Boğazına dolanan o ağırlık hala geçmemekte direniyordu.Ne yapacağınıda bilmiyordu artık,kimseyede anlatamıyordu hiss ettiklerini.Yaslandığı duvara daha da yüklendi ve yere çöktü."Derin nefes...de-derin nefes a-al..." diye kendini telkin etmeye devam ediyordu.O gün olduğu gibi ama tek başına.Bunu yaparken gözlerine yaşlar dolmaya başladı.Son haftalarda en iki kere böyle boğulmalar yaşıyordu kadın...Artık dayanamayacağını hisettiği anda doğrulmaya çalıştı ama kararan gözleriyle aniden ameliyathanenin soyunma odasında yere yığıldı.Neslihanın gözleri o an karanlığa büründü...
————
Peş-peşe olan üçüncü ameliyattan sonra derin bir nefes alarak elini yüzünü yıkadı Güven.Adımları üstünü değişmek için soyunma odasına yöneldi.Elindeki topunu atıp-tutarken açtığı kapıyla gözlerine takılan ilk şey herdeki pembeli-morlu boneydi.Kaşları çatılırken içeri geçtiğinde yerde yatan kadınla kaskatı kesildi bedeni.Aniden adımları kadına doğru ilerlerken yere çöktü ve cebindeki ışığı çıkararak kadının gözlerin tuttu."Neslihan!" Dedi adam şaşkınlığını atamadan...
Kadını aniden kucakladığı gibi krodira koştu.Önüne çıkan ilk hemşireyi durdururken,sesi bütün hastaneye hükmediyordu."Acil! Ameliyathane! Kalp krizi geçiriyor..." demişti adam ve sonrası yoktu.Saatler saatleri kovalamıştı,kapı önünde öylece beklerken cerrahın çıkmasını bekliyordu.Sinirden damarları adeta yüzünde özel bir nakış bırakıyordu."Baba!" Koridorun başında duyduğu sesle başını kaldırdı.Oğlunun yüzündeki o korkuyla daha da gerildi."Annem? Anneme noldu? Ne ameliyatına aldılar?" peşinden gelen diğer üç kişiyide görmezden gelemedi.Alaz,Çağla ve Rüya."Kalp krizi..." dedi Güven.Çağla eliyle ağzını kapatırken,başını Alazın göğsüne yasladı.Yamanın gözlerindeki o ince şeyi gördü Güven,annesizliğin vereceği o korkuyu."Ne kalp krizi? Nasıl? İyiydi daha sabah.Birlikte...biz birlikte kahvaltı yaptık daha sabah...." Dedi çocuk."Yaman...bak iyi olacak tamam mı? Tam zamanınsa yetiştik.Korkma hemen...annen o senin.Tanımıyor musun aslanım sen onu?" Dedi alnını Yamanın alnına yaslayıp onu sakinleştirmeye çalışırken.Tam o sırada kapı açılmıştı.Herkesin bakışı ona dönerken,Güven iş arkadaşına yaklaştı.
"Yekta?" Dedi Güven adama bakarak."Sakin...iyi şu an.Küçük bir kalp krizi...ama ilk değil Güven.Neslihan muhtemelen bundan bahsetmemeyi seçmiş bize." Dediğinde çocuklar şaşkınlıklarından ne yapacaklarını bilemediler."Nasıl ilk değil?" Diye sordu Güven."Kalbi hasarlı...muhtemelen iki küçük atak daha geçirmiş.Kendisi doktor olduğu içinde önleminide almıştır ama bu konrtolünü kaybetmesine neden olacak kadar sertti." Diye açıkladı.Ardından çocuklara döndü doktor."Anneniz iyi,odaya alacağız merak etmeyin...sadece biraz uyuması ona iyi gelecektir." Dedi adam.
————
Yaman elinde iki çayla tek başına hastanenin en sessiz yerinde oturan babasınən yanına doğru ilerliyordu.Güvense gözlerini sadece bir noktaya zillemiş,dalmıştı."Kalbi hasarlı..." cümlesi kulaklarında çınlıyordu saatlerdir."Saramıyordu yaralarını,can atıyordu ama ne o izin veriyordu,ne de kendi eli kolu yetiyordu kadını sarıp sarmalamaya.
"Evet...kahraman Güven Aydın..." Oğlunun yanına oturmasıyla düşünceleriyle sohbetine ara verdi.Kafasını yana çevirdi ve gülümseneye çalıştı."Annen uyandı mı?" Diye sordu adam."Yok daha değil...ben Çağlaları yolladım eve.Ece tek kalmasın diye...kendim burada kalacağım annemin yanında.Feride teyzede gelemiyor,Ece için kaldı evde..." dedi Ali."Sende git eve oğlum...Ece seni görmeden sakinleşmez şimdi." Dedi Güven.
"Yok annemi yalnız bırakamam hastanede." Dedi Ali."Oğlum hastane annenin...evi gibi burası." Diye diretti Güven."Baba..." dedi Ali."Bak aslanım...ben zaten hastanedeyim.Annende bana emanet...tamam mı?" Dedi oğlunun gözlerine bakarak.