(1)

18 4 0
                                    

1. BÖLÜM

12 Aralık 2021 
Pazar.
07.20

Gözlerimi yağmurlu ve kapalı bir günün sabahına açmıştım. Tabii sabah olmuş muydu  buna bile emin değildim.

Gökyüzünde gecenin karanlığı üzerimde sabahin huzuru vardı. Hafif ciseleyen yağmurun cama vuruşu içimde apayrı huzur dolu anlar yaratıyordu.

Havanın kötü olduğu bir sabaha huzurla  uyanmanın verdiği mutluluk vardı yüzümde. Gözlerim kapalıydı ama bu huzurun yüzümden anlaşıldığına emindim.

Yağmur huzurdu.
Yağmur mutluluktu.
Yağmur, hüznü gizliyordu.
Yağmur, gözyaşlarını gizliyordu.

Bütün sesleri iştebiliyorum. Rüzgarı mesela, pencereme vuran Rüzgarı. Perdemin çıkardığı tiz sesi.

Telefonumun alarmıyla annemin odama dalması neredeyse bir olmuştu. Dalması diyorum çünkü asla düzgün bir şekilde odama girmezdi. Anında kapıyı sert bir şekilde açar hızlı adımlarla yatağıma yanaşır ve "kalk çabuk!" diye bağırırdı. Beni uyandırma tarzı buydu.

Kendim kalkamaz mıyım? Kalkabilirim. İstediğim her saate kalkabilirim. Lakin o bundan vazgeçmiyordu. Her sabah başıma gelip "kalk çabuk!" bağırmaktan vazgeçemiyordu.

Başımı okşamasını herşeyden çok isterdim. "uyan kızım" demesini çok isterdim. Her istediğim değil tek bir istediğim dahi gerçekleşmezdi. Onu seviyordum. Çok seviyordum o benim annemdi.

Bana öyle bakmasını kaldıramıyorum. Bazen çok kırıcı konuşabiliyor. Bazen ise çok acımasız olabiliyor. Çoğu kez gitmek istedim. Terk etmek istedim bu evi. Yapamadım. Yapamazdım.

Eğer gitseydim bu babama ihanet olurdu. Herşeyin içinden papatyalar kadar güzel bir adama ihanet olurdu bu. Bu hayatta, benim hayatımda yaşamaya değer tek insan oydu. Babamdı. Hayattaysam onun için. Buradaysam onun için. O olmasaydı çoğu şeye asla katlanmazdım. Kaçıp giderdim. Lakin vardı buradaydı ve ben onu bırakıp gidemiyordum.

"uyanığım zaten" diyebildim o bağırışına cevap olarak. Çoktan arkasını dönüp gitmişti bile. Odanın kapısını kapatınca yataktan doğrulup komodinin üzerinde şarjda olan telefonumu almak için eğilip şarjdan çıkardım. İnstagrama girdim ve her pazar sabah planla sözde kursa gidiyoruz diyip bir kaç saat bile olsa evden uzak durmak için sabah 08.00 dan öğle 12.00'a kadar dışarda bi o caffe de oturuyoruz bir bu caffede.
Bu sefer beklemeyeceğimi ve erken gelmesini istediğim için hazırlanmadan ona mesaj yazmak istedim.

Kimden: @siyahdusler
Kime: @woodslaraa

"Beklemeyeceğim Lara. Bunu bil. 5 dakika dahi fazladan beklemeyeceğim. Beni tekrar bekletmeyi aklından bile geçirme sakın."

Yazıp gönderdim. Bekletilmekten nefret ediyorum. Bu kadar çok sinirlenmemin bir sebebi vardı tabi ki. Geçen hafta pazar günü beni tam 1 saat 19 dakika bekletmişti. Ve beni bu kadar bekletmesinin tek sebebi eyelinerini düzgün süremezse dışarıya adım atamazmış.

Bunu duyunca anlık şok yaşamıştım. Lara'nın bakımına yüzüne güzelliğine önem verdiğini biliyordum. Lakin beni bir eyeliner için 1 saat 19 dakika bekletecek kadar önem verdiğini bilmiyordum. Neyse ki bunu bana geçen hafta göstermiş oldu.

Şarjdan çıkardığım telefonu %100 dolu olmasına rağmen tekrar şarja taktım. Yataktan doğrulup kalktım. Hava henüz aydınlanmamıştı bile. Zifiri karanlıktı.

EVİM SENSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin