"Şaşkın" (ıı)

118 11 5
                                    

Mesaj kutuma girdiğimde gelen mesajın üzerine tıkladım. "Sabah pek hoş karşılaşmadık biraz stresliydim size yanlış davrandım. Özür dilerim sizden. Eğer kabul ederseniz sizinle tanışmak isterim."
Çok şaşkındım, mesajı okuduktan sonra kabul etmeye karar verdim. Hemen mesaj yazmaya başladım. "Peki tanışma teklifinizi kabul ediyorum."
Mesajı yazdıktan sonra elim ayağıma dolaştı. Niye bu kadar heyecanlanmıştım? Tekrar bildirim düştü.
"Teşekkür ederim. Yeri ve saati size bildiririm."
Mesaja tıklayıp okuduktan sonra bilgisayarı kapattım. Saate baktığımda onu yap bunu yap derken sekiz olmuştu. Yarın bir günlük tatil günümden sonra işe dönmem lazımdı. Saat daha erken olduğu için film izlemeye karar verdim, televizyonu açtım. Netflix'te gezinirken gözüme çarpan filme tıkladım. İsmi "True Beauty'di". Filme başladığımda gözlerim kapanmaya başladı. Eyvah! Sabah uyandığımda öğlen olmuştu işe geç kalmışım. Zaten koltukta uyuyakalmıştım. "Her yerim tutulmuş yaa" Koltuktan zıplayıp koşarak elimi yüzümü yıkamaya gittim.

Akşam zaten kıyafetlerimi yatağın üzerine çıkartmıştım. Hemen pijamalarımdan kurtularak üstümü giydim. Saçımı da zamanım olmadığı için at kuyruğu yaptım. Portmantoya gidip deri ceketimi üzerime geçirdim. Bugün motora binecektim, zaten geç kalmıştım. Arabayla bu İstanbul trafiğinde daha fazla geç kalamazdım.

Koşarak olduğum kattaki asansöre bindim. Asansörden indiğimde garaja doğru yol aldım. Garajı açıp motorumun yanına geldim ve çalıştırmaya başladım. Dizlik ve kaskımı taktıktan sonra motoru çalıştırdım ve garajdan çıktım. "Hadi bakalım." Hastane evime yarım saat uzaklıkta, motorla gidersem bu süre on beş dakikaya kadar düşüyor. Kısa motor yolculuğundan sonra motorumu hastanenin otoparkına park ettim, kaskımı ve dizliklerimi çıkartıp otoparktan çıktım.

Hastaneye doğru yürüdüğümde uzaktan içeride olan topluluğu gördüm ve hızlı adımlarla o tarafa doğru ilerlemeye başladım. Sağlık çalışanları İrem'e hastanın durumu hakkında bilgi veriyordu. Hastaya baktığımda vücudunda tam beş kurşun girişi vardı. Polisler, insanlar, hemşireler... Hepsi kendi arasında konuşmaya başladığında büyük bir gürültü olmuştu.

"Biraz sessiz olur musunuz?!" Yüksek sesimle beraber herkesin ağzı bıçak kesilmişti. Çevreme bakmaya tenezzül bile etmeden İrem'e hastanın hakkında bilgi almak için

-Evet nedir İrem?
İrem bana vakit kaybetmeden bilgi vermeye başladı.

-25'li yaşlarda erkek, silahla yaralanma. İki aile içinde kavga olmuş Gazel. Durumu iyi şuan-

İrem'in sözünü keserek;
-Hemen ameliyathaneyi hazırlayın. Hemen!

Hastanın kalp ritmi yavaşlamaya başladığında hemen sedyenin üzerine çıkarak hastaya kalp masajı yapmaya başladım.
Ben sedyenin üzerinde sarsılırken İrem ve hemşireler asansöre doğru sedyeyi sürmeye başladılar. Arkamda kalan polisler, insanlar kısacası herkes şaşkınlıkla beni izliyorlardı.

Asansöre binip ameliyathanenin olduğu kata geldiğimizde ben sedyeden indim ve bir hemşire benim yerimi devraldı. Nefes nefese kalmıştım. İrem bana su uzattı. İrem benim lise arkadaşım üniversiteye geçtiğimde aynı yurtta kalmıştık. Yani en zor gününde bile İrem benimleydi bende ki yeri çok farklıydı.
-Al canım nefes nefese kaldın iç şu suyu.

Elimi uzatıp suyu aldım kana kana içtim. Gülümseyerek İrem'e döndüm.

-Teşekkür ederim Canımın İçi.
İrem anlamsız gözlerle bana bakıyordu.

-Ne oldu? Niye öyle bakıyorsun?

