"Gazel'den.."
Gece nöbetten gelip geç yattığım için yine sabah geç kalkmıştım. Neyse ki izin günümdü rahat rahat dinlenebilirdim. Sabah saat on iki civarında gözlerimi yatakta açtım, biraz telefonda gezindikten sonra yataktan kendimi zorlayarak kalktım ve ayılmak için ılık bir duşa ihtiyacım vardı. Halsiz hissetmem de cabası tabii. Odamda bulunan banyoya doğru ilerledim, duşa girip çıktıktan sonra lavabonun önüne gelip günlük temizlik rutinimi yapmaya başladım. İşim bittiğinde banyodan çıktım ve sahilde yürüyüş yapmak için hazırlanmaya başladım, hava soğuk olduğu için sıkı giyinmem lazımdı. Önce içime ince bej rengi crop üzerine kahverengi sweatshirt giydim. Altıma da crobun renginde tayt geçirdim son olarak montumu ve ayakkabılarımı giyerek dış kapıyı kilitleyerek evden çıktım. Oturduğum sitenin otoparkına park ettiğim arabama doğru yol aldım. Arabaya binip müzik açarak yola koyuldum... Sahile gelip arabamı güzelce park ettikten sonra bel çantamı alıp arabadan indim ve koşmaya başladım. Koştum, koştum,koştum... Upsss?! Koşarken birisinin gövdesine denk geldim, ama bu öyle bildiğiniz gövde değildi. Dağ gibi.. Ve o dağ çok güzel kokuyordu. Kokuyu aldığımda erkek olduğunu fark ettim kafamı kaldırdığımda amber gözlerle karşı karşıya kaldım. Hemen geri adım attım ve,
-Kusura bakmayın yanlışlıkla oldu. İyi misiniz? Canınız yandı mı? Çok özür dilerim..Kaşlarını kaldırmış, sinirli suretiyle bana bakıyordu.
-Napıyorsun kızım ya! Yavaş olsana biraz.Şaşırmış hâlimle;
-Yok artık kendin bana çarptın. Zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışıyorsun birde. Özür diledim işte özürle karşılık versene.-Sabah sabah asabımı bozma yürü işine bak.
-Allah Allah ya özür diliyoruz gene suçluyuz.
-Şuna da bakın hem suçlu hem güçlü.
Arkama bile bakmadan arabama ilerlemeye başladım zaten çok uzağında değildim. Eve döndüğümde saat 4 civarıydı kapıdan girip montumu portmantoya asmak için ilerledim.
Uzun holden oturma odasına geçip bilgisayarımı elime almıştım sosyal medya hesabıma girerek gelen bildirimlere bakmadan önce oturma odasıyla bitişik küçük Amerikan mutfağıma bir bardak kahve almak için ilerledim. Kahvemi aldıktan sonra tekrar bilgisayarımı bağdaş kurmuş bacaklarımın üstüne koydum. Bildirimlere girdiğimde ise takip isteklerine bakmaya başladım. Gezinirken gözüme çarpan şey!! Profil fotoğrafında gördüğüm kadarıyla sabah çarpıştığım adam. Şok içinde sorularıma cevap arıyordum. Beni nasıl buldu? İsmimi nerden biliyor? Bu adam kim?.. İsteğin üzerine tıkladım ve elim onayla seçeneğine bastım. Neden silmek yerine onaylamıştım? Onayladığım anda mesaj kutuma bildirim düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfleri Sever
Teen FictionGazel Saran ve Behram Seyhanlı koşu yolunda çarpışma sonucu tanışırlar. Ana karakterimiz Behram başkomiserdir, Gazel ise İstanbul'un başarılı cerrahlarındandır. "Bazen bir tesadüf hayatınızın seyrini değiştirip kalbinizin tam orta yerine yerleşen za...