Dışarıda çok güçlü bir fırtına vardı. Havaların ısınmaya başladığı bu dönemde,bu yağmur beklenmiyordu. Daha yeni yeni aralarını düzeltmeye başlayan ikili yağmurun başlamasıyla adımlarını hızlandırmışlardı. Güven anahtarı cebinden çıkarmış ve evin kapısını açmıştı. O sırada Neslihan duvara yaslanmış içtiği bir kadeh şarabın verdiği mayhoşlukla Güvene bakıyordu. Adam kapıyı açtığında kadına geçmesi için izin verdi. İçeriye girdiler ve Güven ışıkları yaktı.NESLİHAN: Sırılsıklam olduk. (Güven gülümser ve kadına yaklaşır. Yüzüne düşen sarı perçemlerde gezdirir parmaklarını ve yüzünden çeker)
GÜVEN: İstersen duşa gir. Ben sana bir şeyler ayarlarım giymeye. (Neslihan gülümsedi ve olumlu yönde salladı kafasını. Ellerini adamın yanaklarında gezdirdi. Fazla uzamıştı sakalları Güvenin. Neslihan oğluyla aynı yaşlardayken Güvenin her zaman bakımlı olan sakallarını hatırladı. Gerçi yıllar sonra karşılaştıklarında adam sakallarını kesmişti. Şimdiyse tekrar uzamışlardı) Noldu?
NESLİHAN: Sakalların uzamış. (Gülümser) Eskisi gibi.
GÜVEN: Batıyorsa keseyim,rahatsız ediyorsa eğer.
NESLİHAN: Yok rahatsız etmiyorda,hafif dokunuşlar yapmak lazım. Ben duş alayım. Tıraş takımı duruyordur dimi?
GÜVEN:Banyoda duruyo. Eski yerinde..(Neslihan gülümser. Yukarı çıkarlar ve kadın kendini banyoya atar. Güvenin yenilettiği banyoda duş başlığından akan sıcak suyun altına girer kadın. Yağmur suyunu saçından temizler. Temizlendiğinden emin olduğunda son kez durular tenini. Suyu kapatır ve Güvenin önceden verdiği bornozu sarar bedenine. İpini bağladıktan sonra havluyla saçlarının nemini alır. Kapıyı açar buharlı banyoya dolan serin havayı solur) Güven gel istersen. Yapayım tıraşı. (Adam üstüne giydiği siyah pantalon ve tişörtle yatak odasından çıkar. Neslihanı süzmekten kendini alı koyamaz adam. Derin bir nefes alır ve ensesini kaşır)
GÜVEN: Saçlarını kurutsaydın. Hasta olursun.
NESLİHAN: Mayıstan sonra hala saçlarımı fönle kurutmuyorum. Kendileri kıvırcık oluyorlae kururken. (Eski alışkanlıkların hala değişmediğuni görüyorlardır. Değiştik dedikleri birçok şey vardı. Birbirlerinin güçlendiklerini sezdikleri bir sürü şey ama bazı ufak incelikler hala tazeliğini koruyordu. Alışkanlıklar gibi) Sandalye de al gel.Güven Neslihanın dediğini yaptı ve banyo aynasının önüne bir sandalye koydu. Neslihan saçlarını geriye doğru attı. Bornozunun ipini sıkılaştırdı ve yalın ayaklarıyla adama yaklaştı. Önce yüzünü köpükledi Güven. Ardından Neslihan eline aldığı usturayı dikkatlice adamın çenesinden boynuna doğru getirdi. Usturayı adeta bir neşter gibi dikkatli tutuyordu Neslihan. Adama doğru eğildi ve sakallarını şekillendirmeye başladl. Bir yandanda elindeki havluyla adamın yüzünü siliyordu. Güven açık gözlerini Neslihanın yüzüne dikmişti. Gözünü kırpmadan izliyordu kadını. Neslihan işine verdiği dikkatinden dolayı Güvenin gözlerine bakmıyordu ya da eskiden gelen tecrübelere dayanarak bakmaması gerektiğini biliyordu. Aniden fazla derine bastırdığı usturayla Güvenin çenesinin altına hafif bir kesik atmıştı. Güven anlık yüzünü ekşitti hiseettiği acıyla.
NESLİHAN: Kahretsin! Kestim... (Geriye çekildi kadın yüzümü asarak) Kanıyor. (Güven tebessüm etti ve hafifçe doğrularak ayanaya baktı)
GÜVEN: Bir şey yok Neslihan. Korkma hemen,acımadı bile.(Kadının elinden tutarak geri kendine yaklaştırdı ve yüzüne baktı) Hadi devam et. (Kadın eminliğini kaybetse de Güvenin rahat tavırlarına güvenerek işine devam etti. Yanaklarına geçti ve uzayan sakalları temizlemeye başladı. Neslihanın rahat durmadığını fark ettiğinde Güven tebessüm etti ve bacaklarını aralayarak Neslihanı belinden tutup kendine yaklaştırdı. Eli havada kalan kadın,adamla göz göze geldi. Neslihan dudaklarına yayılan gülümsemeyle bakıyordu adama. Güvenin elleriyse bornozun üstünden kadının belini sarmıştı.NESLİHAN: Güven ne yapıyorsun? (Gülmemek için dudaklarını ısırır)
GÜVEN: Ne yapıyorum Neslihan? (Bacaklarını hafifçe sıkıştırır ve kadını kendine iyice yaklaştırır)
NESLİHAN: Güven! (Adam kadının elindeki havluyu alır ve yüzündeki köpüğü siler. Ardından dikkatlica elindeki usturayı alır ve lavobaya içine koyar )Napıyorsun? (Neslihan tabi ki ne yaptığını tahmin ediyordur)