-Hiiç. Sadece neden geç kaldığını merak ettim.

-Sorma ya. Dün film izlerken koltukta uyuyakalmışım kalktığımda da çok geç olmuştu nasıl uyanamadım onu da anlamadım zaten.

İrem başını aşağıya yukarıya salladı ve konuşmaya başladı.
-Dün neden hiç yazmadın?

-Dün başıma neler geldi bir bilsen.

Gazel merakla beni dinliyordu.
-Kızım ne geldi başına anlatsana?

-Ben dün sabah sahilin kenarında yürüyüşe gitmiştim. Koşarken bi' adama çarptım ama nasıl biri görmen lazım... Dağ gibi, çok güzel kokuyordu ve çok yakışıklıydı.

İrem'in gülmemek için yanaklarını ısırdığını fark ettim. İrem hemen söze girdi.
-Gazel neymiş bu böyle? Anlatırken gözlerin parlıyor. Doğrusu çok merak ettim bu çocuğu.

İrem gözlerimin içine bakıyordu bende gözlerimi kaçırdım.
-Abarttım ben ya hemde baya fazla abarttım neyse ameliyata gitmem gerek sonra görüşürüz. Yazarsın bana.

İrem sırıtmaya başladı.
-Aynen abartmışsındır sen. Git ameliyatına haberleşiriz sonra.

İrem bana tatlı bir öpücük attıktan sonra yanımdan ayrıldı. Bende ameliyata hazırlanmak için soyunma odasına gittim ve üzerimi giyinmeye başladım. Son olarak bonemi taktım artık ameliyata hazırdım. Ameliyathanenin önüne geldim ve ellerimi tertemiz yıkadım. Ameliyat tam beş saat sürmüştü.

Çıktığımda gerçekten çok yorulmuştum ama hastanın durumu stabildi. Midemin bulandığını hissettiğimde ameliyathanenin yanında bulunan tuvalete koştum midemi rahatlattıktan sonra yüzümü yıkayıp çıktım. Telefonu alıp İrem'i aradım telefon bir dakika kadar çaldıktan sonra İrem sonunda açmıştı. "Nerdesin İrem?" Diye sordum hemen. "Kantinde Aras'larla oturuyoruz . Sende gelirsen iyi olur." Bir yandan telefonla konuşurken bir yandan da yürüyordum. "Geliyorum" deyip telefonu kapadım.

Kantine doğru yürümeye başladım. Aras İrem'in nişanlısıydı yakın zamanda evleneceklerdi. Aras polis memuruydu. İrem ile ilişkileri çok güzel doğrusu mutlu olmalarını hep çok istemiştim ve sonunda evleniyorlardı. Merdivenlerden en alt kattaki kantine indiğimde gördüğüm manzarayla şoka girdim.

Aras, İrem ve koşu yolunda çarpıştığım çocuk. Olduğum yerde donup kaldım. İrem beni görüp el salladığında kendime geldim. Üçü de bana bakıyorlardı. O da benim gibi şoka girmişti ve içtiği kahve boğazında kalmıştı, Aras onun sırtına vurmaya başladı. İrem ne olduğunu çözmemiş onlara bakarken, yanlarına doğru ilerlemeye başladım. Sandalyeyi onların yanına çektim ve İrem bizi tanıştırmak için oturduğu sandalyeden ayağa kalktı. Aras ve Behram, İrem'i izliyorlardı.
-Hoşgeldin canım.
Eliyle onu göstererek,

-Bu Behram Aras'ın çocukluk arkadaşı.
Gülümsedim.
-Behram, Gazel'de benim liseden arkadaşım.

Behram elini uzattı. "Memnun oldum, ilk karşılaşmamız değil ama."
Uzattığı eli sıktım. "Bende memnun oldum."
İrem ve Aras birbirine anlamamış gözlerle baktılar.

Aras:

-Kardeşim nasıl ilk karşılaşmanız değil?

Behram sırıttı.
-Sahilde çarpıştığım kız Gazel'miş.

Çok utanmıştım. Kızardığımı hissettim ve kızardığımda çillerim ortaya çıkardı. İrem çillerim çıktığında çok sevimli olduğumu söylerdi.
Aras ve Gazel birlikte
-Ne?!

İkisinin de gözlerine bakarsak şaşırdıklarını anlayabilirdik.
Aras Behram'ın gözlerine, İrem'de benim gözlerime bakıyordu. Behram sırıtmaya devam etti.

Yorumlarınız benim için çok önemli belirtirseniz sevinirim🤍

..Bu bölümü beğendiniz mi?..

Tesadüfleri Sever Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin