6: sechs

640 60 37
                                    

İyi okumalar.

.
.
.
.

Taehyung

Sabah kalktığımda hâlâ Jungkook'a sarılıyordum. Onu uyandırmadan kalkıp bir süre onu izledim.

"Biliyorum sen de beni özlüyorsun."

Gülümsedim ve odadan çıkarak aşağı indim. İndiğimde salonda oturan kişiyle duraksayıp etrafa baktım.

"Vay hangi rüzgar attı seni buraya Young Joo?"

"Senden almam gereken bir şey var hatırladın mı?"

"Neymiş o?"

"Ben de seni zeki sanardım Kim Taehyung."

Kalkıp bana yaklaştı ve gülümsedi.

"Daha neyimi alabilirsin ki? Jungkook'u aldın, daha ne alacaksın?"

"Jungkook daha başlangıç siz ikinizin benden aldığı her şeyi geri alacağım."

"Üzgünüm kardeşim alacak bir şey kalmadı."

"Sen öyle san. Neyse Jungkook'u buraya saklamışsın?"

"Saklamadım. Kendi isteğiyle burada."

"Öyle mi? Sen onu en son aldatmamış mıydın, hem de benimle?"

"Ben onu aldatmadım. Bak Young Joo ne için geldiğini tahmin edebiliyorum ama istediğini sana vermeyeceğim, elimden bir kaza gelmeden çık."

"Eninde sonunda alacağım, biliyorsun."

Dedi ve koltuktan çantasını alarak evden çıktı. Bu kıza gerçekten dayanamıyorum! Ne demeye evime gelip Jungkook'u soruyordu?

Düşündüğüm şey olmasın lütfen. Nasıl olabilir, onlar tanışmıyor bile!

Çok düşünmemeye karar verip koltuğa oturdum.

"Of Jungkook of, ne demeye gelirsin ki o gün. Sen gelmeseydin şimdi çok mutlu bir şekilde yaşıyor olurduk."

Söylediklerime inandığını da sanmıyordum ama dediklerim doğru! Bir kerecik bana inansa ölür sanki.

Gerçi onu da anlıyordum. Onu kurtardığını sandığı adam daha büyük bir çukura soktu onu ve öldürmeye kalkıştı. Onunda bir suçu yok. İkimizin de bir suçu yok, bu belaya kendi isteğimizle bulaşmadık.

Bazen düşünüyorum annem o iğrenç şeyi yapmasaydı ve biz normal bir aile olarak devam etseydik ne olurdu diye. Eğer öyle olsaydı ben Jungkook ile tanışamazdım. Büyük ihtimalle lisede klasik olan o çapkın, popüler çocuklardan olurdum. Eh o kumaş vardı ben de.

Ama hayır, Jungkook ile olduğum için mutluyum. Biz onunla beraberken kıskanılacak bir güzelliğimiz vardı.

Jungkook'umu özledim gidip göreyim bari. Ama önce kahvaltı. Ellerimle ona kahvaltı yaptırmak istiyorum.

Salondan çıkıp mutfağa gittim ve en sevdiği yemekten yaptım. Yanına da portakal suyu sıkıp hazırladıklarımı tepsiye koydum. Tepsiyi alarak üst kata çıktım ve Jungkook'un odasına girerek yatakta uzanan bedene baktım.

"Bak hayatım sana kahvaltı hazırladım."

"İstemiyorum, aç değilim."

"Olmaz öyle. Ben, Taehyung sevgilisine bakmıyor dedirtmem."

"Sevgili değiliz Taehyung."

"Oluruz."

"Taehyung sabah sabah başlama yine, hiç uğraşamam."

TodesspritzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin