İblislerle Bir İnsan

Federaller

Şimdi, birkaç yanlış anlaşımayı düzeltmek için buradayım - yanlış anlaşılmalardan nefret ediyorum. Millie hamile değil. Yani, bu bölümde Millie'nin efso fight sahneleri var ve hamile bir kadından bunu bekleyemeyiz. Millie'nin C.H.E.R.U.B. (doğru mu yazdım) bölümünde kustuğu sahne gerçekten var, ve orada demek istediğim şey M&M şekerlerinin çocuğu (çocukları? belki?) için ayrı bir fic yapacağım. Evt ben bir bok anlatmayı beceremediğim için böyle bir yanlış anlaşılma oldu ve umarım düzelttim.

Bu arada söylememe gerek var mı bilmiyorum ama Regina "Recina" diye okunuyor. Ne kadar da erken hatırlattım değil mi?

Abi benim moraller yerde lan.

Bu arada Regina'ya dakka başı ıslah evinden kanki yapıyorum gibi gelebilir - ama altı kişilik koğuşta yatıyordu benim kızım. Islah evi anılarının kötü olduğunu söylediğimi de biliyorum. Çok yakın dostları vardı ama hayatı bok gibiydi öyle diyeyim. Neyse zaten çok az kaldı anlatacam her şeyi. Ayrıca bizimkiler ile Reg'in yollarını kesiştirmek için aklıma başka yöntem gelmiyor.

---

"Yani Reg, sen iblislerle tanıştım falan derken inanmamıştım da..."

Regina telefonda ıslah evinden başka bir can dostu, Katie ile görüşüyordu. Katie ne olursa olsun Regina'nın her şeyini destekleyip arkasında dururdu, abisi federal ajandı ve kendisinde de polislerin her haltından haberdar olabilecek yetenek vardı.

Islah evindeki arkadaşları olmasa bir gün hayatta kalamaz gibi hissediyordu.

"Ölüm raporun yayımlanmış, ben de o yüzden senin göründüğün kamera kayıtlarına ulaşıp hepsini sildim."

"İyi yapmışsın." dedi Regina. "İblisler diyordun?"

"Ah, evet, evet diyordum." dedi Katie. Hattın öbür ucunda kağıtların hışırtısı duyuluyordu. "Tanrım, abim hala kendim gibi sabıkalılarla konuştuğumu öğrense beni gebertir. Her neyse, dosyaları karıştırdım ve tıpkı senin tarif ettiğine benzeyen şeylerin- kişilerin fotoğrafları, bilgileri, öldürdüğü kişilerin kayıtları falan vardı."

Regina elini başına götürdü ve inledi. "Yemin ediyorum ki federaller işsiz."

"Al benden de o kadar." dedi Katie. "Bu arada, senin adına da gayet geniş bir bölmeleri vardı ama göz atmaya fırsatım olmadı."

"Benim için mi?"

"Evet. Her ne kadar insanlara öldüğünü söyleseler de ölmediğini biliyor olmalılar." dedi Katie ve iç çekti. "Her neyse, sen ne yapacaksın?"

"Emin değilim." dedi Regina. "Ama sanırım eski görümceme bir ziyarette bulunabilirim."

Regina Katie'nin somurttuğunu gördü dese yeridir. "O kadın hiçbir zaman senin görümcen olmadı Reg."

"Müstakbel diyelim. Neyse, senin için yapabileceğim bir şey var mı?"

"Bekle, düşüneyim." dedi Katie, parmaklarını masada tıkırdatarak. "Bulamadım, iş çıkarsa haber veririm. Ve bu arada Reg, gerçekten federallerin arasına dalmak niyetindeysen -ki bunu hiç tavsiye etmiyorum, dikkatli ol."

"Olacağım, merak etme." dedi Regina. "Sen de bu konuşmanın kaydını sil. Abin görmesin."

"Tamam." dedi Katie. "O zaman sonra görüşürüz."

"Görüşürüz."

***

Regina binanın yakınında bir yerde durdu. Kalbi acıyordu. Belki de korkuyordu, belki. Sadece kendisini içeri almalarını sağlayacak, birkaç tanesinin kıçını tekmeleyecek ve raporunu yok edip -ya da çalıp- çıkacaktı.