Not: Bu bölüm biraz rahatsız edici olabilir.
---
Üç ranzadan oluşan altı kişilik koğuşta gece yarısıydı. Ama hiçbir kız yeni arkadaşları dolayısıyla uyumuyordu.
"Adın ne?" dedi alt ranzasında yatan sarışın kız.
"Regina. Sizinki?"
"Scarlett." dedi kız. Sarı saçları, mavi gözleri, kusursuz bir vücudu ve harika mimikleri vardı. Bir Barbie bebeğinden farksızdı.
"Ben Esperanza." dedi, diğer ranzanın üst rafındaki kız. Uçları sarı kumral saçlara ve koyu mavi gözlere sahipti. Regina'dan birkaç santim daha uzundu, bir modelin vücuduna sahipti. Tırnakları ile meşguldü, Regina'ya bakmıyordu.
Herkes moda ikonuna benziyordu.
"Ben de Katie." dedi diğer ranzanın alt rafındaki kız. Kıpkırmızı, uzun, iri bukleli saçları ve yeşil gözleri vardı. Teni -tabiri caizse- vampir beyazıydı. İrlandalı olduğu apaçıktı.
"Willow." dedi üçüncü ranzanın üst rafındaki kız. Uyluklarına kadar uzanan upuzun siyah saçları ve çelik grisi gözleri vardı. Gotikti, dövmeleri ve kulaklarında piercing delikleri vardı. Muhtemelen ıslah evine girmeden önce piercingleri kesici ve sivri oldukları bahane edilerek alınmıştı.
"Parry." dedi Willow'un alt rafında oturan albino kız. Bembeyaz teni, dalgalı saçları, beyaz kirpikleri ve mor gözleri vardı. Bu dünyadan değilmişçesine güzeldi, bir tanrıçaya benziyordu. Ametis taşına benzeyen gözlerini Regina'ya dikmişti.
"Suçun ne?" dedi Willow, yüzüstü dönüp cebine uzanırken. Cebinden -kesinlikle kaçak göçek getirdiği- sigara paketini çıkardı ve yine kaçak göçek getirdiği çakmağı da yastığına fırlattı.
"Cinayet ve darp." Regina alacağı tepkiden korkarak gözlerini kapattı.
Katie şok içinde yatağından düştü. Parry ise taş bir heykel gibi ona bakıyordu. Willow kayıtsızca çakmağını yaktı.
"Bizi bir katille aynı odaya koyduklarına inanamıyorum." dedi Katie, kendini yeniden yatağına atarken.
"İki kişiyi öldürmek ile suçlandım ama bunu ben yapmadım." diye devam etti Regina. "Babam suçu bana attı."
"Orospu çocuğu." dedi Willow. Sigarasından derin bir nefes çekti, yanık karanfil kokusu odası doldurdu.
Ne kadar güzel bir özet.
"Peki ya darp?" dedi Katie. "Onu nasıl açıklayacaksın?"
"Olanları görünce ona saldırdım." diye omuz silkti Regina. "O da benim omzumu yaktı."
"Yuh anasının amı." dedi Esperanza, kıza döndü. "Baban benimkinden bile betermiş."
"Eh, böyle olacağını ben de tahmin etmemiştim." dedi Regina, doğruldu. "Aslında çok normal bir adamdır. Ve iyi bir baba... Annem boşanma davası açınca bir şeyler oldu sanırım."
"Boşanma davası yüzünden anneni öldürecek olsaydı dediğin kadar iyi bir baba olmazdı." dedi Scarlett. "Başka bir sebebi olabilir mi?"
"Şey... Bilmiyorum. Belki." dedi Regina. Dokuz yıl öncesinden kalma bir travması daha vardı...
***
Islahevinde her şey şaşırtıcı şekilde güzel ilerliyordu. Hiç kimse kendini alakadar etmeyen bir şeye burnunu sokmuyor, kimse kimseye karışmıyordu.
Regina koğuşundaki kızlarla iyi arkadaş olmuştu. Willow'un çıkmasına iki ay vardı, Katie'nin dört, Scarlett ve Parry'nin altı, Esperanza'nın sekiz. Regina'nın ise... On dokuz yıl on bir ay yirmi gün- her neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İblislerle Bir İnsan
FanfictionBenzer "ilgi alanları"na sahip insanlar genelde iyi anlaşırlar. Peki bu ilgi alanından kastımız bir iş olsaydı, aynı meslek grupları da aynı kafa yapısına sahip olur diyebilir miyiz? Cehennemin suikastçileri ile dünyanın suikastçileri arasındaki dos...