Korhan Malikhanesi
Olan olaylardan ve sevgi hanımın fenalaşmasinin üzerinden tam 1 saat geçmişti. Zemheri beyin araması üzerine Mert abar topar eve geçmisti. Olayları öğrenince ilk annesini kontrol etmiş, şimdi ise geri kalan tüm aile fertleri gibi oturma odasında oturuyordu.
Kimseden çıt çıkmıyor buda ortamı sessizliğe boğuyordu. Efe oturduğu yerden abilerine ve babasına baktı. Zemheri bey iki eliyle kafasını tutup oturuyordu. Vücudu hafif öne eğilmiş, kafası ellerinin arasında düsunceli duruyordu.
Abilerininde babalarindan kalır yanı yoktu. Hepsinin hafasinda binlerce soru ve kafa karişikligi vardı. özellikle bu mektubu kimin gonderdiğibilinmiyordu. Bu "X" denilen kişiye guvenmelilermiydi o bile muammaydı. Uzun süren sessizlikten sonra Mert boğazini temizliyerek dikkatleri üstüne çekti.
-Baba
Zemheri bey o kadar kafası karişiktiki kendisine seslenen oğlunu duymamıştı. Mert kendisini duymayan babasına tekrardan seslendi. Bu sefer sesini bir öncekine göre yüksek tuttu;
-BABA!
Zemheri bey irkilerek kafasını yerden kaldırıp oğluna baktı. Babasının kendisine dönmesi ile elindeki mektubu hafif havaya kaldırarak ;
-Bunu kimin gonderdiğini bilmiyoruz ama bence bir test yapmaktan zarar gelmez diye düşünüyorum.
Mert duşuncelerini herkeze aktardı. Gökhan Mert'in dediklerine karşi;
-Ne yani bir kağıt parcasinda "X" diye bir kişi gelmiş bize mektupla bu zamana kadar katlanmak zorunda kaldığımız kişinin aslında gerçek kardeşimiz olmadığını söylüyor. Ve bizde buna inanıyoruz.
Kuşkuyla söylediklerini Mert tekrardan konuştu;
-Ben öyle bir şey demedim. Ama yinede en azından aklimizdaki soruları cevaplicaz. Ne biliyoruz ki belkide can "X"'in dediği gibi bizim kardesimiz değildir.
-Peki yapılan test'te Can abimin-saygidan dolayı abi diyor- bizim kardeşimiz çikmassa ne olucak?
-Bilmiyorum. Ama en azından biz onun gibi insafsız değiliz.
Efe abisine hak vererek kafasını salladı -ki haklıydı. Can onlara ne kadar zarar versede abileri ve anne babaları onu affederdi, iyiliğini duşunur sevmedikleri bı belli etmezlerdi. Kartları gizli oynarlardi.
Ama can tam tersiydi. Kartları açıktı. Kime gıcık olursa ona satasir bir sekil o kisiden hıncını alırdı. Ucunda ölüm bile olsa.
Deniz kafasinda dönüp duran ihtimali düşünüyordu ve en sonunda düşüncelerini açığa çıkardı ;
- Peki can bizim kardeşimiz çikmadi, gerçek kardeşimizi bulucakmiyiz?
Denizin sorusu üzerine Zemheri bey sessizliğini bozdu.
- Eğer... Can benim oğlum değilse ve gerçek oğlum hala hayattaysa yerin bin kat altında olsada onu bulucam!
Sert sesi ve kendinden emin konuşmasi Zemheri beyin bu konuda kararlı olduğunu ve istediği her şeyi zorda olsa alacağini gösteriyordu.
Gökhan;
-Baba peki ya oda Can gibi ise, ailemizi tekrar dağitirsa.Bora;
-Merak etme Gökhan böyle birşey tekrardan olmicak!Sert sesi ile kendini belli eden Bora sozune devam etti
- Bu sefer yılanin başi küçükken ezilecek!
Öfkeli sesi yapicaklarinin kanitiydi.
Deniz gerilen ortamı fark edince sakinleştirmek için;
-Hey! Hey! Sakın. Daha neyin ne olduğu belli değil. Hele bı test sonuçlarini görelim ona göre bakarız ne yapicagimiza.
Zemheri bey;
-Deniz haklı sonuçlar ciksinda gerisine bakilir. Mert testi nasıl yapicaz oğlum?
Zemheri beyin sorusu ile Mert;
- kan alınarak bakılabilir, tabi bu saç telide olabilir.
Gökhan;
-Peki bu olayı cana soylicekmiyiz ?
Deniz;
-Bence hemen soylemeyelim. Testin sonucuna göre deriz.
Efe abisine katılarak ;
-Bencede. Dedi
Zemheri bey olaya son noktayı koymuştu.
- Test yapilicak. Eğer ki Can bizim oğlumuz, dizinde kardesiniz ise bu olay Can'a soylenmicek ve konusu açilmicak. Ama...
Tüm abi takımı ve Efe babalarina odaklandı.
- Ama Can bizden biri değil ise Can'a olayanlatilacak ve kanımı taşiyan oğlumu ne olursa olsun bulucam! Sizde bana yardım edeceksiniz . Ailemiz tekrardan toparlanicak. Şimdi hadi şu testi yapalım!
Zemheri beyin ayaklanması üzerine tüm abi takımı ayaklandı.
Mert ayaklanirken konuştu;
- Madem bu olay Can'a soylenmicek o zaman test saç teli ile yapilicak. Peki saç telini nadil alicaz ?
Mert'in sorusu herkezi düşündürdü. Durduk yere candan saç telini nasıl alicaklardı ki. Bu kısmı hiç dusunmemislerdi. Neyseki yanlarında Efe vadi.
- Ben geçenlerde kapısının önünden geçerken saçlarini taradiğini görmüştüm. Ve tarağıda odasındaki yatağın yanındaki çekmecede. Belki dökülen saçları vardır tarakta.
Efe'nin söyledikelriyle bu kismida çözmüşlerdi. Şimdi ise geriye sadece hastaneye gidip test yapilicakti.
Gökhan;
- Aferin lan küçük fare.Diyerek Efe'yi kolunun altına aldı. Bir yandan koluyla kerdesini sıkıyor, diğer yandan da öbur eliyle saçlarini sağitiyordu. Efe ise Ğökhan'ın zulmünden kaçmaya çalışıyordu.
-Ya abi ya ne yaptın. Ben o saçlari şekil vermek için ne kadar uğraştim senin haberin varmı!
Sitem ederek konuşmasina Gökhan güldü.
-Hafi ya ne kadar uğraştin, söylede bilelim.
Bir yandan dalga geçiyor bir yandanda saçlarını iyice karıştırıp dağitiyordu.
-Yaa abi bırak beni ya. YETER! Deniz abi yardım etsene.
Kendisine yakın olan Denize seslenmesi cevapsız kalmıştı. Çünkü Deniz Efe'nin bu haline gülüyor du. "Yardım et" diyen gözleriyle bu kez Bora abisine döndü ve yavru köpek bakışları atmaya başladı.
Bora kardeşinin bakışlarına dayanamayarak ;
-Gökhan yeter. Bırak çocuğu. dedi.
Gökhan abisinden aldiği komut ile kardeşini bırakmak zorunda kalmişti. Efe abisinin elinden kurtulur kurtulmaz Bora'nin yanına geçti.
Zemheri bey;
- Bu kadar oyalandiğimiz yeter. Saç örneğini alında gidelim artık.
Herkez hep bir ağızdan "tamam" demesi ile alınan saç örneğiyle hastanenin yolunu tuttular...
Bundan sonra herşey açığa çıkacaktı.Gerçekler yavaş yavaş gün yüzüne çıkıyordu. Herkes hakettiği yere geçecek ve alınan yaralar tek tek sarilacakti.
Sevgiyle kalın
;)
<33
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey yalan
General Fiction"herşey yalanmış. Benim ruhum boş yere yara almış. Çocukluğumu bir kere bile yaşayamadım. Onlar benim çocukluğumun katili oldular. şimdi ise katillerimin gerçek ailem olmadığını öğrendim." -Korhanlar... -Dağılmak üzere olan bir aile... -Asili kabul...