İyi okumalar.
.
.
.
.Jungkook
Taehyung gidince gözlerimi tavana dikip gülmeye başladım. Gülüşüm yerini göz yaşlarına bırakınca hıçkırarak ağlamaya başladım.
Gerçekten artık bıkmıştım bu lanet olası hayattan. Düzgün bir ilişkim olmasına bile izin vermemişti ya.
Taehyung ile yaşadığım eski günleri çok özlemiştim. Neden sadece mutlu olamıyorduk? Neden istediğim gibi yaşayamıyordum? İkimizde bu hayatı isteyerek seçmemiştik ama kaderimize razı olmak zorundaydık.
Artı olaraktan da Taehyung'a güvenemiyordum. Anlattıkları gerçek miydi, yoksa bana yalan mı söylüyordu? O kadar kararsızım ki. Ona güvenirsem ve söyledikleri yalan çıkarsa yine ortada kalan ben olacaktım, ama ya söyledikleri doğruysa ve ben ona haksızlık ediyorsam? Of gerçekten bilmiyorum.
Birkaç gün Taehyung'un istediği gibi onun yanında kalacaktım ama bir an önce buradan gitmeliydim. Yoksa ona kanacak ve onu affedip kollarına koşacaktım. Bunu yapardım, kendimi tanıyorum. Taehyung söz konusu olunca salağın en önde gideniydim.
Ama gerçekten kim ona karşı koyabilirdi? Koyun bir zahmet benim o!
Ay tamam delirdim ben de. Hazır kimse de yokken benim nasıl mafyaya karıştığımı öğrenmek ister misiniz? Yani çok merak edilen bir şey değil ama anlatacağım.
Ben Taehyung gibi küçük yaşta atılmamıştım. Annem ve babam ben küçük yaştayken ölmüşlerdi ve yetimhaneden kaçmıştım. Sokakta yaşıyordum ve karnımı hırsızlıkla doyurabiliyordum. Ufak tefek hırsızlıktı bunlar tabii. Hiç para çalmamıştım, sadece karnımı doyurmak için ekmek falan çalmıştım işte. Birkaç kere de yakalanıp hapse atılmıştım.
Bir gün yine nezarethanedeyken biriyle tanıştım. Benden birkaç yaş büyüktü ve bana yaptığı işleri anlattı. Beni biraz da manipüle ederek bu işe sokmuştu.
Nezaretten çıktığımızda beni yanına alarak bana eğitim verdi. Zamanla sağ kolu olup en yakını hâline gelmiştim.
Taehyung ile de nasıl tanıştığımızın doğrusunu size anlatayım. Hani ortaktık, teslimat yapıyorduk demiştim ya o birazcık yalandı. Ortak değildik ben onun için çalışmıştım. O kokarca poposundan yapılmış kürkte bana kutlama hediyesi değil aldatmanın ardından gönderdiği barışma hediyesiydi.
En baştan anlatayım bütün gerçekleri size:
Ben ondan çalmaya kalkışmıştım aslında.
Görevim şuydu: Taehyung'ta olan en değerli şeyi çalmak.Evine gittiğimde ne kadar arasamda bulamamıştım. Ben hâlâ ararken ışıklar açılmış ve Taehyung'u karşımda görmüştüm.
Ben sıçtığımı düşünürken Taehyung yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken o beni koltuğa oturttu ve yanıma oturdu.
"Ah canım gece vakti yolunu mu kaybettin? Ne işin var senin buralarda? Küçücük çocuksun."
Neler oluyordu? Delirmiş mi bu adam!?
Başımda hissettiğim silah namlusuyla gözlerimi kocaman açıp ona baktım.
Siktir, planı bu muydu?
"Söyle bakalım senin gibi küçük bir tavşanın bir kurdun inine girmesinin sebebi nedir? Hem de gece gece."
Yutkunup zorla gülümsedim ve ona yaklaştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Todesspritze
FanfictionMafya lideri Kim Taehyung vurulunca hastaneye kaldırılır fakat onu tedavi eden doktorunda bir sorun olduğunu anlar...