|B-9|

20 1 0
                                    

𝑯𝒐ş𝒈𝒆𝒍𝒅𝒊𝒏𝒊𝒛 𝒈ü𝒛𝒆𝒍𝒍𝒆𝒓𝒊𝒊𝒎 ;)

͏𝗜̇𝘀𝘁𝗲𝗱𝗶𝗴̆𝗶𝗺 𝗼𝗸𝘂𝗻𝗺𝗮 𝘀𝗮𝘆ı𝘀ı𝗻𝗮 𝘂𝗹𝗮𝘀̧ı𝗻𝗰𝗮 𝘆𝗲𝗻𝗶 𝗯𝗼̈𝗹𝘂̈𝗺 𝗮𝘁𝗮𝗰𝗮𝗴̆ı𝗺ı 𝘀𝗼̈𝘆𝗹𝗲𝗺𝗶𝘀̧𝘁𝗶𝗺 𝗳𝗮𝗸𝗮𝘁 𝗯𝗲𝗸𝗹𝗲𝗺𝗲𝗻𝗶𝘇𝗶 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗺𝗲𝗱𝗶𝗺 𝗯𝘂 𝘀𝗲𝗯𝗲𝗽𝗹𝗲 𝘀ı𝗸 𝘀ı𝗸 𝗯𝗼̈𝗹𝘂̈𝗺 𝗮𝘁𝗮𝗰𝗮𝗴̆ı𝗺.

𝗬𝗼𝗿𝘂𝗺 𝘆𝗮𝗽𝗺𝗮𝘆ı 𝗹𝘂̈𝘁𝗳𝗲𝗻 𝘂𝗻𝘂𝘁𝗺𝗮𝘆ı𝗻.

İ𝘺𝘪 𝘰𝘬𝘶𝘮𝘢𝘭𝘢𝘳.

〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

Yaşadığım süre boyunca bu yaşıma kadar çok fazla duygu tattım.
Ağladım,güldüm,şaşırdım.
Hayat bu sürprizlerle dolu.
Dün ise evlilik teklifi almıştım erken mi geç mi bilemiyorum ama pişman olmayacağım bir karar benim için.
Biliyorum söz,nişan,kına ve düğün yorucu ve uzun süren işler.
O nedenle sadece isteme olacak yani nişan yapmayacağız.

Duş aldım ve herkesi arayıp verdiğimiz karardan bahsettim.
Uğur'un tarafının kabul etmesi beni mutlu etmişti.
Bana kalsa kına'da yapmam ama Uğur'un teyzeleri,halaları,yengeleri ve kız kuzenleri kabul etmemişti.
Uğur'un ailesi oldukça kalabalık bir aile.
Uğur aslında çok soğuk ve insan sevmeyen bir adam fakat ailesine karşı hiç öyle değil.
Hatta kendisinden küçük iki teyzesi ve Halası var.
İnşaallah Yazgı ailesine layık bir gelin olurum.
Aksi takdirde tüm sülalesinin üzerime gelmesini istemiyorum.

"Günaydın hayatımın anlamı ömrüm,
tek gerçeğim aşkım benim."
"Ya Uğur biraz düzgün iltifat etsene!"
"Tamam yavrum kızma."
Güne gülerek başlamayı özlemişim.
Kahvaltı hazırlar iken kapı çaldı.
Uğur bulunduğumuz evi sadece korumaların ve bizim bildiğimizi söylemişti.
Sabah sabah kim gelmişti ki.
Merdivenden yukarı doğru Uğur'a seslendim ama çoktan duşa girmişti.
Kapıya ulaştım ve kilidi çevirip açtım.
"Siz kimsiniz?"
Konuşmam ile yere yığılmam bir olmuştu.
Ayağıma çelme takmıştı.
"Uğur!"
"Yardım edin!"
Bağırışlarım yüzünden boğazım acımıştı fakat kimse çığlıklarımı duymuyordu.
Kendimi kurtarmak amaçlı beni tutan kişiye sertçe tekmeyi geçirdim.
Acı ile kendini yere attı.
Beni de kendisi ile birlikte yere çekince elimi yerle buluşturdum.
Bileklerimi çözmeye çalışırken birisi kalkmam için el uzattı.
"Yenge kalk."
Elini tutmadan hızlıca ayağa kalktım.
Kahvelerim ile mavileri buluştu.
Her kimse gözleri çok güzeldi.
O kadar bağırmama rağmen Uğur'un beni duyamamasına şaşırıyordum hâlâ.
"Ne yengesi?"
"Uğur abimin herşeyden haberi var seni almam lazım."
"Ne saçmalıyorsun sen!"
Beni dinlemeden bacaklarımdan kavrayıp kucağına aldı ve arabanın arka koltuğuna bildiğiniz fırlattı.
Bacağımı vurduğum için sızlıyordu.
Yumruklarım bir işe yaramıyordu.
Kısa bir yolculuk sonrası karakolun önünde durduk.
"Neden geldik buraya?"
Kimse sorumu yanıtlamadı bir süre arabada oturduk.
Büyük ihtimalle birisini bekliyorduk.
Sabah sabah hâlâ ne olduğunu anlamasam da bir boklar döndüğü belliydi.
"İn yenge."
Dediğini ikiletmeden hızlıca arabadan indim.
Dar fakat uzun kollu bir crop altımda ise siyah eşofman vardı.
Düzgün birşeyler giyerek uyuduğuma şükrediyorum.

İçeri girdiğimizde direkt sorgu odasına götürüldüm.
Ne tür bir suç işlemişim merak ediyorum.
1 saat boş boş duvarları izlemiş herşeyi düşünmüş kafamda soru oluşmasına neden olmuştum.
Sonunda kapı açıldıUğur'un yaşlarında yapılı bir adam içeri girdi.
Usulca karşıma oturdu ve elinde ki dosyaları okumaya başladı.
Ben ise onu izliyordum.
"Ne istiyorsunuz benden?"diye bir soru attım ortaya.
Bu kadar sessizlik canımı sıkmıştı.
Kafasını yavaşça kaldırıp yüzüme baktı.
"Hâlâ soruyor musun?"
Ne demek istediğini asla anlayamadığım doğrudur.
"Ne yaptığımı bilmiyorum ama sandığımdan da kötüyse bana bunu yakıştırman hiç hoş değil."
"Yıllardır bu işi yapıyormuşsun daha ne olsun."
Bu adamın bana garezi ne.
"Sizi tanımıyorum gayet normal zaten ama saçma sapan konuşmayı kes neler olduğunu anlat!"
Sonlara doğru sesim biraz fazla çıkmıştı.
"Sesinin ayarına dikkat et ve cevabını bildiğin sorular sorma."
Sinirden gülüyor yerimde kıpırdanıyordum.
"Yeter lan ne olduğunu açık açık söyle benim ayarlarımla oynama!"
Fazla çıkışmıştım fakat sabrımın son noktasıydı.
"Bana bağırma dediğimi hatırlıyorum ama?"
"Pekâlâ beni burada tutmamanız gerekiyor lütfen herşeyi doğrusuyla açıklar mısın?"
"Aldığımız bilgilere göre 2 senedir uyuşturucu bağımlısısın ve alım satım işlerinde de varsın ayrıca geçen sene de karakol'a hakkında şikayet geldi ama eski eşin yani Ömer Saygılı bizim devlet işimize karıştı bu sebeple bir işlem yapamadık."
Bu adam bana şaka yapıyordu büyük ihtimalle.
Sinirlerim bozukken birde bunun boş konuşmalarını duymak istemiyordum.
Dediklerinin doğru olma ihtimalinin %0 olduğunu hepimiz biliyoruz.
"İşimin gücümün arasında senin yalanlarını dinlemek istemiyorum beni hemen buradan çıkarır mısın?"
"Oldu hanımefendi birde soğuk birşeyler getirmemizi istermisiniz?"
"White Moca olursa güzel olur."
Elini masaya vurup yüzüme doğru bağırdı.
"Benimle oyun oynama!"
"Bir daha bana sakın bağırma!"
İkimizde öfke sorunu yaşıyorduk.
Bağırdım sırada kapı açıldı ve içeri Uğur girdi.
Hızlıca ayağa kalktım boynuna sarıldım.
Sarılmam kısa sürmüştü.
Beni kolumdan tutup ittirmişti.
"Uğur?"
Yüzüme dahi bakmadan masanın üstünde ki dosyayı alıp kapıyı çarparak çıktı.
Buda neyin nesiydi böyle.
Beni tek bırakması fazla koymuştu.
Çocukluğumdan beri fazla duygusal birisiydim ama asla kimseye belli etmezdim hep içime atardım.
Yalnız kalmayı ve ağlamayı çok severdim.
Dertlerimi kendim çözmek içimi dökmek güzel geliyordu.
Fakat bu kez kendimi tutamamıştım gözümden bir damla yaş gelmişti.
"İyi misin?"
Yere gözlerimi kitlemiş boş duygularla bakıyordum.
Sorduğu soru dalgınlığıma gelmişti sonradan fark etmiştim.
Konuşmak çok zordu benim için.

MAFYA BOZUNTUSU Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin