01

302 25 38
                                    

Biraz geç oldu ama ben geldim.

***

"Kanka benim o soruyu sormamla yayının kapanması bir oldu. Çok pis rezil oldum."

Uğur gülmekten yaşarmış olan gözlerini sildi ardından daha fazla gülmeye başladı. Gülmesinin durmayacağını anlayınca ayağa kalktı ve odada yürümeye başladı. Gülmesi durmak yerine daha da artınca kendini atıp öksürükle karışık gülmeye devam etti. O güldükçe ben yerin dibine giriyordum.

"Ya Uğur gülmesene. Utancımdan zaten yerin dibine girdim. Senin yüzünden iyice utanıyorum."

Derin bir nefes alıp yanıma oturdu. "Utanma, utananın oğlu olmazmış. İyi tarafından bak adam seni hiç unutmayacak. Tüm yayınlarına girip chate milyon şey yazsan bile bu kadar ilgisini çekemezdin." Uğur'un söyledikleriyle kaşlarımı çattım. Haklıydı, dikkatini çekmiştim. Aylardır yayınlarını izliyor ve sürekli bir şeyler yazıyordum. Sık sık gördüğü kişilerin isimlerini aklında tutmasına rağmen benim yazdığım şeylerin hiçbirine cevap vermemiş, ismimi görmemişti bile.

"Haklısın lan! Bu akşamki yayında chate yazayım, aylardır cevap vermedi belki bu sefer cevap verir. Kaç gündür yaptığı hiçbir yayına girmedim. Bu geceki yayına gireceğim."

Uğur elini alnına vurdu ve çalan kapıyı açmak için odadan çıktı. Uğurla yedi yaşından beridir arkadaştım. Tüm çocukluğumuz birlikte geçmişti. En kötü günlerimde yanımda kimse yokken o vardı. Öz kardeşimin yapmadığı şeyleri yapmıştı benim için bu yüzden benim için herkesten daha değerliydi. Günün birinde onu kaybedersem kendimin diğer yarısını kaybederdim.

Ben derin düşüncelere dalmışken Uğur elinde pizza kutuları ile odaya girdi. Pizzaları görünce gözlerimden resmen kalpler fışkırıyordu. En sevdiğim yemekler arasında başı galiba pizza çekiyordu. Dikkatli bakılırsa pizza sevdiğim anlaşılabilirdi.

Birlikte masayı hazırladık ve televizyondan bir film açıp izlemeye başladık. Filmin sıkıcılığı ilk on dakikada kendini gösterince ortaya rastgele bir konu attım. "Senin konuştuğun çocuğa ne oldu lan? Hiç anlatmıyorsun bu ara." Uğur gözlerini devirdi ve ağzındaki lokmayı yuttu.

"Ebesininki oldu. Gerizekalı, kendi yöneliminden emin değildi resmen. Ben de konuşmayı kestim. Ne istediğini bilmeyen kimseyle uğraşamam."

Haklıydı. Oturup daha kendinin bile doğru dürüst farkında olmayan birisiyle uğraşacak hâli yoktu. Uğur zaten fazlaca net bir insandı. İstediği şeyi açıkça belirtir karşı tarafında aynı şekilde net olmasını isterdi. Gereksiz belirsizlikler onu yorar ve sıkılmasına sebep olurdu. Onun için bir ilişkideki en önemli şey galiba buydu.

"Her zamanki gibi haklısın reis. Bizim de yüzümüz elbet bir gün aşktan yana güler."

Uğur yüksek sesle ciğeri parçalanırmış gibi gülmeye başladı. Onun gülmesine dayanamayıp ben de gülmeye başladım. Kahkahasının arasından "Kurt kışı geçirir yediği ayazı unutmaz Melek." dediğinde kahkahalarımız daha da büyümüştü. Gülmekten öksürmeye başladığımda Uğur hâlime bakıp daha çok gülmeye başladı.

Gerçekten psikolojimiz gittikçe nanay oluyor.

Gülmemiz bitince soğumuş olan pizzalarımızı yedik ve ortalığı topladık. Biz ortalığı toplarken hâlâ kapatmadığımız filmin sonunda adamın kızı aldattığını ve kızın o yüzden intihar ettiğini öğrenip filmi de kapattık.

Uğur eve gitmeye karar verdi ve tüm ısrarlarıma rağmen bende kalmayı kabul etmedi. Kapıda onu geçirirken ben "İnşallah Nesli anne seni evden atar. Seni eve almaz. Dışarda götün donar da bana gelirsin. Ben de seni kesinlikle evime almayacağım. Götün donsun buz kessin, pislik insan seni-" diye saymaya başladım. Uğur buna dayanamamış olacak ki lafımı bitirmeme izin vermeden eliyle ağzımı kapattı. Bana sıkıca sarılıp "Ben de seni seviyorum canımın içi, hadi görüşürüz." dedi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Yayıncı +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin