"Kapına gelemem elde çiçekle.."
"İyi Geceler" dediğimi anlamadığı yüz ifadesinden belliydi. Ona karşı arkamı dönerek, evimin kapısını açmak için anahtarı çıkartıp yöneldim. O sırada arkamdan kilit açma sesi geldi. Omzumun üzerinden arkama doğru baktığımda Behram'ı gördüm. Kapıyı açıp içeriye girmişti. Arkası dönük olduğu için beni görmedi. Şaşırdığımı da farketmemişti tabii, kafamı iki yana sallayıp kendime geldim ve bende kapıyı açtım. Bir de kapı komşusu olmuştuk. Biz niye bu kadar çok karşılaşıyorduk? Bu soruyu benim yerimde olan herkes kendine sorardı..
Ayakkabılarımı çıkartıp içeriye geçtim. Arkamdan da kapı kapatma sesi geldi, Behram'ın içeriye girdiğini anladım. Sesi duyduktan birkaç saniye sonra bende kapımı kapattım. İlk önce ellerimdeki poşetleri koymak için mutfağa yürüdüm. Yemek masasının üzerine poşetleri koyduktan sonra portmantoya gidip ceketimi ve çantamı astım. Kollarımı sıvayıp; yiyecekleri hazırlamaya, tabaklara koymaya başladım. Aklımda daha biraz önce yaşadığım olay dolaşıyordu. Bu düşünceleri bir kenara bırakıp İrem'i aramak için çantamda kalan telefonu almaya gittim. Telefonu alıp, çaldırdıktan birkaç saniye sonra açıldı. Neşeli ses duyuldu telefonun ardından. "Efendim Gazel" merakla sordum. "Saat kaç oldu, gelmiyor musunuz hâlâ?" Arkadan müzik sesleriyle birlikte bizim Saden'in sesi geliyordu. Anladığım kadarıyla birlikte geliyorlardı. "Saden'i de aldım eve yaklaştık. Sen mısırları patlat biz gelene kadar." Gülümsedim. "Tamam o zaman çabuk olun." Deyip telefonu kapattım. Kızlar gelene kadar işimi halletmek için telefonumu masaya koyup, indirdiğim tencereye biraz yağ koyduktan sonra baharatları da ekleyip paketteki mısırları içine döktüm. Tencereyi ocağa koyduktan sonra kısık ateşte patlamalarını izlemeye başladım.
Bir kaç dakika geçtikten sonra zilin çaldığını duydum ve kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açtıktan sonra kızların hep bir ağızdan yüksek sesle "Sürpriz!" diye bağırdıklarında böyle arkadaşlara sahip olduğum için çok şanslı olduğumu kendime tekrardan söyledim. Kızlara gülümsedim. "Geçin salona" deyip, içeriye buyur ettikten sonra mutfağa gittiğimde arkamdan ilk önce ayak seslerini ondan sonra İrem'in sesini duydum. "Gazeeell" dedi manalı bir konuşma şekliyle. Anlamsızca "Efendim" diyebildim. İrem kıkırdadı. Ben yine hiçbir şey anlamamıştım. "Söylesene İrem anlamıyorum ne demek istediğini." Hâlâ manalı manalı bakıyordu, en sonunda söze girdi. "Ya birşey diyeceğim ama kızmak yok." Kafamı aşağıya yukarıya sallayarak tamam demeye getirdim. "Ben sizi Behram'la çok yakıştırıyorum." Deyip kıkırdadı. "İrem saçmalama Allah'ın aşkına" diyerek göz devirdim patlayan mısırları tezgahın üzerindeki tabaklara boşaltırken. İrem yanıma doğru yaklaştı. "Niye öyle diyorsun ki? Çok yakışıyorsunuz, denemekten zarar gelmez bence." Söylediklerine çok kulak asmadım. Abur cubur koyduğum tabakları teker teker salona götürürken İrem'de bana yardım edip, söylediklerini düşünmem için birşeyler geveledi. Saden yardım etmek istemişti fakat ben bizim halledeceğimizi söyleyip izin vermedim. Saden oturup telefona bakarken, bizde hazırladığım tabakları getirmiştik. Herşeyin tam olduğunu emin olduğumda, salonda iki tane üçlü koltuk vardı. İrem ve ben yan yana oturduk, Saden diğer koltuğa geçip uzandı. Film bittiğinde saat iki olmuştu. Kızlara bu saatte gitmemeleri için ısrar ettiğimde ikna olmuşlardı. Birlikte ortalığı topladıktan sonra kendimizi koltuğa attık.Saden başını yastığa koyduğu anda uyumuştu. Bizde İrem'le birlikte koltukta yayılmış oturuyorduk. Uzun saatlerdir telefona bakmamıştım. Telefonu elime aldıktan sonra, sosyal medyada dolanmaya başladım. Bir kaç kişinin fotoğrafına baktıktan biraz sonra karşıma Behram'ın fotoğrafı çıktığında uzun süre fotoğrafa baktığım için dalmıştım. İrem beni sarstığında kendime geldim ve telefonu İrem'in görmemesi için kalbimin üzerine doğru bastırdığımda şaşırmış ifadeyle bana bakıyordu. "Neye bakıyordun öyle? Göstersene canım." Başımı hayır anlamında iki yana salladığımda İrem hâlâ hareketlerime anlam veremiyordu. "Sende bu sıralar bir haller var hadi bakalım çıkar kokusu." Cevap vermek için tedirgin hâlde doğruldum. "N-ne hâli canım. Bakmaman gereken birşey vardı ondan kapadım." İrem derin nefes alıp telefona bakmaya devam etti. Aradan yaklaşık bir saat geçtiğinde saat tam üç olmuştu. İrem'e baktığımda koltukta uzanıp uyuyakalmıştı. Bende kızların üzerine battaniye örttükten sonra odama gittim. Makyajımı temizlemek için masamın önüne oturduğumda kendime baktım..
Çillerim göze çarpıyordu. Annemin nefret ettiği çiller. Aynada çillerime dalmıştım. İrkilme hissettiğimde baktığım yerdeki bulanıklık gitmişti onun yerine gözlerimin dolduğunu görmüştüm. Dakikalarca bekledikten sonra elime aldığım pamukla yüzümü temizlemeye başladım. Yüzümü temizledikten sonra banyoya gidip makyaj kalıntısı kalmaması için derinlemesine temizce yıkadım. Banyodan çıktıktan sonra odamdaki askıda duran pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Tavanı biraz izledikten sonra gözlerimin kapandığını hissettim. Rahat bir uyku pozisyonu alarak uyumaya devam ettim. Gözlerimi açtığımda zil çalıyordu. Evin içinde kokular dolandığı için tahminen İremler gitmemişti. Saden kapımı tıklattığında yataktan kalktım ve kapıyı açtım. "Gazel kapıya bakar mısın?" Başımı tamam anlamında salladım. Kapıya doğru ilerleyip, açtığımda gördüğüm manzarayla kalbim küt küt atmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfleri Sever
Teen FictionGazel Saran ve Behram Seyhanlı koşu yolunda çarpışma sonucu tanışırlar. Ana karakterimiz Behram başkomiserdir, Gazel ise İstanbul'un başarılı cerrahlarındandır. "Bazen bir tesadüf hayatınızın seyrini değiştirip kalbinizin tam orta yerine yerleşen za...