Salak senin iç sesinim.
He yok daha sevgili olmadık ama olucaz inşaallah.
İçeri girdiğimizde yoğun bir koku karşıladı bizi. Çok iğrenç görüntüler var burdaaa.
Neyse masaya geçtik. Barış garsondan birşeyler getirmesini istedi. Kendilerinde alkollü içecek istediler bize ise meyve suyu.
"Ya ben buraya içmeye geldim be meyve suyu ne?"dedi Kumsal. Haklıydı biZ buraya içmeye gelmiştik. Garsona seslenip bize de alkollü içecekler getirmesini istedik.
"Sadece 1 bardak fazla içmeyin."dedi Bartu.
"Hayır ben içicem sizene."dedim.
İçecekler gelmişti.~25 dk sonra~
25. dakikada tam 8 bardak içmiştim şuan 9. bardağı istiyordum. Ama napayım içtikçe içesim geliyor
"Açelya yeter kaç tane içtin ya of bırak şunu."dedi."Bartu seninle konuşmam gerekenler var. Konuşalım mı 5 dakka"dedim. Tamam dedi ve kimsenin olmadığı bir yere geçtik.
Bartu'nun ağzından
"Geçen gün beni kaçırmışlardı ya"dedi. İstemsizce çenem kasıldı ve kafa salladım evet manasında.
"İşte o zaman o adam beni tehtit etti."
Dedi ve devam etti."Beni ailemle tehtid etti seninle yakınlaşıp bütün bilgileri öğrenip ona anlatacakmışım. Bana ailemin onların elinde olduğunu söyledi."konuştuğu sırada ağlıyordu. Kendime çekip sarıldım.
"Tamam şştt geçti. Ben sana güveniyorum kendimden bile fazla güveniyorum."dedim onu sakinleştirmek için.
"Özür dilerim Bartu çok özür dilerim gerçekten özür dilerim. Anlatacaktım ama yapamadım korktum biliyorum ilk gününden anlatmam gerekiyordu ama yapamadım."dedi bı yandan ağlarken.
Sustum. O da sustu susarak dertlerimizi birbirimize anlattık. Kucağıma aldım bacaklarını belime sardı koltuğa oturdum daha çok sarıldı.
"Açelya yeter ağlama, geçti bak sana güveniyorum güzelim sana çok güveniyorum."
"Uyuyalım mı?"dedi Açelya. Kafa salladım o benim kucağımda uyurken ben onun sadece saçlarını okşadım ve saçlarını öptüm.
Bölümü biraz daha uzun yazmayı düşünüyordum ama yazamadım kusura bakmayınnnn...😊