahın sekizi olmalıydı ve birkaç hizmetçi ortalıkta dolaşıyor, zaten temiz olan evi tekrar temizliyorlardı. Burada her zaman birileri vardı. Bür gün Kendi evim olduğunda hizmetçi istemiyordum. Koridorlarda çıplak yürümek istiyordum. Umarım bu, hayat arkadaşımın kabul etmesi için yeterli bir teşvik olurdu.

Bir an sonra Dominic göründü, gür saçları uykudan dağılmıştı ve kasvetli ifadesi her zamankinden daha da kasvetliydi. Kolsuz bir tişört, koşu şortu ve ayakkabı giymişti. Altında, uyluğuna bağlı bir silah olduğunu biliyordum.

Gabriella elinde birkaç çarşafla köşeyi döndü. Beni görünce gözleri parladı. "Ah, iyi, koşuya gidiyorsun! Senin odandan başlayayım o zaman. Saat ondan önce odasına girdiğimde büyükannen bana bağırıyor."

Siyah saçları başının üstünde dağınık bir yığın halindeydi ve gülümsemesi bulaşıcıydı. Kendime engel olamadım.

"Evet, onunla bir kraliçenin programına uyuyor gibi ilgilenmen gerek."

Gabriella hayat dolu bir görünüme ve cilveli bir kişiliğe sahipti. Ailemdeki erkeklerin bundan faydalanıp faydalanmadıklarını merak ediyordum ama Gabriella, telefonunda mesaj yazan Dominic'e doğru yürüyüp parmak uçlarında yükselerek kulağına sadece edepsizce olduğunu hayal edebileceğim bir şey fısıldarken yanıldığımı anladım.

Dominic bakışlarını telefonundan hiç çekmedi ama dudaklarında bir sırıtış belirdi. "Sonra," dedi sadece.

Gabriella utangaç bir gülümsemeyle topuklarının üzerine indi ve merdivenlerde yanımdan geçerken izin istedi.

Dominic de mi?

Gabriella duyamayacak kadar uzaklaştığında, "İnanılmaz" diye mırıldandım. "Bir kadınla yatmak için ona bakmana bile gerek olmuyor."

SWEET ESCAPE °JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin