"Sorması ayıptır-" tam lafını tamamlıyordu ki Kumsal konuşmaya başladı
"Sorması ayıpsa neden soruyorsun."dedi gülerek. Bende gülmeye başladım.
"Ya susun ki birsey sorayım lan, neyse siz mafyamısınız acaba."dedi.
Kumsal'ın ağzından
"Onu içeride öğrenirsiniz."dedi. Kapıyı çaldı tontiş yanaklı bir teyze açtı kapıyı. İçeri geçtik.
İçeride 3 tane yakışıklı mı yakışıklı adam vardı.
Odaya girer girmez
"Kimsiniz siz ya ne hakla bizi buraya getiriyorsunuz hemde zorla."dedi Açelya bağırarak. Sadece şunu dediler
"İlk başta şu sesini bi kıs! Öyle konuşalım."dedi. Tabi bende şarteller attı ama ben daha konuşmaya başlamadan Burcu iki adım üzerine yürüdü.
"Pardon da sanane seni ilgilendirmez onun nasıl konuşup nasıl konuşmayacağı hayırdır kimsin sen niye getirttin bizi!"dedim bende bağırarak. Diğeri sabır çekip bize döndü.
"Neden getirdik söyleyeyim mi?"dedi kafa salladım.
"Kumsal hanginiz?"dedi. Onlara dönerek
"Benim hayırdır benimle mi derdiniz var söyleyin."dedim. Onlar ise bize göre daha sakin bir şekilde
"Derdimiz seninle değil , derdimiz babanla"dedi. Zaten anlamıştım babamla olduğunu çünkü benim kimseye karıştığım yok her pis iş nerede varsa benim babam oradadır.
"Senin derdin babamla banane."dedim.
"Evet derdimiz babamla ama sen de onun kızı değil misin?"dedi alayla.
Haklıydı maalesef ki ben onun kızıydım.
"Hayırdır ne derdin var babamla söyle halledelim."dedim. Güldü ve
"Babanın bize çok büyük bir borcu var."dedi ne kadar diye sordum ve aldığım cevap hiç hoşuma gitmedi çünkü babamın tam tamına 2 trilyon borcu vardı.
"Oha amk ben nasıl ödeyeyim o kadar parayı."dedim onlar ise
"Ya parayı ödersiniz yada bizimle evlenirsiniz karar sizin."dedi. Ne diyon olm sen iyi misin der gibi baktım yüzüne.
"Hayır ya olamaz öyle birşey!"dedi Burcu arkasından Açelya bağırdı
"Hayır ya öyle birşey olmayacak ölürüm daha iyi gel sık kafama gel!"diye bağırdı. Ama maşallah yani Açelya'nın sesi haporler gibi.
Ben halen şaşkınlıkla bakıyordum.
Adamlardan birisi Açelya'nın üzerine yürümeye başladı ve
"Bana bak kızım seni daha yeni de uyardım bana bağırma dedim demi bana bağırma!"diye bağırdı ama Açelya altta kalır mı kalmaz o inatlarına daha çok bağırdı
"Sanane lan ister bağırırım ister bağırmam Allah ses vermeş ki konuşam sanane bak anlamazsın diye heceliyorum SA-NA-NE anladın-" derken adam Açelya'yı kucağına aldı ve merdivenlere doğru gitti. Arkasından bende gidiyordum ki diğeri tuttu ve burcu'yu da tuttular.
"Bana bak Açelya'nın kılına zarar gelirse seni öldürürüm adam!"diye bağırdım burcu ise adamdan kurtulmaya çalışıyordu ama nafile kılını kıpırdatamadı. Bırak diye bağırması bile yaramadı.
"Barış kızı al odana götür bende bunu götürücem."dedi.
Pardon da kimi nereye götürüyorsunuz hayırdır yani.
Ve bunu dıştan da söyledim
"Pardon da kimi nereye götürüyorsunuz?"dedim o ise
"Seni odama götürüyorum. Bı sakıncası mı var."dedi.
"Evet var."dedim ne var dercesine baktı. Birşey söyleyemedim.
"Biz seninle evlenicez ondan dolayı istediğimi yaparım okeyy."dedi.
Açelya'nın ağzından
Beni zorla odaya götürmüştü ve benim yaptığım şey sadece beline vurmak olmuştu. Çünkü ne yaparsam yapayım beni indirmeyecekti.
"Ya bak bırak beni bırakk lan bırakk!"diye bağırdım. Galiba bağırmamdan pek hoşnut olmadı.
"Bana bak kızın bir daha bana bağırırsan senin için hiç iyi olmaz duydun mu beni!"diye bağırdı. Peki ben susar mıyım susma tabiki.
"Ne yaparsın lan erkekliğine mi güveniyon."dedim galiba yalnış kelimeler söyledim. Çünkü bakışları anlatamayacağım şekildeydi.
Yeni bölüm yarın öğlen atıcammm
Muckkkkk
